Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

İlgililerin dikkatine

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Tarihe, kültüre, sanata, medeniyete düşmanlık yapılır mı?
Elbette ki, yapılamaz! Yapanlara da müsamaha edilemez…
Gel görelim ki, Ağın-Saraycık Köyü Konak Mezrasının Yol Girişinde,
öyle bir Beton Santrali kurulmuş ki, aman Allah’ım…
Hazır Beton, Taş Ocağı, Kum Ocağı, Taş Kırma eleme Tesisleriyle hemen
yanı başında yer alan Köye ve Köy sakinlerine hayatı yaşanmaz hale
getiriyor…

Aralıklı olarak dinamit patlatmaları… Tesislerden yükselen toz-duman…
Ağır Vasıtalar…

Bir kanser gibi hemen yanı başındaki köyün maddi-manevi değerlerine
büyük zararlar vermekte…
Tarım arazileri, bağ ve bahçeler müthiş bir kirlilik altında… Doğaya
olan tahribat hakeza öyle…
İsminden söz ettiğimiz Konak Mezrası Tarihi bir Köy…
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel
Müdürlüğü Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu
Müdürlüğü; 01.10.2024 Tarih ve E-44821064-165.02.03-5744491 Sayılı
yazılarıyla, Elâzığ İli, Ağın İlçesi, Saraycık Köyü, Konak Mezrasında
bulunan, tapunun 112 ada 8 parselinde kayıtlı konağın tesciline
ilişkin; (23.01.50)

Elazığ İli, Ağın İlçesi, Saraycık Köyü, Konak Mezrasında bulunan,
herhangi bir sit alanında kalmayan, özel mülkiyete ait, tapunun 112
ada 8 parselinde kayıtlı, “Hacı Keleş Ağa Konağın” resmi gazetede
yayınlanarak korunması gereken bir mekân olarak karşımıza çıkıyor.
Mekan için alınan kararda şu ifadelere yer veriliyor; “-112 ada 8
parseldeki konak ile ilgili can ve mal güvenliğini sağlayıcı,
tahribatı engelleyici önlemlerin maliki ve ilgili idarelerce
alınmasına; yapının kapsamlı onarımına temel oluşturacak rölöve,
restitüsyon ve restorasyon projelerinin ilgilisince ivedilikle
hazırlanarak Koruma Bölge Kuruluna iletilmesine karar verildi.”
1860 tarihinde “Hacı Keleş Ağa tarafından inşa edilen bu tarihi
konağı…” aslına uygun şekilde çalışmalar yürütülürken beri tarafta,
“Hazır Beton, Taş Ocağı, Kum Ocağı, Taş Kırma Eleme Tesisleri…” ve bu
tesislerin aralıklarla dinamit patlatma ile birlikte her bakımdan
insan yaşamını da tehdit eden kirlilik yayması karşısında elbette,
“İlgililerin Dikkatine!” diyeceğiz.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Elâzığ İl Müdürlüğü,
Elâzığ İl Özel İdare Müdürlüğünün gerekli incelemeleri yapmalarını
bekliyoruz.

Konak Mezrasında yer alan “Keleşefendi Mezarlığının da…” tarihi
eserler arasında yer aldığını ve tescilinin yapıldığını belirtmek
isterim. Bu konuda da, şu ifadelere yer veriliyor; “Keleşefendi
Mezarlığı’ndaki tarihi mezar ve mezar taşlarına yönelik temizlik ve
onarım çalışmalarının ilgili Müze Müdürlüğü denetiminde ilgili
idarelerce yapılmasına ve sonucunda hazırlanacak bilgi, belgelerin
Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğüne iletilmesine karar verildi.”
Biz öncelikle tarihin, kültürün, sanatın, ecdat değerlerinin korunması
adına çığlıklarımızı yükseltiyoruz. Ve ilgililere gidiniz, yerinde
görünüz…

Konak Köyüne giden yol güzergahında arabanız taşın, toprağın, tozun
içerisinde perişan oluyor!. Bunların her biri vebaldir, kul hakkıdır,
amme hakkıdır… Söz konusu beton santralinin bulunduğu yörenin dört bir
yanında yer alan Saraycık, Yedibağ, Dibekli Köyleri de durumdan
şikâyetçiler…

Üzülerek ifade etmeliyim, evimize gidemiyoruz! O kadar itinayla
evimize bakmamıza rağmen duvarlarda çatlaklar meydana geldi…
Öncelikle insan diyoruz… İnsan varlığı, o varlığı kuşatan sağlıklı,
esenlikli, huzurlu, güvenli bir çevre diyoruz. Takriben yedi neslin
doğduğu, büyüdüğü tarihi mekânların, ecdat hatıralarının da korunması
ve bizlerden sonra gelecek nesillere taşınması diyoruz.

Ağın İlçesi, her ne kadar coğrafyası küçük olmasına rağmen, ‘erdemli/
okumuş, münevver insan dokusuyla’ Türkiye’nin önde gelen ilçeleri
arasında yerini almaktadır. Vakıf insan ruhuna sahip bu güzelim
ilçenin, ‘kültür varlıklarını korumak ve yaşatmak…’ elbette her
birimizin tarihi olduğu kadar, vicdani görevidir. Bu görevi yerine
getirmekle mükellefiz… Anadolu, bütünüyle bir büyük medeniyet
coğrafyasıdır. Bu coğrafyanın toprak üzerinde ecdadın bizlere miras
olarak bıraktığı o kadar nadide eserler var ki, o eserlerle bizler bu
coğrafyaya; ‘vatan diyoruz…’ Millet olma şuuru bizlerde, tarihe,
kültüre, ecdat hatıralarına saygıya özenle götürmektedir. O sebepledir
ki, “İlgililerin Dikkatine…” diyoruz. Bizler, tarihimizle,
kültürümüzle, edebimizle, adabımızla, vakarımızla daha güçlüyüz.
Selam ve Muhabbetle

Yazarın Diğer Yazıları