Muş’tayım… Kapımız çalınıyor. Postacı, elinde bir tomar gazeteleri
teslim ediyor.
Osmaniye’den, “Haberde Önder Gazetesi” ve Arapgir İlçemizden “Arapgir Postası…”
Karaman’dan, “Yeni Vezin Dergisi…” Sizler için en büyük mutluluk…
Geçte olsa elinize ulaşan dergiler, gazeteler… Mürekkep kokusunun
evinizin her tarafına yayılmasını istiyorsunuz.
Haberde Önder Gazetesi, Osmaniye’de Haftalık yayınlanıyor. Önder
Gazetesi, 27 yaşında…
Bugünkü yazımızda, “Haberde Önder Gazetesinin manşetlerini sizlerle
paylaşmak istiyorum.” O manşetlerin herbiri, ülkemizde sıklıkla
tartışılan konular…
04.08.2025 ve 1395 Sayılı Önder Gazetesi, 8 sütuna manşet haberinde;
“Bir kişi ortalama 37,2 yıl çalışıyor…”
(Avrupa birliği (AB) ülkelerinde bir kişi ortalama 37,2 yıl çalışıyor.
AB ülkeleri arasında en uzun çalışma süresi Hollanda da bulunuyor.
Eurostat, aynı dönemde Türkiye’de çalışma süresi 30,2 yıl olarak
belirlenmiş) Gördüğünüz gibi, “Türkiye çalışma süresinde AB
ülkelerinin gerisinde kalıyor.” Cennet vatanımızda daha fazla
çalışmak, daha fazla üretime katkıda bulunmak… Bu bir sevda işidir, bu
bir yürek işidir…
11.08.2025 ve 1396 sayılı Önder Gazetesi, 8. Sütuna Manşet Haberinde;
“Orman Yangınlarında insan etkisi yıkıcı boyutlarda…”
(Prof.Dr. Arıcak, yangınların yüzde 90’larının insan kaynaklı olduğunu
ve bu oranın verilerle sabit olduğunu vurguladı) Özetin de özeti
nedir? Orman yangınlarının yüzde 90’larının insan kaynaklı olması bir
felakettir. Demek ki, yıllarca o felaketi yaşıyoruz… Felaketin
odağında da insan var… İçerisinde yaşadığımız yerküresi insanlığın,
‘ortak paydası…’ Doğayı korumak aslında bütün insanlığın görevi
olmalıdır. Gel görelim ki, ‘ecdattan bizlere kalan tarihi, kültürü,
bilumum değerleri nasıl şuursuz bir şekilde tahrip ediyorsak…’ doğayı
da aynı şekilde acımasızca tahrip ediyoruz! İnsanoğlu kendi felaketini
kendi elleriyle/ veya marifetiyle hazırlıyor…
18.08.2025 ve 1397 sayılı Önder Gazetesi, 8 sütuna manşet haberinde;
“Kaynaklar Hızla Tükeniyor, Acil Önlem Şart”
(Doğanın bir yıl içinde kendini yenileyerek sağlayabileceği
kaynakların tüketildiği tarih olan Dünya Limit Aşım Günü, Küresel Ayak
İzi Ağı (GFN) tarafından bu yıl 24 Temmuz olarak hesaplanırken, bu
tarihten itibaren gelecek yılların kaynakları tüketilmeye başlandı) En
büyük marifetimiz nedir, “kaynakları insafsızca harcamak/ tüketmek…”
Yüce dinimiz bizlere, “yiyiniz, içiniz ama israf etmeyiniz” buyuruyor.
Her şeyde, her alanda, ‘israf…’ sınır tanımıyor. Şu kâinatta, herşey
sınırlı… Kaynakları hesaplı kullanmak görevimiz olmalıdır…
25.08.2025 ve 1398 Sayılı Önder Gazetesi, 8 sütuna manşet haberinde;
“Türkiye’de konutların yarısı sigortasız”
(DASK verilerine göre konutların neredeyse yarısının sigortası bulunmuyor)
Büyük Depremleri veya felaketleri yaşayan ülkemizde Konut Sigorta
Oranının yüzde 90’ların üzerinde olması gerekmez mi? Garip bir ülkeyiz
değil mi? Bu kadar acılara rağmen, ‘depremlerle birlikte yaşamaya
alışamadık’ Ecdat bizlere, “atını sağlam kazığa bağla…” diyor. Önce
tedbir ve sonrasında takdire boyun eğmek… Sorumluluklardan asla
kaçamayız…
08.09.2025 ve 1400 Sayılı Önder Gazetesi, 8 sütuna manşet haberinde;
“Kuraklık yüzde 70’e ulaştı, tehlike büyük”
(Yazın büyük çoğunluğunda etkili olan aşırı sıcak ve yağışsız hava
koşulları beraberinde kuraklık getirdi. Son 65 yılının yaşandığı
yurdun yüzde 70’inde şiddetli ve olağanüstü kuraklık koşulları hâkim…)
Kuraklık artık ülkemiz için bir felaket… Gerek tarımda olsun ve
gerekse şehirlerimizde içme suyunu daha tasarruflu ve bilinçli bir
şekilde kullanma zaruretindeyiz. “Bir damla suyun boşa akmamasına
dikkat edeceğiz…”
15.09.2025 ve 1401 Sayılı Önder Gazetesi, 8 sütuna manşet haberinde;
“Nadir görülen felaketler artık her yıl yaşanacak”
(İklim krizinin etkisiyle sellerin sıklığının ve şiddetinin arttığına
dikkat çeken uzmanlar, nadir görülen felaketlerin artık her yıl
yaşanacağını ve hazırlıklı olunması gerektiğini söylüyor.)
Doğanın dengesini bozduk. Ve buna daha farklı sebeplerde eklenince
felaketler üst üste gelmeye başladı…
Felaketler beraberinde, ‘büyük acıları da beraberinde getirdi’ Bu
toplum iki şeyi birden bıraktı; “Tefekkürü ve Eleştiri Kültürünü…”
Tefekkürle sizler ufuklar açarsınız… O ufuklarda ki, sis perdelerini
ise eleştiri kültürü ile dağıtabilirsiniz…
22.09.2025 ve 1402 Sayılı Önder Gazetesi, 8 sütuna manşet haberinde;
“Türkiye’nin nüfusundaki düşüş endişe verici boyutta”
Üzerinde en fazla titizlikle durulması gereken bir konu… Türkiye’de,
“5 milyonun üzerindeki insan yalnız yaşıyor!” Vahim bir tablo…
Türkiye’de endişe veren bir konuda, ‘aile yapısının sarsıntılar
geçirmesidir…’ İnanınız, artık yastığa başımızı huzur içerisinde
koyamıyoruz. Artık günümüzde çok ciddi analizlerin/ veya üzerinde
titrediğimiz çalışmaların daha verimli/ daha kalplere dokunur şekilde
yapılması elzemdir. Bizlerin asıl titrediği konu da, ‘ülkenin
geleceğidir’
29.09.2025 ve 1403 Sayılı Önder Gazetesi, 8 sütuna manşet haberinde;
“İnsanlığın ve Milletimizin Söğüt Ruhuna İhtiyacı Var”
(Her yıl Eylül ayının ikinci haftasında geleneksel olarak yapılan ve
bu yıl 744.cüsü düzenlenen Ertuğrul
Malazgirt-1071’de, İstanbul’un Fethinde, Çanakkale ve İstiklal
Harbinde, “Alperenlik Ruhu…” vardır. Osmanlı Devletinin Kuruluş
Yılları dikkatle incelenmelidir. O dönemin şartlarına
dokunabilmeliyiz. Her zaman için söyleriz, “13.cü yy bu milletin
Rönesans’ıdır.”
Bir tomar Gazete arasında, “Arapgir Postası… 71 yaşında… Arapgir
Postası Gazetesinin Kurucusu; Nevzat Sezer ve A. Vahap Aydınlar.
Gazetenin ilk çıkış tarihi, 01 Haziran 1954… Arapgir Postasının
başında, Sahibi olarak, R. Kamuran Sezer bulunuyor. Arapgir Postası,
her Cuma günü okuyucusu ile buluşuyor. Tarihi Arapgir İlçesinin yüzakı
diyebileceğimiz bir nitelikte… 71 yıldır, aynı formatta devam ediyor.
Arapgir Postası, 71 yıldır, aynı zamanda; ‘gurbet ile sıla arasında da
önemli köprüler kuruyor’
Rahmetli Fethi Gemuhluoğlu’nun da, ‘yazı hayatında tercih ettikleri…’
bir gazetedir. Rahmetli Babamızın da, 60-65 yıl öncesinde ‘abone
olduğu…’ Arapgir Postası, 2025 yılının Ekim ayında da, okuyucusu ile
‘aynı sıcaklığı, yakınlığı, birlikteliği…’ gösterdiğini görmekteyiz.
Bir Kent’in, gözü, kulağı, sesi olmak… Ve de, yaşadığı Kent’in
sevdasıyla yola devam etmek elbette ki en ilkeli yayıncılıktır.
Yürekten kutlarım. Var olunuz, eksik olmayınız.
İnşallah, ‘bizlere ulaşan dergilerimizi de bir başka yazımızda
sizlerle paylaşmak istiyorum.’ Dergiler, bu milletin edebi muhitleri
olduğu kadar da, fikir kaleleridir. O kaleleri bizler daha güçlü bir
şekilde inşa ve ihya etmeliyiz. Selam ve Muhabbetle