Elâzığ Şehrinden, ‘görkemli bir ekip’ 30 Eylül-03 Ekim 2025 tarihinde
Kırgızistan’da, “Uluslararası Şiir Festivali- Alıkul, Vatanın Şairi”
programında en müstesna yerini alıyor.
Bu tarihi programa; Türkiye’den, Kırgızistan, Rusya, Azerbaycan,
Kazakistan ve Özbekistan’dan şairler, yazarlar, sanatçılar, bilim
insanları ve devlet temsilcileri katıldılar.
Elâzığ Şehri, her zaman için farklı… Duruşu da, vakarı da, temsil
gücüde fevkalade… Elâzığ Valisi Numan Hatiboğlu, Belediye Başkanı
Şahin Şerifoğulları, Fırat Üniversitesi Rektör Yardımcısı Mehmet
Yılmaz ile birlikte, bu coğrafyayı çok iyi tanımlayan bilim
adamlarımız; Prof. Dr. Ahmet Buran, Prof. Dr. Ercan Alkaya, Prof. Dr.
Süleyman Kaan Yalçın… Her biri bu şehrin yüzakı oldular. İş dünyasını
temsilen de, ETSO Başkan Vekili Gürkan Talo katılım sağladılar. Elâzığ
Belediyesinden Başkan Yrd. Nazif Bilginoğlu, Özel Kalem Md. Levent
Sancar, Kültür Md. Yrd. Fethi Koç… F.Ü. İletişim Fakültesi’nden Dr.
Öğr. Üyesi Tamer Kavuran ve Öğr. Gör. Recep Bağcı… Sanat dünyamızdan
Yalçın Turhan ile Fethi Açıkgöz… Kanal Fırat’tan ise Genel Yayın Müd.
Zeki Akbıyık ile Kameraman Ufuk Çakaroğlu davetli olarak katıldılar.
Kırgızistan’da arabamızda; Azerbaycan’dan Adil Cemil, Kazakistan’dan
Zemzegül Nazarbek Kızı, Rusya’dan Kopeykina N.G. Özbekistan’dan
Haydarova Risalat, Türk-Kazak Üniversitesinden Doç.Dr. Mehmet Özeren
ve bu organizasyonun mimarlarından Muhammed Şener Bulut…
Açılışlar, resmi toplantılar, konserler, gezi programları bir bütün
içerisinde bizleri, ‘kendi tarihimizle buluşturuyordu’
Kırgızistan’ın Başkenti Bişkek ile Issık Göl, Türkistan’ın ‘saklı cenneti’
30 Eylül 2025 Günü, Pazartesi’nden itibaren günboyu programlar… Elâzığ
heyetinde, ‘güçlü bir temsil duruşu…’ O duruşu şüphesiz ki, Elâzığ
Valisi, Belediye Başkanı, Rektör Yrd. ETSO Başkan Vekili ile birlikte
bu coğrafyanın her biri uzmanı bilim adamlarımızın varlığı… Kanal
Fırat’ın Bişkek ve Issık Gölden gerçekleştirdiği canlı yayınlar… Recep
Bağcı’nın profesyonel fotoğraf çekimleri… Sürekli koşuşturan programın
koordinatörü M. Şener Bulut’un koşuşturmaları… Her şeyiyle mükemmeldi…
Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, konuşmasında Türkiye – Kırgızistan
ilişkilerinin köklü geçmişine dikkatleri çekiyordu; “1991’de
bağımsızlığını kazanan Kırgızistan’ı ilk tanıyan ülke Türkiye
olmuştur. 1995’te kardeşliğin nişanesi olarak iki devlet birlikte
Manas Üniversitesi’ni kurmuştur. 2007’de Elazığ’daki Hazar Şiir
Akşamları’na Cengiz Aytmatov davet edilmiş, onurlandırılmış ve adına
bir park ile anıt yapılmıştır. Bütün bu adımlar, iki ülke arasındaki
kardeşliği güçlendirmiştir. Bugün burada olmaktan ve bu dostluğu bir
kez daha hissetmekten mutluluk duyuyorum. Hazırlayanlara, emeği
geçenlere ve katkı sunan herkese teşekkür ediyorum.”
Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları ise yaptıkları değerlendirmede;
“Türk Dünyası’nın ortak hafızasında derin izler taşıyan Alıkul Osmonov
anısına düzenlenen Uluslararası Şiir Festivali’ne katılmaktan büyük
mutluluk duydum. Kültür ve sanatın ışığında gönüllerimizi birleştiren
bu program bizlere derin bir iz bıraktı. Kırgız sanatçıların
seslendirdiği eserler ve Manas Destanı bizleri çok etkiledi. Elazığlı
sanatçılarımızın türkülerle sahneye renk katmasıyla bu gece Türk
Dünyası’nın ortak değerlerini bir kez daha yaşadık. Merhum Cengiz
Aytmatov yalnızca Kırgız halkının değil, Türk Dünyası’nın ortak değeri
ve hafızasıdır. Elazığ olarak onun adını yaşatmak bizim için bir
onurdur. Elazığ halkı kendisine daima büyük önem vermiştir. Bu
programın düzenlenmesine katkı sunan herkese yürekten teşekkür ediyor,
gönül coğrafyamızda daha nice birlikteliklerde buluşmayı diliyorum.”
Bu programın en hassas tarafı, “Elâzığ Valiliği- Issık Göl Bölge
Yönetimi Dostluk ve İş Birliği Protokolünün imzalanması…”
Issık Göl Bölge Valisi Çetigenov, Elâzığ Valisi Numan Hatiboğlu’na
‘fahri hemşehrilik unvanı’ takdim ettiler. Karakol Belediye Başkanı
Konibek Adıyev, Elâzığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları ’na,
‘fahri meclis üyeliği beratı...’ takdim ettiler.
Fırat Üniversitesi ile Issık Göl Devlet Üniversitesi arasında; “eğitim
alanında ortak projeler yapılması ve öğrenci-akademisyen değişim
programlarının hayata geçirilmesi…” önceliğinde Üniversiteler arası
protokol imzalandı. Bu protokolü FÜ’den, Rektör Yrd. Mehmet Yılmaz ile
Issık Göl Devlet Üniversitesi adına Rektör Askarbek İmanbayev
imzaladılar. Bizlerde, bu tarihi protokollerin her iki ülke için de,
‘bereketli, uğurlu, daimi olmasını…’ yürekten diliyoruz.
Hazar Gölünden getirilen sular ise Issık Göle, ‘üst düzey protokol
tarafından…’ dualarla dökülecekti.
“KARDEŞ ŞEHİR…” şiirimizde, bu tarihi protokolü şiir diliyle anlatmaya çalıştım;
Isıkgöl, yâr Elâzığ’la kardeş olacak
İşbirliği, dostluk su gibi ömürlü…
Manas Destanı, daha gür, dokunaklı
Hazar’dan, Issıkgöle, ‘gönül çeşmesi…’
Dostluk, kardeşlik, hemşeri bağıyla;
Hemhal, bağ olacak, bağban olacak…
Bugün filizdi, yarın gür bir ağaç;
Dertli gönlüme, ‘meyve devşirecek’
Köprülerde yürür, ‘ilim, marifet…’
Kadirşinas dostla, zarafet yürür…
Elâzığ’da, Bişkek Kapısı yârdır…
O kapıdan geçilir, Kaşgar ruhuyla…
Aytmatov’la, “Gün Olur, Asra Bedel!”
O bedelin çilesi, Alıkul Osmonov’da…
Tüter ateşi, ‘aşk yolumuz vatan…’
Her zaman içinde vurgu yaparım, “Kırgızistan Coğrafyası İlk Müslüman
Türk Devleti Karahanlılar Devletinin tarihi sınırlarında kurulacaktı…”
Karahanlılar Coğrafyası aynı zamanda Mâverâünnehir’i de içerisine alan
bir büyük medeniyet coğrafyasıdır. Kırgızistan, coğrafi konumu
itibariyle de, Türkistan’ın kalbidir diyebilirim. Bizler, gönlümüzün
yarısını Ata diyarında bırakarak Bişkek’ten Elâzığ’a dönüş yaptık.
Tabi ki, Kırgızistan’ı, Bişkek ve Issık Göl’de tespitlerimiz
önemlidir. Alıkul Osmonov’a, Cengiz Aytmatov’a, Kaşgarlı Mahmut’a
verdikleri kıymet çok üst düzeydedir/ zirvededir. Aytmatov’un ve
Alıkul’un evleri birer müze haline getirilmiş… Türk Dünyasının da,
baştacı ettiği bu önemli şahsiyetler adına; ‘enstitüler…’ bizlerde
hayranlık uyandırdı…
Kırgızistan’ın Karakol Şehrinde yer alan, “Şecere Müzesinde…” Elâzığ
Köşesi bizler üzerinde hayranlık tesirleri yapmıştır.
Şunu hemen belirtmeliyim, “Kırgızistan Müzeler Ülkesidir…” Bişkek’te,
Issık Gölü Karakol Şehrinde; “Çocuk Müzelerini, Oyun ve Eğlence
Merkezlerini, Sanat Galerilerini, Ulusal Parkları, Sanat Müzelerini,
Özel ve Hediyelik Eşya Dükkânlarını, Özel Müzeleri, Tarih Müzeleri ve
Bilim Müzelerini…” rahatlıkla gezebilirsiniz.
Kültür, Tarih, Sanat, Edebiyat, Musiki ile birlikte folkloru bir
bütün içerisinde ‘hayat tarzı olarak…’ benimsemeleri çok önemlidir.
Belki bunda, “Manas Destanı’nın…” çok önemli etkilerinin olduğunu da
söyleyebilirim. Çocuklar, her biri cıvıl cıvıl, ‘içlerinde öyle
cevherler gördük ki…’
Kırgızistan’ın Başkenti, görülmeye değer… Bir sanat, kültür, edebiyat
şehri olmanın yanında; ‘şehircilik yönünden de gıpta ile baktık…’ O
büyük meydanları, binalardaki o zevk ve estetik, park ve bahçeleri,
geniş bulvarların yanında, ‘yürüyüş alanları…’ Kibri temsil eden, ‘çok
katlı yüksek binaların olmayışı…’ ve yerküresinde; ‘yeşilin ve
oksijenin en fazla olduğu şehirlerarasında ilk on içerisinde yer
alışı…’ Bizleri en fazla etkileyen şüphesiz ki, “4 bin rakımının
üzerindeki Tanrı/ veya Ala Dağları…” Küçük, büyük baş hayvanların
yanında at sürülerinin de yer aldığı, “O muhteşem yaylaları…” ve
yaylalar üzerinde kurulu olan çadırlar, mekânlar…
Sözümüzü, “DERVİŞ YÜREKLİ” şiirimizle noktalamak istiyorum.
Derviş yürekli nice Kırgız gördüm
At sırtında seferdir her günümüz
Gönülden gönüle yollar ördüm
Sabır, sükût, selamettir ünümüz
Yürür, dil okları kalbe nişandır
Ruhun cezbeye gelişi bir andır
Allahuekber, ya Rahman, ya Rahim
Kırgızistan’a mutlaka gidiniz… Bizim Ata Yurdumuz… Sıla-i Rahim
yapınız. Özellikle de, “Şecere Müzesinde…” Kaşgarlı Mahmud’un, “Dünya
Haritasına…” şöyle bir dokunun! Biz bir milletmişiz, hem de nasıl bir
milletmişiz… Selam olsun… Emektar bütün dostlara da minnettarım… Var
olunuz, eksik olmayınız… Ben, kendi ölçeğimde tarih dersi aldım… Manas
Destanının hala yazıldığına bir daha şahit oldum…