Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Dosta gidelim

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Gelin dosta gidelim, dost bağına
Gönül sohbet bekler, muhabbet ister
Güneş yöneldi, Murat Dağı’na;
Kelâm ışık ister, aydınlık ister

DOSTA GİDELİM

Dost istersen, ‘toprak gibi mütevazı...’
Peygamber sıfatı, ‘Halil makamı...’
Sırra kadim, ‘gül kokulu avazı...’
Sıddıklar yolunda, dosta gidelim

Dost yüzüne bakar, sefa buluruz
Hikmet-i Huda’dan deva buluruz
Aşk mihneti çeker, şifa buluruz
Gönül gözü ile dosta gidelim!

Dost kelamı, ab-ı hayat suyudur
Dünya nişanında, rahmet huyudur
Sevgi rahlesinin dolunayıdır
Huzuru kalp ile dosta gidelim! .

Dost yüreği, hasret kokulu ilaç! .
Derdime derman sayfaları bir aç
Sükûtun dilinde kıyamdır miraç
Hicret ateşiyle dosta gidelim..

Dünya, Haktan kula; ‘emanet yurdu..’
Dostla çıktı yola, ‘metanet kurdu…’
Ne cihangir okul, ‘inanmış ordu…’
Yolun açık ola, dosta gidelim! .

DOST KIL

Yarab! İlmiyle neslimizi maruf
Âleme sadıkane zarif dost kıl
Canlar içinde hikmetiyle arif
Gönüller Sultanına lâtif dost kıl

DOST ÖZLER

Şehrine dost gibi görünen yüzler
İnsanı mest eder yaldızlı sözler
Sözdedir, özüne inmez serancam!
Sevda yürekler, vefalı dost özler

DOSTLA

Dost seninle dertlenir, hemhâl olur
Binanın taşları gibi hâl olur!
Dost dediğin bir gövdeye dal olur!
Bülbül diken bilmez, sözü bal olur
Bedri, kahır yükünü çeker dostla
Dost seninle demlenir, gülzar olur

DOST DOST DİYE ÇAĞRIMIZ

Kor ateşi çekmeye geldim
Aşk kandili yakmaya geldim
Bir menzile akmaya gerdim
Dost, dost diye çağrımız bizim

DOSTLARINI TERK EDENLER

Makam ve mevki yolunda dostlarını terk edenler,
Gün gelir yalnız kalırlar

DOKUN ÂLEME

Beş duyu hislerle dokun âleme
Mutlak güzelliği dökün kâleme
İman-İslâm atlası üzerinde;
Rabbim ne nimetler sunmuş âdeme

DOST…

Dost, dosta selâm eder, rahmet diler
Omuz verir, deryada dalga olur!
Şefkatiyle yanar, gözyaşı siler
Dost, dostun vicdanında bilge olur
Dost, dosta kelâm eder, sohbet olur
Sohbeti gönüllerde şefkat olur
Şefkati, feryatlara ziynet olur
Dost, dostun vicdanında bilge olur

DOSTLARA

Bizden dosta, Yunusça; izzet, ikram
Millet yaşamasın bir daha dram!
Sevdamız, aşkımız bir, vatan için
Türküler içimizde, sızı, yaram!

BİR AKIL

Reçete mi, bir akıl, bir yürek ol
Dost ol; işine, eşine, aşına...
Özüne, sözüne güven; emin ol,
Vatan toprağına, her karışına…

DOST KİM?

Dost kim, acı günde ararım onu
Düşende yanımda bulurum onu
Nerede ışıl ışıl akan sevgi,
Eyvah ki, düşlerde görürüm onu

Yaman dünya; ders verir, ders içinde
Derde getirir, olmaz dert içinde
Zulüm anlamaz derdi, hal içinde
Ahını çekende bulurum onu

DOST OL

Bedri, “kadri kıymet bilene” dost ol
Kişi, “dostunun yolu üzerinde”
Hayır işlerinde, sevgiden mest ol!
Gönül bağı, aşk yolu üzerinde…

DOSTA

Bazen dostlar sitem eder, gönül kor
Kor ateşte yandığımı hisseder
Dost deyip geçmeyin ahir yolunda
Acıma da, sevincime de hissedar

DOST EYLE

Gözdeki damla, gönül çağlayanı
Halk içinde, Hak için ağlayanı
Görürsen dost, eyle kâmil insanı
Aşk ile gönülleri bağlayanı

DOSTA GİDELİM

Dost istersen, ‘toprak gibi mütevazı...’
Peygamber sıfatı, ‘Halil makamı...’
Sırra kadim, ‘gül kokulu avazı...’
Sıddıklar yolunda, dosta gidelim

Dost yüzüne bakar, sefa buluruz
Hikmet-i Huda’dan deva buluruz
Aşk mihneti çeker, şifa buluruz
Gönül gözü ile dosta gidelim!

Dost kelamı, ab-ı hayat suyudur
Dünya nişanında, rahmet huyudur
Sevgi rahlesinin dolunayıdır
Huzuru kalp ile dosta gidelim! .

Dost yüreği, hasret kokulu ilaç! .
Derdime derman sayfaları bir aç
Sükûtun dilinde kıyamdır miraç
Hicret ateşiyle dosta gidelim..

Dünya, Haktan kula; ‘emanet yurdu..’
Dostla çıktı yola, ‘metanet kurdu…’
Ne cihangir okul, ‘inanmış ordu…’
Yolun açık ola, dosta gidelim! .

DOSTLUK BAĞI

Mahalle bakkalından, bekçisine...
Dostluk bağı, bir içli şarkı gibi
Şendi, iftar sahur habercisine
Söz akar, gönüllerin harkı gibi

DOST KİMDİR

Dost kimdir, bir gizemli sorudayım
Bilirsen, bir azimli kuradayım!
Demem adına, sakın hurafayım!
Kumaşın ebrar, zikre amadeyim!
Tesadüf değil, tevafuktur dersi

DOST KİMDİR

Dost kimdir, daha derinden düşündüm?
Her zaman, serin esen rüzgârlar mı?
Elini, taşın altından çeken mi?
Öfkesini, cümle âleme döken mi?
Bir girift bilmece mi, bunca soru?
Yunus gibi dervişler, gel gayri...

DOST ŞARKISININ

Bugün, farklı şeyler söylemeliyiz
Kalem ile gönüllerin eliyiz
Akıl, gönül ehlinin vuslat dili
Dost şarkısının şakıyan seliyiz

Duruşu olmayanın,
Gün gelir vakarı zeval bulur.

Yazarın Diğer Yazıları