Şair sözü, milletin duygu teli
O tel, yürekle bir, titretir eli
O dille, cihana destanlar yazdık
Dinle Hazar’dan, budur fetih dili
Hazar, bir mavi seccade
Davudi sesle yankılanır
O seste, bir âlem azade,
Turan menzilinde dolanır!
Hazar, bir büyülü deniz
Yıldız yıldız tarih yağar
Uzakta değil, bahtımız;
Destanlarla tekrar doğar!
Hazarda, vefa sancağı,
Hoş gelişler olsun deriz!
Altay da tüter ocağı,
Mağcanlar, can olsun deriz!
Hazar, bir rüya âlemi
“Şiirle kurmuş devleti”
Duygu yüklüdür kalemi,
Alp erencedir savleti!
Hazar, sadakat yemini,
Emaneti üzerinde!
Gök bayrak süslü zemini,
Türkistanî nazarında!
Hazar, bağrında gül açan,
Gönlümüzün baharıdır! !
Rahmet üstüne nur yağan,
Duyguların seheridir!
Hazar, tarifi şiirde;
Mısra mısra arifleşir
O kıvılcımı şuurda;
İçten içe zarifleşir!
“Dil’de, Fikir’de, İş’te birlik”
Gaspıralı ’da yanar ateş,
Yüce ufuklar çekmez darlık,
Hazar, yükün mihnetle eş!
Hazar, sözünde sefer var
Her zaferin bir öyküsü!
Sazın telinden haber ver
Yaşar, dillerde türküsü!
Hazar, tasviri çizilir
Hayali cihan yurdun
Söz içre edep yazılır
Canlar, ebedi taht kurdun!
Ata Yurttan, Ana Yurda,
Coğrafyaya isim verdin!
Türkçe’m, nöbet bekler şurda,
Şairin gönlüne erdin!
Üç kıtanın rahmindesin,
Bütün yüzler sana dönük!
Oğuz Ata neslindesin,
Hazar, Türklük sana konuk!
… tarih sana konuk!
HAZAR
Hazar, isminle bir meşale oldun
Gönüller içre Türk’e lâle oldun
Şiirin ihlasıyla kaynar, Hazar
Ruhumu besleyen şelale oldun
İkiliğe meydan okur, ey vefa;
Şair meclisinde bulurum sefa
HAZAR ŞİİR AKŞAMI
Bugün, şiir akşamı, vuslatımız
Hey küheylan, şahlanır yine atımız
Bağ kuralım, geçmişten geleceğe
Küçük Hazar’dan, Büyük Hazar’a…
ŞİİR HASBİHALDİR
Şiir, hasbihaldir
Hal ehli ile kelâmdır
İlham kaynağı gönüllerde,
Rahmet damlalarıyla maveradan,
Cümle âleme bir esintidir
Şiirde, hikmet var!
Sözün selâmı, selâmeti, hayratı
Bir içli nağmede hoyratı
Şiir, aşk nehri, sevda nehri
Her insan bir âlem
Âlemin rıhtımında hak ereni,
Gönül gözüyle görür mualla şehri...
ŞİİR VE ŞAİR
Resul’ün hırkasını taşır, şair
“Şiirde hikmet gibidir” der, Resul
Anladım, “sanat Allah’ı aramak…”
Bildim, “çelik çomak işimiş, sair…”
Şiir, dua gibi süzülür gönlümden
Hikmet pınarı gibi kaynar özümden
İlham kaynağı gibi taşar özümden
ŞİİR
Şiir, aklın, gönlün, vicdanın sesi
Öz ile tartıya alma, ‘hevesi…’
Kanayan yüreğime, ‘merhem’ olur
Söz bulutu, ilham yağmuru, ‘nefesi’
ŞİİR SÖZÜNDE
Şiir sözünde; hikmet var, ihsan var
Sessiz çığlığın ruhunda, insan var
Sesin mana elbisesi, lisan var
His deryası, düşünce pınarında
Akar gideriz fenadan bekaya
Ağaç gibi, “kökü mazide ati”
Şiir gibi gönüllerde, yasan var!
ŞİİR KEDERLE YAZILIR
Gül, dikeniyle sevilir
Şiir, kederle yazılır
Dünya zehrini içirir
Gamsız geçen bir ömre yan
ŞİİR AKŞAMINA
Gönül mızrabını çal, nesrin bittiği yerde
Şairleri haykırsın bu milletin her yerde
Şiir gecesi bugün, Mezire’de düğün var
Mısraların dilinde, ‘ülkü’ kalmasın yerde
HAZAR’DA…
Küçük Hazar’dan Büyük Hazar’a,
Su gider, türkü gider, gönül gider
Türk’e bayrak olacak, hilal gider
Birlik ruhunu tutuştur, Hazar’da;
“Dil’de, İş’te, Fikir’de Birlik” gider
Elâzığ’dan; ‘bir büyük ülkü’ gider,
Kızılelma’ya hey… Kızılelma’ya
Asırların boyası, Turan gider
HAZAR'DAN
Hazar anılır, eski dostlarla
Hafızamda yirmi beş yıllık hatıra
Kimler gelmiş, misafir şu satıra
Sade bir şiir, bir gece değil bu
Asırların feryadını dinlemek
Köprüler kurmak, gönül coğrafyama