Ulu çınarın altında toplandık
Seni yürekten andık, Cumhuriyet
Yeni destanlar yazmaya inandık;
Rabbimin büyük nimeti, Cumhuriyet
Ulu çınarın altında dertleştik
Çelik kıvamına geldi, sertleştik
Vatan dedik, kutsal dedik; gürleştik
Gönüllerin şarkısı Cumhuriyet
CUMHURİYET (Akrostiş Şiir)
Cumhuriyet içinde insan öznesi
Ulusum, tercihlerin en âlâsı
Mutlu sabaha uyanır hanesi
Hürriyetin, istiklalin Kale’si
Uzun soluklu yolun nişanesi,
Ruhumda taşırım beyaz lalesi!
İrade milletin, yücedir manası
Yüz geri oldu düşman avenesi
Erdemli insanla tarih molası
Türk Asrı, Cumhuriyet nişanesi
CUMHURİYET
Cumhuriyet, halk içinde hakkın yolu
O yolda, milli iradenin sesi
Yükselir, yüce ufuklarda yolu
Bir akıl, bir yürek olmanın sesi
Ezelden beri, ecdadın fıtratı
Sağduyuyla geçer, dünya sıratı
Yürü, büyük davalar seni bekler
Bak meyveye dönmüş, bütün çiçekler…
CUMHURİYET
Cumhuriyet, hür iradenin sesi
Onda neşet bulur, mutluluk neşesi
İnsan olmak, öznesinde ifadem;
Gayri değil, bir zümrenin hevesi
GENÇLER
Gençler, Cumhuriyet Bayrağı altında;
Hür yaşamak azmiyle bir arada
Yemini vardır, Gökkubbe altında
"Toplu vurdukça yürekler" bir arada
RİYA
Aynalardan kaçırmaz yüzünü
Riya, insandan kaçırır kalbini
DÜNYA
Dünya, sevdasıyla aldatır
Acısıyla da, yürek kanatır
Neresinden bakarsan, yaslı dünya;
Âlemi gözyaşlarıyla ıslatır
Eski dünya, huzuru çimlendirmekte
Yenidünya, mazlumu çiğnettirmekte
DEVLET MİLLET
Devlet-Millet elele; gönül gönüle
Birliğe şahadet eden her güle
Merhaba hayırsever insanına
İyilikler nasip olmaz her kula
Hergün bir meşale katar anıma
Kadir bilir milletimin şanına!
DİK DUR
Dik dur, eğilme
Sözün söyle ercesine
Kahramanlar, ‘yalnız kurttur’
Hak birdir, sevda bizim yolumuz
Yol çetin, aşılmaz olsa da;
Dağları delecek feryadın olsun!
Çileye tebessüm eder, geçeriz
“Zayıf bizim gönlümüzde güçlüdür”
Ezcümle, Yâ Hâk deiz…
“DEVLET YAŞASIN”
“İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın”
Âlemi kuşat ki, millet yaşasın
Devletlim derim, güvendiğim dağlar;
Gönlünü uzat ki, ihlas yaşasın!
YALAN
Yalan içinde, zulmün tohumu
Kötü çığırlar, ondan neşet bulur
Yalan içinde zehrini besler;
Zehri meyveye düşer, nifak bulur
MUTLULUK
Üç nesli bir arada görmek kadar,
Mutluluk kaplar, bütün dünya mı?
Vermesin Rabbim, ne elem, ne keder;
Şerden, nifaktan saklasın dünya mı?
ZULME MEYDAN VERME
Zulme meydan verne, onun ateşi,
"İçinizde iyileri de yakar"
Ümmetlerin helakini bir düşün,
Düşleri bile zihinlere zarar
TÜRKÜLER
Türküler, gurbet söyler, hasret çeker
Sanki güz havası içimde tüter
Ayrılık, o kadar zor ki, sıladan;
Dert çeker sancısı, göğsümde tüter
Taş koyulur,
Taş üstüne, taş koyulur
Girme, namert fendine,
Yol üstüne taş koyulur
Millete efendilik yoktur, ona hizmet vardır.
Bir millete hizmet eden onun efendisidir.
Kapanmaz,
Dil yarası kapanmaz,
Açma tefrikaya kapı,
Aralarsan kapanmaz
NEREDE GAFİL VARSA
Nerede gafil varsa, gözleri kör!
Gönülden gelmeyen sözleri de kör
Yıkar, döker; âleme bakışı kör
Kör bir dünyanın dehşetinde kaldık!
ZOR GÜNLER SENİ BEKLER
Dinimiz, ‘çalış’ diyor, sen çalışmadın!
Zorluğa, sıkıntıya alışmadın!
Bir olup kardeşinle üleşmedin
Cihat; kalemle, fikirle, gönülle…
Cihanda bir akıl, yürek olmadın
Sırat-ı müstakime yol bulmadın
Tarihten ibret alıp, ders almadın!
Düşman ölüm yağdırır topla, gülle
Zor günler seni bekler… Seni bekler…
HİKMET DERSİNİ
Yeis yok hanemizde, dilimizde
Yesevi ’den aldık, hikmet dersini
Efkâr dağılır bizim şiirimizde;
İlham kaynağıdır, besler harsını!
SİL KALBİNDEN
Gözü kör, kulağı sağır olanı
Bedeni kendine ağır olanı
Nefretle, âleme hırs bileyeni
Benlik hevesinde yol dileyeni
Sil kalbinden, zulme nefes olanı!
Parça, bütünde güzel
Hakk’a esaret güzel
Dertlere şifa veren
Hazreti Furkan güzel
CAHİLE…
Cahille, düz ova yokuş gibidir!
Âlimle yokuşlar meydan gibidir
Serden geçtiler, kalbe dokundular
Bir ömrü bezemiş nakış gibidir
DALGALAN SEN BAYRAĞIM
Dalgalan sen bayrağım gönderin var
Cepheden cepheye koşan önderin var
Başıboş mu sanırsın âlemi sen
Şehitler otağı, türbedarın var