Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Hiçbir Emek Boşa Gitmez!

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur


Sizler yeter ki, ‘samimi, dürüst, adil, ahde vefa sahibi olunuz…’ 
“Hiçbir emek Hak katında boşa gitmez…”
Ne demişler?
“İnsan da arz gibidir!”
“Ne ekersen onu biçersin. Gül ekersen gül, zehir ekersen zehir…”
Fussilat Suresi 46 ayette şöyle buyrulur;
“Kim yararlı iş işlerse kendi lehinedir; kim de kötülük işlerse kendi aleyhinedir.
Rabbin, kullara karşı zalim değildir.”
“Fe men ya’mel miskâle zerretin hayren yereh”
“Ve men ya’mel miskâle zerretin şerren yereh”
Zilzal Suresi 7-8 ayetlerde şöyle buyrulur mealen;
“Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse, onun mükâfatını görecektir.”
“Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse, onun cezasını görecektir.”
İnsan hayatında, doğruya giden yol birdir!
Doğruya giden yolda, ‘iyilikler, güzellikler, esenlikler…’ vardır.
Doğruya giden yolda, ‘gönüller…’ vardır.
Ahde vefa, fedakârlık, sıla-ı rahim, kadim dostluklar vardır.
Gönül karşısında hiçbir güç duramaz!
Hiçbir menfaat direnemez!
Gönülde, ‘hamiyetli bir duruş…’ gaye-ufuk-salih bir niyet vardır.
Hayat bir okuldur!
Sevinçleri, acıları, sıkıntıları, ezaları, kolaylıkları bir arada yaşadığınız bir okul!
Kamil insan, Bilge İnsan, Aksaçlı insan olabilmek…
İnsanın en büyük düşmanı kimdir?
“Nefsidir, hevasıdır, hırsıdır, öfkesidir, zaaflarıdır!”
Allah Resulü(sav.) “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim!”
Nisa Suresi 69. Ayette şöyle buyrulur;
“Kim Allah’a ve Peygambere itaat ederse, işte onlar, 
Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddıklarla, şehitlerle ve iyi kimselerle birliktedirler. Bunlar ne güzel arkadaştır.”
Âl-i İmrân Suresi 104 ayette de şöyle buyrulur;
“Sizden iyiye çağıran, doğruluğu emreden ve fenalıktan meneden bir cemaat olsun.
İşte başarıya erişenler yalnız onlardır.”
Birçok yazımızda da ifade etmişizdir, “kendin ol!” deriz.
Kendini bilen, ‘Hakk’ı bilir’
İçerisinde yaşadığımız insanımıza, topluluğa, şehrimize karşı sorumluluklarımız var.
Yaklaşımımızda; “sevgi-saygı, moral, doğruluk, dürüstlük…” bir bütün halinde kendisini göstermelidir.  
“Söz ile özün bir olması!” Dilinizin söylediğini, ‘kalbiniz tasdik edecek’
Bizim inancımız, “aldatan bizden değildir!” diyor.
Söylerim sizlere, ‘neredeyiz bizler…’
Kur’an’ın emrettiği ölçüde, “birlik ve beraberlik şuuruna…” ne kadar hâkimiz!
Hadis, “Müminin ferasetinden sakının! Çünkü o Allah’ın nuruyla bakar!”
Feraset sözlükte, “Anlayış, sezme, zihin uyanıklığı, yiğitlik, mertlik…”
Biz yıllardır, ‘tefekkürü bıraktık’
Biz yıllardır, ‘kendi kabuğumuza çekindik’
Biz yıllardır,  ‘bölüşmeyi, üleşmeyi, yardımlaşmayı…’ bıraktık!
Bizim inancımız, “tebessüm sadakadır!” der.
Ne kadar tebessüm ediyoruz?
Yazımızın başında, “Hiçbir emek boşa gitmez!” 
Mutlaka karşılığını er veya geç alırsınız!
Hayatımızda, ‘bütün bunları yaşadık’
Hayat, sıklıkla tefekkür edenler için, ‘öğretici bir okuldur’


 

Yazarın Diğer Yazıları