Şehrimiz insanına sormak isterim, “Hilmi Ziya Apak’ı ne kadar tanıyorsunuz?”
Bazen titrerim! Geçmişimize karşı unutkanız… Ve öyle ki, ‘iz bırakan
insanlara karşı unutkanlığımız’ kendi şahsım için bir zaaf/ veya
eksiklik olarak görürüm. İzmir- Karşıyaka Lisesi dendiğinde ilk akla
gelen isim, Hilmi Ziya Apak olacaktır… Balıkesir Lisesi dendiğinde ilk
akla gelen isim, Hilmi Ziya Apak olacaktır. “Anıt Eğitimci…” olarak
anılır. İzmir-Karşıyaka ve Balıkesir’de, ‘bir caddeye/ veya sokağa
ismi verilmiştir…’ Bu efsanevi şahsın anısına, görev yaptığı
okullarda, ‘edebi yarışmalar yapılır…’
Eğitimci Hilmi Ziya Apak, Ağınlıdır… Bu güzel insanın hayatı başlı
başına bir romandır. Özelliklede, günümüz öğretmenlerinin/ veya
idarecilerinin kendilerine ‘rol-model alacakları…’ bir eğitimcidir.
Hilmi Ziya Apak, 1909 tarihinde Ağın İlçesinde gözlerini dünyaya
açacaklar. Ağın, her bakımdan yetişmiş insanı, ‘aydını çok olan bir
ilçemizdir’
Hilmi Ziya Apak’ın hayatı sancılı başlar… Babası, Amcası, dayısı
Birinci Cihan Harbi, Sarıkamış Harekâtında Şehit düşecektir. Daha
küçük yaşlarında annesini de kaybedecektir. Bu milletin, ‘ateşten
gömlek giydiği yıllardır…’ O, iradesiyle zor bir geçitten çıkmanın
mücadelesini disiplinli bir eğitim hayatıyla verecektir. Her şeye
rağmen okumak… İlk ve Orta Okulu, kendi şehrinde okuyacaklar. Sonra
ver elini gurbet yolu… Adana muallim mektebi ve Ankara Gazi Eğitim
Enstitüsü… Edebiyat öğretmeni olarak ilk öğretmenlik yılları Adana’da
geçecektir. 1937 tarihinde, Turgutlu Ortaokulu’nda müdür olarak
göreve başlar. Fedakârlık ve başarı bu erdemli insanın, ‘kimliğidir…’
O kimlikle, çevresinin dikkatleri sürekli üzerinde olacaktır. 1937
yılında, İzmir-Karşıyaka Ortaokulu Müdürlüğüne atanacaklar… İşine,
görevine âşık bir eğitimci…
Bir şiirimizde şöyle deriz; “Yiğit odur ki, yolunda sağlam yürür/
Aklı, yüreğinde ses; gürler yürür/ Bir kızıl alev gibi yanar, yürür/
Yürü şehrim, öksüz değil bu dava; Türk Birliğine meşale yakar, yürür!”
Apak’ın en büyük özelliği, “halk ile el ele vermesidir…” 2.Dünya
Savaşı şartlarında, ‘bulunduğu şartları en ekonomik bir şekilde
değerlendirmesi ve üretimle eğitime katkı sağlaması…’
1945-1946 yıllarında, “Karşıyaka Lisesinin kurulmasına öncülük
edecekler…” Karşımıza öyle bir Apak çıkıyor ki, bu zat sadece bir
lisenin müdürü olarak değil; “hem Karşıyaka Halkevi ve hem de
Karşıyaka spor kulübü başkanlığını da üstleniyor…” Karşıyaka Lisesi,
spor alanında o dönemlerde Türkiye’de önemli sportif başarılara imza
atıyor. Hilmi Ziya Apak’ı bizler, “Öğretmenler Derneği Başkanı…”
olarak da o yıllarda görmekteyiz. Halkevi’nde, birçok önemli projeleri
hayata geçiriyorlar. Konferanslar, Konserler, Tiyatro Faaliyetleri…
Halka ücretsiz, ‘sağlık hizmetleri…’
Kahraman Kimdir, şiirimizde şöyle sesleniriz; “Kahraman kimdir,
sorarım kendime?/ Gönül yangını ile tutuşandır/ Feryadı ile çığlığı
içinde,/ Vakıf ruhuyla kendini aşandır!”
Rahmetli Fethi Gemuhluoğlu’nda, Vehbi Conker’de, Ağınlı birçok
eğitimcide, ‘vakıf insan olma şuurunu görüyoruz…’ Rahmetli Eğitimci
Fahri Dedemizde de, ‘vakıf zihniyetini rahmetli babam bizlere sıklıkla
anlatırlardı…’
İzmir Karşıyaka Lisesi Eğitim Vakfının yıllarca geleneksel hale
getirdiği, “Hilmi Ziya Apak Edebiyat Ödülleri Ödüllü Hikâye
Yarışmaları ve bununla ilgili Ödül Törenleri…” birer ahde vefanın
eseridir.
İzmir-Karşıyaka Mahallesine gittiğinizde sizleri, “Hilmi Ziya Apak
Sokak’a…” mutlaka uğrayınız…
Merhum Hilmi Ziya Apak’ın, bir diğer önemli görev yeri ise, “Tarihi
Balıkesir Lisesidir…” Balıkesir’de bir Orta dereceli okulunu açılış
tarihi, 1884’lere kadar gider… 15 Şubat 1885 tarihinde de ilk Lise
Öğrenimine başlanıyor… Balıkesir Lisesinin tarihi kaynaklarda takdirle
yâd edilen bir özelliği de;
“1914-1915 ila 1915-1916 yılları arasında 8.9.10, 11 ve 12. Sınıflara
kayıtlı bulunanlar ile mezun 100 civarındaki öğrencinin hemen hemen
tamamı gönüllü olarak cepheye gitmiş ve pek azı gazi olarak dönmüştür.
Bu sebepledir ki, Balıkesir Lisesi 1916-1918 yılları arasında mezun
verememiştir.”
Hilmi Ziya Apak, böyle bir liseye 1950-1951 eğitim-öğretim yılında,
‘idealist ve mücadelesi kimliğiyle Balıkesir Lisesi Müdürü olurlar…”
Apak’ın, Lise Müdürlüğünü ‘efsanevi yıllar olarak anlatırlar’
Milli Eğitim Bakanlığına âcizane teklifimiz, Hilmi Ziya Apak gibi
idealist şahsiyetlerin bulundukları okullardaki idareciliği, ‘eğitim
camiasına anlatılmalıdır’
Rahmetli Apak, “Balıkesir Lisesini bir kimlik…” yapmışlar. Müdürlüğü
döneminde, ‘geleneksel mezun buluşmaları…’ hayata geçirilir. Onun
döneminde, 1950’li yıllarda; “Balıkesir Radyo Deneme Yayınlarına…”
başlar. Türkiye’de ilk defa, Radyo İstasyonu kuran lise unvanına,
Balıkesir Lisesi kavuşacaktır. “Lisemizin Sesi Dergisi…” Balıkesir’de,
‘ses getiren bir dergi…’ olacaktır.
Hilmi Apak ve arkadaşları tarafından, “Göçmenler Karşılanırken!”
isimli bir eser çıkarılır. Bu eserde, Bulgaristan’dan gelen çok sayıda
göçmenlerin problemleriyle yakından ilgilenilir. Hilmi Ziya Apak’ın
oğlu Prof. Dr. Reşat Apak’ta; “2017 Yılı TÜBİTAK Bilim Ödülünü…” Temel
Bilimler Alanında alacaklar…
Hilmi Ziya Apak, 1970 yılında 61 yaşında emekli olurlar. Bütün ömrünü
kendileri eğitime vakfedecekler.