Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Hazar'da üç gün

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Hazar’da üç gün… Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarının 28.cisini
17.18.19 Ekim 2025 tarihlerinde idrak edeceğiz. Türkiye’nin, Türk
Dünyasının en soluklu, en anlamlı ve istikrarlı, “ŞİİR AKŞAMLARI…”
Elâzığ’da, Türkiye’de, Türk Dünyasında; “Şiirin, Sanatın, Edebiyatın,
Musikinin konuşulduğu günlerdeyiz…”  1992 yılından günümüze kadar
uzanan bir zaman dilimi… O zaman diliminde, Elâzığ Şehrinden Türk
Dünyasına tarihi köprüler kuruluyor… Şimdiye kadar, 100’lerde şair,
yazar, mütefekkir insanımız “Türk Dünyasının Manevi Azığı Elâzığ
Şehrinde!” her biri görkemli buluşmalara vesile oluyorlar. Bu
buluşmalarla çok güçlü gönül bağları kuruluyor.
Elâzığ Valisi Numan Hatipoğlu ve Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları
birlikte açıklamalarda bulundular.
“Derin bir hissiyata sahip veciz ifadelerle duygu yüklü bir açıklama…”
28.ci Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarının teması, “Kutadgu Bilig’in
yazarı ve asrın yaşayan yol gösterici Bilgesi Yusuf Has Hacib’e
saygı…” olarak belirleniyor. Çok önemli ve de anlamlı bir seçim… Bu
tema da, “bilgelik, adalet ve erdem kavramları…” bir nakış gibi gönül
dünyamıza işlenecektir, inşallah.
Bu çok kapsamlı tarihi organizasyona, İçişleri Bakanlığı, Kültür ve
Turizm Bakanlığı, TİKA, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar
Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüsü ve TÜRKSOY…” her bakımdan katkı
sağlayan paydaş kuruluşlar… Tabi ki, ‘siyasi iradenin de güçlü bir
desteği…’ görülüyor.
Valilik ve Belediyemizin çağrısında, “bu sanat ve kültür ziyafetine
güçlü bir davet ve katılım…” kalbi olarak arzu ediliyor. Belediye
Başkanı Şerifoğulları, bu yılki tarihi programa; “Türkiye, Azerbaycan,
Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan ve gönül coğrafyamızın dört bir
yanından şairlerimizi, şehrimizde misafir edeceğiz!” Üç gün boyunca
bizlerle birlikte olacak şairlerimizi de isimleriyle birlikte sizlerle
paylaşalım;
“Ramıl Ahmadov (Ramil Ahmed),  Ibrahım Hajıyev (İbrahim İlyaslı),
Elvın Alızade (Elvin Alizade), Xuraman Muradova,
Mohammed Omar Mohlaldeen (Ömer Kazancı), Leyla Şerif Emin,
Nuralı Kholbutaev (Nuralı Kabul), Assel Ospan, Gayrat Majıdov,
Sultanbek Kudaybergen,
Agrafena Kuzmina, İnci Okumuş, Talat Ülger, Şerif Kutludağ, Mehmet
Sümer, Bülent Polat,
Mehmet Ali Kalkan, Gonca Yılmaz Hatunoğlu, Feyzullah Arslan, Süleyman Baydili,
Gökhan Bulut, M. Hüseyin Özer, Sündüs Arslan Akçay, Meltem Çapar Çiftçi,
Bukrenur Yılmaz, Ahmet Demir”
Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları açıklamalarında,
“Elâzığ’ın kültür birikimi, zarafetini ve gönül zenginliğini dünyada
buluşturan güçlü bir kültür markası olarak öne çıkıyor…”
Türk Dünyası Hizmet Ödülleri de bu yıl sahiplerini buluyor. Ve her
biri anlamlı ödüller. 2025 Yılı Türk Dünyası Hizmet Ödülleri, “Dünya
Etnospor Başkanı Necmettin Bilal Erdoğan, Yurtdışı Türkler ve Akraba
Toplulukları (YTB) Başkanı Abdulhadi Turus ve Nobel Ödüllü doktor,
akademisyen, biyokimyager ve Moleküler Biyolog Prof. Dr. Aziz
Sancar’a…” veriliyor.  Türk Dünyası Hizmet Ödülleri, ‘Şehrin
Ödülleridir…’ 2003 tarihinden itibaren verilmekte olan Türk Dünyası
Hizmet Ödülleri, özellikle de, Türk Dünyasında ve Gönül Coğrafyasında
önemli sesler getirmiştir.
Uluslararası Hazar Şiir Akşamları, her yıl olduğu gibi, 17 Ekim 2025
Cuma Günü Saat, 17.30’da; ‘tarihi yürüyüşle…’ 15 Temmuz Meydanından
Cumhuriyet Meydanına Mehteranla birlikte, ‘bir halk yürüyüşü / aydı
yürüyüşü…’ olarak başlayacaktır.  Cumhuriyet Meydanında, “Emniyet
Genel Müdürlüğü Polis Bandosu Konseri…” olacak. Cumhuriyet
Meydanından, Mehter takımı eşliğinde; “Kültür park Amfi tiyatroya
protokol ve şairler yürüyüşü…” Amfi Tiyatroda, ‘Mehteran Konseri…’
19.30- 21.00 sularında, “Bütün Şairlerin Katıldıkları Şiir Okumaları…”
Bizler buna, ‘şiir ziyafeti de diyebiliriz…’ Şiir ziyafetinin hemen
akabinde, “Esat Kabaklı Konseri…” ile mest olacağız.
Hemen şunu ifade etmeliyim, “17-18-19 Ekim tarihlerinde Elâzığ
Şehrimizde hava açık olacak…”
Hava sıcaklıkları gündüzleri 21 derece olurken, geceleri ise 12
dereceye kadar düşecek… Şehrin bu tarihi günlerinde, ‘biraz kalın
giyinelim…’
18 Ekim Cumartesi Günü, şairlerimizle birlikte İl Merkezinde ve
bizlerin “Açık Hava Müzesi” olarak nitelendirdikleri Harput’ta gezi
programı olacak. Aynı günün akşamı, 18.45’de, “Hazar Şiir Akşamları
Tanıtım Filmiyle…” program Amfi Tiyatroda başlayacak. İstanbul Devlet
Halk Dansları Kırgızistan Türk Dünyası Korosu gösterisi… Aynı mekânda,
“Türk Dünyası Ödül Töreni Takdimleri…” yapılacak.
Ve 20.30’dan itibaren de, “Kıraç Konseri…”
19 Ekim 2025 tarihinde, “Şairlerimiz Sivrice’de…” olacaklar.
Sivrice’de, “Katılımcılara Teşekkür ve Plaket Takdimi…” ve sonrasında,
“Hazar Gölü Gezisi…”
Bu faaliyetin hazırlanmasında, ‘işin mutfağında olan gizli
kahramanlar…’  onlara da müteşekkiriz. Her biri emektar insanlar…
Müteşekkiriz. Bu şehre, bu şehrin insanına ve kültürüne, ‘vefalı dost
olmak…’ Şüphesiz ki, sanat camiasını da gayretlendiriyor.  Bu tarihi
organizasyonun içerisinde, ‘okullarımızın da olduğunu…’ bilvesile
belirtmek isterim. Önemli olan da, ‘gelecek kuşaklarla köprüler
kurmak…’ Bütün bu erdemli çalışmaları geleceğe taşımak…
***
O muhteşem, “Çırpınırdın Karadeniz” şiirinin yazarı Ahmet Cevat’ı dinleyelim;
“Soranlara ben bu yurdun
Anlatayım nesiyem;
Ben, çeynenen bir ülkenin
“Hak” kışkıran sesiyem!”
Şairlerin haykırması nasıl oluyormuş?
Hüseyin Cavit,
Kızıl rejime meydan okuyan bir şairdir…
1937’lerde başlayan ‘mahpusluk yılları’
Sibirya’nın buz tutan zindanlarında yazılır, ‘hayat hikâyesi…’ Ölüme
tebessüm eder…
Ne diyor, Hüseyin Cavit;
“Kimlerin oğlusun? Nesin? Kimsin?
Sürünüp durma böyle bir yüksel!
Bir düşün, gör beş altı asır evvel
Ne idin? İmdi neredesin? Bu ne yas?
Acaba yok mu sende izzet-i nefis”
Şiirde, Sanatta, asıl hesaplaşma da budur?
Destan Şairimiz Niyazi Yıldırım;
“Şiir; dikenlikte laleye benzer
Ne fıkraya, ne makaleye benzer
Şair; vatan içre  kaleye benzer;
AT uşaklığında görmez  kârını,
Korur milletinin itibarını..”
Şair, bir haysiyet abidesi misali karşınıza çıkar,
Ondaki söz, milletinin dilidir, kelamıdır!
Yahya Kemal Şiiri tarif ederken;
“Kalpte geçen bir hadisenin lisan halinde tecelli edişidir; hissin
birden bire lisan oluşu ve lisan halinde kalışıdır”
Beyatlı, “şiir dilin özüdür, kokusudur, lezzetidir, musiki
kabiliyetidir yahut bunlardan doğan hususi bir şekildir” der.
Mehmet Emin Yurdakul,
“Bırak beni haykırayım, susarsam sen mâtem et;
Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet,
Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir;”
‘Şair’ ve ‘Şiiriyet’
Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarında da, ‘o hassasiyete kulak kesileceğiz’
Bütün misafirlerimizi sevgi, saygı ve muhabbetle selamlarım… Şiirin
Başkenti Elâzığ’a hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Günleriniz
aydınlık olsun…
Başarı dolu dileklerimizle, efendim.
 

Yazarın Diğer Yazıları