Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

CENGİZ AYTMATOV'U ANIYORUZ…

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Cengiz Aytmatov ismiyle Anadolu’da ilk hafızalara gelen şehir, “Türk Dünyasının Manevi Azığı!” olarak nitelendirilen Elâzığ Şehri gelmektedir. 10 Haziran 2008 tarihi… Günümüzden 17 yıl önce Kırgız Edebiyatının efsanevi ismi, Cengiz Aytmatov, Hak katına yürüyordu/  ‘uçmağa varıyordu’ 
Aytmatov’un doğumunun 80.nci yılında Bişkek’teydik… Ata-Beyt’te, toprağa verildiği mekânda; ruhuna fatihalar okuyorduk… 
Cengiz Aytmatov, Elâzığ ve bu şehrin gençliği içinde rol-model olacaktır. 14-17 Mayıs 2025 tarihinde bir nezih program daha hayata geçiyordu. Kırgız Halkının en önemli şairi Alıkul Osmonov’un Doğumunun 110 yılında ve yine Manas Destanının 1030. Yılı münasebetiyle, Elâzığ Şehrinde, her iki ülkeden de üst düzey katılımlarla, ‘tarihi bir Bilgi Şölenine imza atılıyordu…’ Bu programı bizler, Cengiz Aytmatov Millet Parkında idrak ediyorduk… Cengiz Aytmatov ile Bişkek ile Elâzığ Şehri arasında tarihi köprüler kuruluyordu. 
Cengiz Aytmatov’un hayatının belki de en haz alacağı, Baki âleme o ruhani moralle varacağı, tarihi buluşturan iki evla yurdu,  Talas Şehri ve Harput’ta köprü ayaklarını kuracağı, Elâzığ Şehri tarihin unutulmaz anılarına şahitlik ediyordu.
Cengiz Aytmatov’un her biri birbirinden evla eserleri… O eserler öyle bir ahenkle, öyle bir tarihi zevk ve estetikle kaleme alınmıştı ki, Dünyanın dört bir yanına, gönüller açıcı, gönüller ferahlatıcı bir üslupla,  157 dilde çağlayarak aktı… Sizler bilir misiniz, Aytmatov’un yetiştiği toprakları… O bereketli topraklarda; Harezmî, Fergani, Saguni, Farabi, İbni Sina, Biruni, Buhari, Tirmizi, Semerkandi gibi asırlara ışık saçacak, ufuk açacak âlimleri yetiştirecektir.  O topraklar, tarihi destanlarla, efsanelerle anılır olacaktır.
Destanlar, efsaneler, masallar, ninniler, türküler… Bizim ruh dünyamız, gönül muhabbetimiz, maddi ve manevi aksesuarımız, tarihi siluetimiz/ veya zenginliğimizle birlikte bizlere geleceğe taşıyan vakarımız… 
Aytmatov’un eserlerine, Mâverâünnehir’i düşündüm… Türk Medeniyetinin büyük izlerini… O izleri taşıyan coğrafyayı yüzlerce defa hayal etmişimdir… Maveraünnehir, 660.000 km2 ile içerisinde, Kırgızistan, Kalpakistan, Özbekistan, Tacikistan, Kazakistan ve Kızılkum Çölü ve bütün bunların bir kısmı… Medine ikliminin/ veya ruhani havasının destanlarımızla, Anadolu’ya cihangirane bir nefesle yol aldığı tarihimizin en ihtişamlı asırları…
Cengiz Aytmatov’un eserlerinde; “Gün Olur Asra Bedel, Dişi Kurdun Rüyaları, Elveda Gülsarı, Zorlu Geçit, Toprak Ana, Kızıl Elma, Selvi Boylum Al Yazmalım, Beyaz Gemi…”  bizim gönül havzamız / gönül kalemimiz/ veya kalelerimiz hasretle büyük idealleri bekler…
Geçmişini unutan, öz kimliğinden kopan, kendi öz değerlerimize yabancılaşan/ yani “Mankurtlaşanlar…” asrın en büyük korkulu tuzağı/ veya hastalığı/ veya vebasıdır…
Cengiz Aytmatov her eserinde/ eserlerinin gizeminde, “kendin ol!” çağrısı ile bizlere dersler verir. O dersleri, bir kül halinde Elâzığ Şehrinden, ‘gönül dünyamıza seslenerek bütün incelikleriyle izah ederler…’ Sizler, “inşallah uzaya gidecek bilimin en anlamlı, en marifetli yüceliğine sahip olacaksınız’ 
Manas, tarihimizin en uzun destanı… Aytmatov, Kırgız Türk’ünün “gönüllerde yaşayan Manasçısı!” olarak bilinir… O kutlu destanın izinde/ iz düşümünde Elâzığ Şehrinin olması bir iftihar kaynağımızdır.
Elâzığ Belediyesinin Encümen Kararında, “Cengiz Aytmatov Millet Parkının… Bu milletin tarihi hafızasını taşıyacak bir ihtişamla açılması da, elbette üzerinde düşüneceğimiz değerler…
“Cengiz Aytmatov Anıtında…” Orhun Abidelerinden günümüze doğru süzülerek gelen “Bilgeler Yolunu…” hafızalarımıza taşıyacaktır. O kutlu yolculukta; “Dede Korkut, Kaşgarlı Mahmut,  Yusuf Has Hacip, Hoca Ahmet Yesevi, Farabi, İbn-i Sina, Belek Gazi, Mevlana, Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre, Farabi, İbn-i Sina,  Karacaoğlan, Âşık Veysel, Mimar Sinan, Uluğ Bey, Nasrettin Hoca, Dede Efendi ve CENGİZ AYTMATOV…”
Tarihin vuslat Şehrinde, Cengiz Aytmatov’u ve sevenlerini ağırlamak bizlere apayrı bir duygu, tarihi bir şevk ve heyecan uyandırıyor… Bu şehir, 15.ci Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarıyla 24-27 Ekim 2007 tarihlerinde Kırgızistan’ın ünlü yazarı/ yaşayan Manasçısını Cengiz Aytmatov’u bağrına basıyordu. Bu güzel insana,  “Türk Dünyası Hizmet Ödülü…” takdim ediliyordu.  Fırat Üniversitesi tarafından, , “Fahri Doktora Unvanının…” verilmesi, Elâzığ şehrinde tarihin izdüşümüydü!  Elâzığ Belediyesi, Elâzığ Şehrinde en güzel Parkına, “Cengiz Aytmatov Parkı…” ismini vermesi… Bu park içerisinde, şimdi Cengiz Aytmatov anıtı yer alıyor… Kırgızların efsanevi çadırı misafirlerini ağırlıyordu. 
Artık, Aytmatov bu şehrin, “bu şehrin gönüllerinde yaşatacağı bir hemşerisidir…”  O tarihi abidenin tasarımcısı, uygulayıcısı Kırgız Prof. Dr. Zakir Azizov’a da elbette minnettarız. 
Eserleriyle Türk Dünyasının iftihar kaynağı, aydınlarımızın aksaçlı Bilgesi, Cengiz Aytmatov vefatlarının 17. Yılında rahmetle, minnetle, şükranla, Fatihalarla yâd ediyoruz.
Cengiz Aytmatov, bizim literatürümüze, “mankurt” kavramını o kazandırdı. Geçmişini unutan, öz kimliğinden kopan, öz değerlerine yabancılaşan… Mankurtlaşanlar asrın en büyük vebası…
Bir nesil onun kitaplarını okudu… “Gün Olur Asra Bedel, Dişi Kurdun Rüyaları, Elveda Gülsarı, 
Zorlu Geçit, Cemiler, Elveda Gülsarı, Toprak Ana, Kızıl Elma,  Selvi Boylum Al Yazmalım, Beyaz Gemi...” O kökleri üzerinde yükselen milli bir şuurla eserlerine imza atacaktır. 
Cengiz Aytmatov denilince ilk akla gelen şehir hangisidir?
Şüphesiz ki, “Elazığ Şehri!” 24-27 Ekim 2007 tarihlerinde, Elazığ’da gerçekleştirilen 15. Uluslararası Hazar Şiir Akşamları, “Cengiz Aytmatov Anısına…” düzenlenecekti. 2006 Yılı Türk Dünyası Hizmet Ödülü Cengiz Aytmatov’a verilecekti. Elâzığ Şehri o tarihlerinde bütün kurum ve kuruluşlarıyla, ‘ayağa kalkmıştı’ Bu tarihi şahsiyeti selamlıyordu. 
Cengiz Aytmatov Elazığ Şehri için, “Türk Dünyasının Manevi Azığı” diyeceklerdi.
Harput’un efsanevi yüzüne bakarak,  “Bu Şehir Asrın Bilgelerini Kendi İçerisinden Çıkaracaktır!” 
Elazığ PTT Binası Önünde yapılan toplantıyı, “yüz bine yakın Elazığlı gönül alkışlarıyla dinleyeceklerdi!”
CENGİZ AYTMATOV'U ANIYORUZ…

10 Haziran 2008 yılında Cengiz Aytmatov’un vefatlarında;
Elazığ Şehrinde,  “3-4 Temmuz 2008 Tarihinde…” “Cengiz Aytmatov’a Saygı…” Toplantısı düzenlenecekti. Bu anma toplantısına;  Elazığ Valiliği, Elazığ Belediye Başkanlığı, Fırat Üniversitesi Rektörlüğü,  Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi,  Kırgızistan Cumhuriyeti Cengiz Aytmatov Akademisi Başkanlığı,  Pertek Kaymakamlığı, Pertek Belediye Başkanlığı, Keban Belediye Başkanlığı,  Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı,  Elazığ Ticaret Borsası, Türk Edebiyatı Vakfı, Elazığ Kültür ve Turizm Müdürlüğü,  Elazığ Musiki Konservatuarı Derneği  Ve N.G.K. Anadolu İletişim Meslek Lisesi ile işbirliği ile yapılacaktı. Ve tabi ki, Mutfağında Manas Yayınevi büyük bir öz veriyle yerini alacaktır.
CENGİZ AYTMATOV'U ANIYORUZ…

24-25-26 Ekim 2008 Tarihinde Bişkek/ Kırgızistan’da düzenlenen toplantıya; Elazığ Şehri davet edilecektir. Bişkek’teki anma toplantısına dönemin F.Ü. Rektörü Fevzi Bingöl’ün Başkanlığında;
Bir heyet iştirak edecekti… Bişkek’teki anma toplantısına dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Güney’de katılacaklardı. Bişkek’teki toplantılarda sıklıkla, “Elazığ Şehri Gündeme Gelecekti!”
CENGİZ AYTMATOV'U ANIYORUZ…

Geçmişe gidiyorum… 10 Haziran 2008 Tarihinde Cengiz Aytmatov’un Vefatları sebebiyle;
Dönemin Elazığ Valisi, Belediye Başkanı, F.Ü. Rektörü başsağlığı mesajları yayınlayacaktı!
Elazığ’da MANAS Yayıncılık tarafından Cengiz Aytmatov’la ilgili eserler yayınlanacaktır
Bu eserler, Prof. Dr. Abdıldacan Akmataliyev ’in, “Yıldırım Sesli Manasçı Aytmatov”
(Yayın Tarihi, Ekim-2008)
CENGİZ AYTMATOV'U ANIYORUZ…

Elazığ MANAS Yayınevi tarafından yayınlanan bir diğer eser ise
Dr. Ali Albayrak’sın titizlikle yayına hazırladığı,
“Cengiz Aytmatov’un Eserlerinde Eski Türk Dini (2007)
CENGİZ AYTMATOV'U ANIYORUZ…

Elazığ Şehrinden, “Türk Dünyasına Kurulan Köprüler…” Bu Köprülerin inşasında şüphesiz ki, Uluslararası faaliyetler büyük roller oynuyordu. 
Türk Dünyası Hizmet Ödülleri Kimlere Verilmedi ki;
K.K.T.C. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’a, Batı Trakya; Gümülcine ve İskeçe Müftüleri, Mehmet Emin Aga ve İsmail Şerif’e, Kazakistan Cumhurbaşkanı, Nur Sultan Nazarbayev’e,
Kırgızistan’ın ve Türk Dünyasının Edebi Şahsiyeti, Cengiz Aytmatov’a,
Türk Dünyasının müstesna Şairlerinden, Bahtiyar Vahapzade ’ye,
Kırım Türklerinin efsanevi Lideri, Mustafa Cemiloğlu’na…
Uluslararası Hazar Şiir Akşamları,  1992’lerden 2025’lere kadar;
33 Yıl Boyunca Türk Dünyasının Edebi Sofrası Oldu… İnşallah bundan sonra da büyük bir azim ve gayretle olmaya devam edecektir. Selam ve Muhabbetle Efendim.

ADIM  “MANAS”TIR                    
Adım Manas’tır, Yakup Han oğluyum
Kin tutmaz dilim, birliğe çağrıyım
İlime, töreme aşkla bağlıyım
Bize nefes verenlerin bağrıyım

Söz, yürekten çıkarsa ışık olur
Vicdanların sesine neşet olur
Asırlar, o sedaya âşık olur
Aşa, zehir katanların kahrıyım!

Düşmanlarım,  ikiyüzlü tuzaktır
Töre bilmeyenler, bize uzaktır
Turan ilinde, “ayrışma” azaptır
Sevdaların yürüyen, söz nehriyim

Şafak vakti kızıllığı, konca gül
Doğan güneşe açılır karanfil
Manasçının sesinde pırıl pırıl
Akseden adil yüzlerin şehriyim

Issık Gölü’nde mavi bir tebessüm
Akınlarda, nal sesinde nefesim
Sözü doğru söylemektir, hevesim
Adım Manas, destanların mührüyüm

 

Yazarın Diğer Yazıları