Sadece maddeler halinde yazmaya çalışacağım, Elâzığ Şehrinin, “öncelikli hedefleri!” neler olmalıdır?
Elâzığ Şehrinin toplam ihracat hedefi, “Bir milyar dolar!” olmalıdır.
Elâzığ Şehrinin öncelikli hedefleri arasında, “500 bin turisti ağırlamalıdır…”
Elâzığ Şehri, “İçme Suyu Projesinde öncelikli hedefi MUNZUR SUYU…” olmalıdır.
Çimento Fabrikası, ‘şehir dışına taşınmalıdır’
Elâzığ Şehrinde, “ikinci bir Kültür Park Projesine İhtiyaç vardır!”
Elâzığ Şehrinin Ulaşım Ağında, “Pertek Köprüsü…” çok önemli bir kazanım olacaktır.
Elâzığ Şehrinde, “Tarım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi…” mutlaka açılmalıdır.
Keban ve Karakaya Barajı Göl Havzasının Erozyondan Korunması için yöreye uygun/ veya ekonomik katkısı olabilecek (Badem, Dut, Ceviz) çalışmaları yapılmalıdır.
Elâzığ’da, yıllar önce kapatılan, “Et ve Balık Kombinası Tekrar Açılmalıdır…”
Fırat Üniversitesi Bünyesinde; “Hukuk, Ziraat ve Orman Fakülteleri Açılmalıdır…”
Elâzığ Şehrinde Sulama Projeleri eksiksiz olarak hayata geçmelidir…
Sebze ve Meyve Fiyatları üzerinde mutlaka sıkı bir denetim mekanizmaları kurulmalıdır. Üretici ile Tüketiciyi bir araya getirecek, “pazar yerleri hayata geçirilmelidir…”
Elâzığ Merkez İli ve İlçelerde, “Tüketim Kooperatifleri…” desteklenmelidir. Ağın İlçesi bu bağlamda önemli bir modeldir. Elâzığ İli bu konuda, 81 İlimize örnek adımları atabilecek bir enerjiye sahiptir.
Elâzığ İli, “2026 Yılında, Türk Dünyası Kültür Başkenti…” olma yolunda gerekli çalışmaları yapmalıdır.
1992 tarihinden günümüze kadar istikrarlı bir şekilde yapılmakta olan Uluslararası Hazar Şiir Akşamları, “UNESCO DESTEĞİ…”için gerekli başvurularını yapmalıdır. Struga Şiir Akşamları bu konuda bir modeldir.
Azerbaycan- Türkiye Üniversitesi’nin bir Kampüsünün Elâzığ Şehrinde Açılması yolunda da çalışmalar yapılmalıdır.
Milli Eğitim Konusunda hiçbir zaman kayıtsız kalamayız. Öncelikle, “Okul- Aile İşbirliği…” çok önemlidir. “Erdemli İnsandan- Erdemli Topluma Hedefi…” üzerinde okullarımız yoğunlaşmalıdır.
Sadece, ‘öğretim…’ değil, bu milletin bilumum değerleri üzerinde bir nesil, ‘eğitimle hedeflenir…’
Elâzığ Şehrinde, “İlim ve İrfan Ocaklarının Sayısı…” artmalıdır. Sanat ve Edebiyata daha fazla önem veren kurumlar desteklenmelidir.
Bizleri üzen nedir? “ateşli silahlar, bıçaklar ve benzeri aletlerle işlenen suçlar…” Hırsızlık, yankesicilik, uyuşturucu vesaire suçlar… Şehrin, kurum ve kuruluşlarıyla birlikte büyük bir seferberliğe ihtiyacı var.
Anneler- Babalar, Kurumlar, Şehrin İleri gelenleri, Aksaçlıları, öncelikle ‘sokağa, caddeye, mahalleye, şehrin en kuytu yerine kadar sahip çıkacak…” Bu sahiplenme, “sporla, kültürle, sanatla, edebiyatla, musikiyle vesaire olacaktır!”
Elâzığ Şehri için çok güzel ifadeler kullanılır, “Türkiye’nin sigortası…” olan en güvenilir bir Şehir…
Doğrudur… Elâzığ, vatansever ve milliyetperver insanların hassasiyetleri üzerindedir… 1800’lü yıllardan günümüze doğru gelindiğinde, Elâzığ Şehrinde, öyle münevver, kalem ve kelam sahibi insanlar yetişmiştir ki, hala o insanları isimleriyle birlikte hayranlıkla yâd ederiz. Şehrin, o erdemli dokusunu devam ettirmeliyiz. O halde, şehrin ihtiyaçlarını da hiçbir zaman gözardı edemeyiz. Öyle ki, bu şehirde her kapı çalınmalıdır. Her insanımız büyük bir dikkatle dinlenilmelidir. Kendi ölçeğimizde dertlere deva olmaya çalışacağız… Gün gelecek acıları paylaşacağız… Gün gelecek sevinçleri paylaşacağız… Bu şehirde artık bir yürek, bir akıl olmanın yeri ve de zamanıdır. Kimsenin şikâyete hakkı yoktur. Problem çözebilen bir enerjiye artık fazlasıyla ihtiyacımız var…
FİLİSTİN NEREYE…
Son gelen haberler bizleri daha iyimser olmaya çağrıştırıyor. Fransa, Kanada, İngiltere’nin ardından bir ülke daha; “Portekiz’den Filistin’i tanıma adımı…” G7 ülkelerinin Filistin’i tanıma adımları yerküresinde siyasi bi güçtür… Filistin’i, devlet olarak tanımak önemli adımlardır. Bir daha hatırlatalım, yaklaşık bir yıl önce, “İspanya, Norveç, İrlanda, Slovenya Filistin’in tanıyan ülkeler…” arasında yer almıştı.
Şunu hemen belirtelim, Türkiye, “15 Kasım 1988’de ilan edilen Filistin Devleti’ni ilk gün resmen tanımıştır…”
“20 Mart 2025 tarihi itibariyle BM’in 193 üyesinden 147’si Filistin’i devlet olarak tanımaktadır.
İsrail’in uluslararası tanınması 14 Mayıs 1948 tarihine, kuruluş tarihine kadar uzanır. Bir şey var ki, “192 BM üyesi devletin 160’ı (yüzde 83) İsrail’i tanımaktadır. On üç ülke İsrail pasaportlarını kabul etmemektedir. Bu ülkeler, “Cezayir, Bangladeş, Brunei, İran, Irak, Kuveyt, Lübnan, Libya, Malezya, Pakistan, Suudi Arabistan, Suriye ve Yemen…”
Asıl dikkatleri çeken nedir? İsrail’in, yaptıklarının yanına kalmayacağıdır… Eylül ayını ve sonrasını dikkatle bekleyelim. İsveç, “AB’den İsrail ile olan Ticari ilişkilerin durdurulmasını talep etti!”
Bu baskılarda giderek yoğunlaşacak… Hiçbir zalim/ veya zulüm payidar olmamıştır. Mutlaka, kendi sarayıyla birlikte kendisini de yakmıştır. Önümüzdeki aylar içerisinde İsrail’i bekleyen, ‘çetin duvarlar vardır…’ Akılsız başı bu duvarlara çarparak paralanacaktır’
Selam ve muhabbetle
