İnsanımız, “Koronavirüs Belasıyla!” derin bir imtihanda…
“Bela Kavramı” üzerinde düşüncelerimi paylaşmak istiyorum
Bela sözlükte, “Afet, sıkıntı, tasa, kaygı, musibet, imtihan…”
Allah Resulü (sav.) buyuruyorlar;
“Eğer beli bükülmüş yaşlılar, takva sahibi gençler,
Süt emen çocuklar, yayılan hayvanlar olmasaydı,
Belalar sel gibi üstünüze dökülecekti.”
Acı bir gerçek, “Sıla-ı Rahmi terk ettik!”
“Seyreyle aşk nehrini bozkırlara can verir!”
Gönüller çoraklaşınca, toprakta çoraklaşmaya başladı!
Bela sözlükte, ‘imtihan…’ anlamını karşılıyor.
Musibet, ‘isabet eden’ başa gelen…
Bela, ‘test edilmek üzere tabi tutulduğumuz imtihan’
Musibet, ‘imtihanın içerisinde yer alan sıkıntı…’
Bela, ‘imtihanın adı…’
Musibet, ‘imtihanın malzemesi…’
Ecdat ne diyor; “Kula bela gelmez Hak yazmayınca,
Hak bela yazmaz, kul azmayınca…”
Şöyle bir ifade kullanılır;
“Bela saatlerinde hepimiz birer yetim gibiyiz…”
Şöyle bir soru sormak istiyorum;
“Kendinizi nasıl hissediyorsunuz!”
Atamız Hz. Âdem ne buyuruyorlar;
“Akıllı, o kişidir ki, çekinilen belada dostların ölümünden ders alır.”
Acılarla, sıkıntılarla, ‘ölümle’ yüzleşiyoruz
Kul için, ‘çok ağır imtihan’
İnsan Suresi 10 ayette şöyle buyrulur;
“Biz, çetin ve belalı bir günde Rabbimizden,
(O’nun azabına uğramaktan) korkarız” (derler)”
Bela, ‘zekâyı eğitiyor’
Necip Fazıl Kısakürek bir şiirinde ne diyorlar;
“Sabrın sonu selamet, Sabır hayra alamet…
Bela sana kahretsin, sen belaya selam et…”
“Yusuf baştan aşağı iffet olduktan sonra,
Züleyha baştan aşağı afet olsa ne yazar.”
Belalara karşı en etkili reçete, ‘sabır…’
Bakara Suresi 156 ayette şöyle buyrulur;
“Onlara bir musibet isabet ettiğinde,
“Biz Allah’a ait (kullar)ız ve şüphesiz O’na dönücüleriz.”
Sabır ve iffet yolcusu olacağız…
Azim ve İrade sahibi olacağız…
Adil, doğru ve dürüst olacağız…
Yahya Bin Muaz ne diyorlar?
“Bela ve musibetler inince, sabrın hakikatleri zahir olur.”
Ebu Said Arabi’de şöyle der;
“Sabır bütün belaları gönül rahatlığıyla karşılamaktır!”
Ali Suad, “Belalardan kurtulamayız, fakat hafifletebiliriz; ders olarak!”
Tarihi bir imtihandayız…
Birbirleri ardı sıra gelen dalgaları, ‘sükûnetle karşılamalıyız’
Hz. Ebubekir (ra.); “Hiçbir bela yoktur ki, ondan daha baskını olmasın”
Bir söz vardır, “Beterin beteri var!”
Ümit yolculuğunda, ‘yürekleri serinleten teselli’
Voltaire, “Çalışmak bizi şu üç beladan kurtarır;
Can sıkıntısı, kötü alışkanlıklar ve yoksulluk…”
Çalışmak, ‘akli ve zihni bir eylemdir, fikri ve bedeni bir eylemdir’
24 Ocak 2020 Yılında, “Elazığ Depremiyle…” Türkiye sarsılıyordu!
Ve akabinde, “Koronavirüs Salgın Hastalığı!” sadece Türkiye’yi değil,
Yerküresini, ‘insanlık âlemini…’ tehdit edecektir.
Bir söz vardır; “Büyük tehlikelerin bir güzelliği vardır.
Birbirini tanımayan insanlar arasında kardeşlik meydana gelir!”
Bakara Suresi 155 ayette şöyle buyrulur;
“Andolsun biz sizi biraz korku, biraz açlık,
Biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz.
Müjdele o sabredenleri…”
Bediüzzaman şu ifadelere yer verirler;
“…nurani âlemlere giden yol kabirden geçer.
Ve en büyük saadetler büyük ve acı felaketlerin neticesidir.”
2020 Yılı ve Sonrası… Hamiyetli bir düşünceye sahip olacağız!
Şura Suresi 30 ayette şöyle buyrulur;
“Size isabet eden her musibet, (ancak) ellerinizin kazandığı dolayısıyladır.
(Allah,) çoğunu da affeder.”
Birey olarak, toplum olarak, ‘iyiliğe, güzelliğe, erdemliğe’ yöneleceğiz
Ali İmran Suresi 110 ayette şöyle buyrulur;
“Ey Ümmet-i Muhammed!
Siz insanların iyiliği için meydana çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz;
İyiliği emreder, kötülükten men edersiniz…”
İslam Âleminin günümüzdeki fotoğrafına bakıyorsunuz;
Bediüzzaman bir asır öncesinde bugünleri bir nevi tasvir ediyor;
“Manalar libas değiştirmiş”
“Zulüm, başına adalet külahını geçirmiş;
Hıyanet, husumet libasını giymiş;
Cihada bagy (azgınlık, zulüm, isyan) ismi takılmış,
Esarete hürriyet namı verilmiş” (Bediüzzaman Mektubat s. 455)
Cenap Şahabettin, “Başımıza bela geldi deriz;
Hâlbuki belaya ayağımızla kendimiz gitmişizdir.”
“Bela Kavramı…” üzerinde tefekkür edelim!
Her insanın tefekkür dünyası
“Başa gelen sıkıntılar, üzüntüler, belalar ve musibetler bir bulut gibidir.
Sabır (ümit) rüzgârı esince o bulut kaybolur gider.”
Bütün dileğimiz, kalbi duamız, ‘rahmet bulutlarının esmesi’ değil mi?
En’am Suresi 41 ayette şöyle buyrulur;
“Bilakis yalnız Allah’a yalvarırsınız.
O da (kaldırılması için) kendisine yalvardığınız belâyı dilerse kaldırır;
Ve siz ortak koştuğunuz şeyleri unutursunuz.”
Birbirimize, “Hakk’ı ve Sabrı tavsiye eden…” topluluk olacağız!
Tekrar şairimizin sözüne geliyoruz,
“Sabrın sonu selamet, Sabır hayra alamet…
Bela sana kahretsin, sen belaya selam et…”