BİR OLSAK
Bir olsak, diri olsak; rahmet yağar!
Zahmeti gayretle hayata döner
Adil yüze, güneş huzurla doğar
Gün doğumuna esenlik, selâm gönder
BİR YÜRÜDÜK
Biz, vefalı dostlarla bir yürüdük
Ne kırdık, ne kırıldık gönüllerde
Bir büyük sevda, ülküyle yürüdük
Kahramanlar yaşar şimdi dillerde
Saflarla, omuz omuza yürüdük
Hiç durmadı; yağmur, tipi, sellerde
Asra mührünü vurarak yürüdük
BİR UFKA BAKAR
Aklım, fikrim, gönlüm bir ufka bakar
Bir nehir gibi hülyalarım akar
Yufka yürekler gölgesinden korkar
“Korkaklar her gün ölür” yürekliler;
Çığ gibi fırtınalarla yarışır
BİR OLMAYA
Düşman sinsi sinsi yığınak yapar
Puslu havalarda basiret lazım
Korkma! Birlik şuuru sığınak yapar
Bir olmaya ahlak, fazilet lazım
BİRLİK OLAN
Birlik olan kiri atar üstünden
Sükûtla erdemi katar yoluna
Her türlü zorbayı atar üstünden
İhlasla mazlumu katar yoluna
Yollar, irfan ehline ışık olur
Âşıklar, her nefeste ışık olur
BİR BOZAN OLMA
Kurulu düzeni bir bozan olma
Duruşun olsun, arabozan olma
Kahramanlar iz bırakır ardından;
Yüreksizle birlikte tozan olma
BİR DÜŞÜN
Bir düşün, kararın düşmesin yere!
Günah benim, suç benim diye inleme
Sözüne düğüm vur, açmasın yara
Kötü çığır açanları dinleme!
BİR AKIL YÜREK OLAYDI
Bir akıl, yürek olaydı memleketim
Dik olur, eğilmez yürürdü başlar…
Dalgalar kadar büyür imaretim
Bir minval üzre yükselirdi taşlar…
BİR AKIL BİR YÜREKLE
Bir akıl, yürek seferber olalım
Gece-gündüz demeden, iz sürelim
Diz sür ki, hayata rehber olalım!
Destanlar yazacak nesil görelim
Sel gibi akan ufuklar görelim
Ufuklarda dörtnala iz sürelim
BİR AKIL
Bir akıl, bir yürekle dağlar aşılır
Bir büyük sevdayla çağlar açılır
Fetihlerle kapı açar bilgeler!
Dağdan, vadiden, bağlardan geçilir
Tespihte, secdede nice gölgeler!
BIR OLMAK
Bir olmak, öyle güçlü bir şuur ki,
İyilikler, nehir yatağı gibi
Rıza makamı, öyle bir vakar ki,
Olmak, tan vaktinin şafağı gibi
Lebbeyk, öyle yüreklerden akar ki,
Meydanların fethe atağı gibi
Arkadaş hislerim öyle vurur ki,
Cenk naralarının otağı gibi
BİRLİĞE ÇAĞRI
Birliğe çağrı, sağduyuya selâm
Hakkı birlemek ne güzel bir kelâm
Yürü, hikmetiyle dağlar yürüsün
Birliğe, sevdaya bulansın âlem!
BÖLÜNMEYİN
Fırka, fırka bölünmeyin, parçalanmayın,
Devlet kudreti kayar elinizden
Kötü sözler çıkmasın dilinizden
Kimseyi alay ederek anmayın!
Hak bildiğiniz yoldan da dönmeyin
Gönüller incinmesin halinizden
Sevgidir bağımız, şefkat ağımız
Ebede yoldur ufkumuz, dağımız!
BİR YÜREK
Zaman daraldı, gün akşam olmada
Gül dalında, koklayanı yok mu?
Yürürdü dalgalar halinde bir şehir!
O dalgalarla esecek rüzgâr yok mu?
Tarihi hafızasından silip atacak,
Faili meçhule dur diyecek yok mu?
Sevdaların hep öksüz, yetim mi kalır?
Söyle, Ey Şehir! Yadigârın yok mu?
Gün geçtikten sonra ‘eyvah’ demişsin,
Billah, ahların kurşun olur, dökülür başına!
Sanırsın, her anın zehir katılır aşına
Dostu ile yolunu ayıranın,
Nice yıldırımlar düşer başına…
BİRLİKTEN DOĞAR
Birlikten doğar, gönüllerde alkış
Barış, sevgiyle büyüyen kıvılcım
Ey rüzgâr, sevdamla birlikte yarış
Yeni ufuklara dökülen harcım,
Toprağını çimlesin karış karış
BİR OLAN
Bir olan kemâl bulur, vezir olur
İkilik zeval bulur, rezil olur
İzzet, ikram sahibi olmaya gel,
Hak yolunda şâhadet nezir olur
BÜTÜN ÇIĞLIKLARIN YURDUYUM
Ben fakir, ben hakir, ben kimsesiz,
Bütün ‘çığlıkların’ yurduyum! .
Ben sabi, ben sefil, ben derbeder,
Bütün ‘divanelerin’ yurduyum! .
Ben masum, ben mağdur, ben çilekeş,
Bütün ‘viranelerin’ yurduyum! .
Ben kırık, ben dökük, ben yıkık,
Bütün ‘gönüllerin’ yurduyum! .
Bir gönül yapmaya geldim! . ‘Bin ah! ’ işittim
Ben ‘binlerin Ahı’yla,
Taht kuranların, ‘masumların’ yurduyum