Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Gençlik haftası

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

23 Nisan’ı bizler millet olarak, “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı…”
olarak idrak ettik.
19 Mayıs 1919 tarihi, Atatürk’ün Samsun’a çıkışı ve Milli Mücadelenin
de başladığı tarihtir.
Bu tarihi de bizler, “Gençlik ve Spor Bayramı…” olarak kutluyoruz.
Kendi tarihiyle, ecdat hatıralarıyla bütünleşen iki müstesna, ‘Milli
Bayramımız…’ Bir başka milletin kendi evlatlarına/ veya geleceğine bu
kadar müstesna değer verdiği bir millet düşünemiyorum!
Burada en müstesna çağrı nedir; “Kendin ol!”
Hud Suresi 112 ayette de şöyle buyrulur, “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!”
Artık milletçe yüzümüz, ‘geleceğe dönük olacaktır’
Birleşmiş Milletler Örgütü, Gençlik Dönemini, “12-24 yaş aralığı
olarak öngörmüştür!” Türkiye de, BM’in belirlediği 12-24 yaş arasını
Gençlik Dönemi olarak belirlemiştir. Orta Öğretim ve Üniversite
Yılları bizlerin, ‘Gençlik Dönemi…’ olarak hafızalarda canlı olarak
yer almaktadır.
Bu haftanın büyük bir şuurla, ilhamla, ihlasla, ittifakla, iyi niyetle
idrak edilmesini arzu ederim.
Atatürk, “Bütün ümidim gençliktedir!”
Necip Fazıl, “Gençlik yaş işi değil, ruh işidir!”
Lokman Hekim, “Ey Oğul!” diye seslenir. O ses asırlarca yankılanır.
Allah Resulü (sav.) “Ümmetim!” der, o ruhani sedayla ihlas nehri,
kalbin çeperlerine çarpa çarpa akar.
Akif’in, Çanakkale Şehitleri için yazdığı o mualla şiirinde,
“Asım’ın nesli… diyordum ya… nesilmiş gerçek;
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmeyecek!”
Ellerimiz semaya, “hayırlı ve ihlaslı bir nesil için yakarıştadır!”
Işıl ışıl yanan her gözde, kâh Yunus Asrını, kâh Ahi Evran ruhunu yaşarım…
Gencime, genç neslime, “fütüvvet diliyle dokunmak…” isterim!
Ey Genç, “gayretin, hayretin, niyetin, amelin asrın fetihleri olsun!” derim.
Öfkeyle, hırsla, kinle, nefretle değil, büyük bir tevazuuyla, “Edep
Yahu!” derim.
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaş, “gençlik yaşı/ delikanlılık yaşıdır!”
Arif Nihat Asya, “Gençlere Seslenecektir!”
“Delikanlım! İşaret aldığın gün atandan!
Yürüyeceksin! Millet yürüyecek arkandan!
Sana selâm getirdim Ulubatlı Hasan’dan!
Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!”

Genç nüfus derken, “15-24 yaş grubundaki nüfus…” akla gelmektedir.
2024 yılsonu itibarıyla Türkiye'nin toplam nüfusu 85 milyon 664 bin
944 kişi iken 15-24 yaş grubundaki genç nüfus 12 milyon 763 bin 159
kişi oldu. Genç nüfus, toplam nüfusun %14,9'unu oluşturdu.
2021 yılı nüfus sayımında Genç Nüfusun toplam nüfusa oranı, “yüzde
15,3’lerdedir…” Görüldüğü gibi genç nüfusta da, yıllar itibariyle bir
düşüş görmekteyiz. Bu bizleri incitir/ ve de üzer.
15-24 yaş grubu, “Lise ve Üniversite Gençliğidir!”
Kendi nefsimizde düşünelim, ‘empati yaparak…’ daha dikkatlice düşünelim;
En olgun, en dinamik, en sağlıklı, ‘en’lerle izah edebileceğimiz,
“hayatımızın en verimli çağı!”
İhtiyar nüfusumuz maziyle rabıtalıdır…
O sebepledir ki, “ihtiyar nüfusa bir neslin yaşayan aksaçlı hafızası…” deriz.
Genç nüfus, “bizleri geleceğe taşıyan/ veya dualarımızla sürgün veren
ufkumuzdur!”
Bir söz vardır, “Gençler ümitle, ihtiyarlar hatıra ile yaşarlar!”
Ümitlerin sürekli taze sürgünler verdiği ideal bir nesil…  Ecdat ne
der, “Gençliğin güzel bir yüzü, ihtiyarlığın güzel bir ruhu vardır!”
Hiçbir gencimizin, ‘yüzünün kızarmasını istemem’  Gencimizin yüzünde,
‘büyük ideallerin hasretini yaşamak isterim’ Oscar Wilde, “Gençlik
sahip olunmaya değer tek şeydir!”
Gencimde, geleceğimi/ ufkumu/ büyük ideallerimi görmek/ hiç değilse
onun hasretiyle yanan yürekleri okumak isterim. Bismark,  “Gençliğe üç
öğüdüm var; çalış, çalış, çalış…”
Her yıl, çok geniş kapsamlı ve anlamlı bir şekilde, “Gençlik
Şölenleri!” Ülkemin her şehrinde, her kasabasında organize edilmesini
isterim… “Genç kavramı…” yürekleri okşayan bir kavramdır.
O kavramın hemen önünde; “yazarları, şairleri, sanatçıları,
münevverleri…” niye anmayayım?
Bir tok ses, bir yürekli ses, “Ey yükselen nesli, gelecek sizin
eseriniz olacaktır!” Bu hamiyetli sese/ veya o sesin işaret ettiği
ufka milletçe yönelmeliyiz.
Leibniz, “Gençliği iyiye yönelten, insanlığı iyiye yöneltir.” Bizler
her zaman için, “gençlik hareketini bir aydın hareketine dönüştürmekle
mükellefiz…”
Kırgızların yiğit evladı, büyük vatansever Alıkul Osmonov ne diyorlar;
“Bahar bu, aman dikkat rüzgâr üşütmesin
Çok durmayacak bu kara bulutlar
Bütün yükünü ben üzerime alayım
Sen dert çekme ben çekerim Ata Yurt!”
Bayrak Şairimiz Arif Nihat Asya, “Fetih Marşı’nda” ne diyorlar;
“Yürü; hâlâ ne diye oyunda, oynaştasın?
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!”
Fatih, İstanbul’u fethettiğinde, “21 yaşındadır!” Allah Resul’ünün
müjdesine nail olan bu güzel insan her haliyle gençliğin, ‘Rol
Modelidir…’ Necip Fazıl, “Gençlik yaş işi değil, Ruh işidir!” derler.
Burada, ‘milli hassasiyetler…’ hemen bizlere merhaba diyecektir.
Tarık Buğra’yı burada rahmetle anmak isterim. Onun şu sözlerini
sizlerle paylaşmak isterim; “Her şey unutulur. Fakat biz her şeyi
gençliğe bırakacağız. O gençlik ki, hiçbir şeyi unutmayacaktır;
Sanatların en büyüğü, en değerlisi ve en yararlısı- elbette- gençlik
çağını iyi kullanmak sanatıdır; bu sanatı öğretmeyen eğitim kaç para
eder?”
Hz Ali (r.a.); “İki şeyin elden gitmeden değerini anlamak zordur; Biri
sağlık, öteki de gençliktir.”
Firdevsî, “Gençlik bahar, ihtiyarlık ise kışa benzer. Öyle bir kış ki,
arkasından bahar gelmeyecektir!”  Ömür sermayesini, gençlikte
hazırlıyoruz. Gençlik çağı, ne kadar bereketli, verimli, hasatı bol
olursa, saçlarımıza ak düştüğünde, o ilim, irfan ve marifetle hayatın
son demlerinde de, ‘hayatı erdemli bir bakışa dönüştürme gayretimiz…’
devam eder.
Hüseyin Nihal Atsız’ın hafızalarda harmanlanan sözleri, “Bize bir
gençlik lazımdır. Temelinde cehalet, duvarlarında riya, tavanlarında
dalkavukluk bulunmasın!”
Her zaman söyleriz, “yüksek bir adalet, yüksek bir ilim ve hikmet,
yüksek bir ahlak, yüksek bir moral…” değerleri üzerinde inşa edilen
bir gelecek…
Günümüzden 2400 yıl önce yaşamış bulunan Aristoteles ne der,
“Gençlerin yetişmesine önem veriniz; çünkü bu yolda en küçük ihmal,
ülkenin yapısını ve geleceğini yok eder!”
Montesquieu ne derler, “Milletin genç unsurları bozuk olmaz, o ancak
yetişkin adamlar bozulduğu zaman bozulur!”
15- 21 Mayıs tarihleri, ‘gençlik haftası…’ Bu hafta içerisinde, bütün
endişeleri, kuşkuları, şüpheleri, üzüntüleri üzerimden atmak isterim!
Öyle bir, ‘aydın hareketi…’ olmalı ki, milli hassasiyetleri üzerinde
titreyen bir neslin yolculuğunu hayranlıkla gözlemleyelim.

Yazarın Diğer Yazıları