Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Acılar Unutulmaz

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Ne ülkemizde, ne de gönül coğrafyamızda, “acılar unutulmaz!”
O acılı günleri paylaşmak, birbirimizle dertleşmek, erdemli bir
gelecek için önemlidir.
05 Temmuz 1993 tarihinde Erzincan Kemaliye İlçesi Başbağlar Köyünde
kahrolası terör 33 masum cana kıyacaktı…
“Başbağlar…” şiirimizde o acıları yürekten paylaşmıştık;
“Başbağlar, başbağlar!
Kem sözden sakınır, başbağlar
Acıyı içine gömer,
Kem sözden yakınır Başbağlar
Munzur yaman bir ok gibi
Sızısı Kırkgöz’den akar
Gidilecek yol yok gibi
Hasreti yürekler yakar.
Bozbulanık nehir gibi
Karasu, deli dolu akar
Yeşil duvaklı şehir gibi
Eğin, “taşa zincir takar”
Kıvrılır bir yılan gibi
Yolları endişe kokar
Savrulur heyelan gibi
Kan ve barut kokusu çöker
Her bir kanadı süs gibi
Kafesten gelen ses gibi
Güneşi örten sis gibi
Damla damla gözyaşı döker!”
Damla damla düşerse, kurşundan ağırdır, Gözyaşı!
Bir yıldız kayarsa, toprağa hasımdır göktaşı!
Çığlık çığlığa koparsa, çatlayan başımdır, sabır taşı!
Sözün bittiği yerlerde, “Ya Sabır…” dedik.

Aynı yıl içerisinde Bingöl'de; 24 Mayıs 1993 tarihinde usta
birliklerine giderken PKK'lı teröristlerce 30 yıl önce şehit edilen 33
askerimiz unutulmadı/ unutulmayacak!
“Toprağın örtüsü türbeler kadar yeşil
Ona su veren dedemin kanları eğil
Seninle bayrak, seninle hayat bulsun diye;
Şu siperler rütbesiz, âlemsiz değil!”
Elâzığ’dan Bingöl’e doğru uzanan o yolun hemen sağ yanımızda 33 bayrak
dalgalanır!
Gözyaşı döker hüzünlenirim…
O bayraklar, ‘vatandır…’
Bizlere dokunan, ‘yüreğimize taşıdığımız acılardır’
O acılarda, hasret kokan bütün sevdalar mayalanır!
“Bayrak Oğul, Ezan Oğul, Devlet Oğul, Millet Oğul, Can Oğul…” deriz.

5 Temmuz 2009 tarihi… Ata Yurdumuz Doğu Türkistan’da katledilen kardeşlerimiz…
Yüreğimiz, Türk- İslâm Âlemindedir… Bu milletin, ‘tarihi ve kültürü
ile bütünleşen gönül coğrafyasındadır’
Ata Yurdumuz sadece işgal altında değil; “Çin zulmünün en ağır
işkencelerine maruz kalmaktadır!”
Ata Yurdumuz, “Doğu Türkistan” şiirimizde şöyle sesleniriz;
“Doğu Türkistan, Ata Vatanımız!
Oğul derim; hatıramız, anımız
Gurbette mi kaldı, yandı yürekler!
Urumçi nerde, nerde kaldı Kaşgar?
Türkistan kadim Türk Yurdu, ‘vatanım’
Ülkülerim, türkülerim sendedir
Rüzgâr neşe, muştulu haber bekler
Kadim Türkistan hür yaşasın diye
İçimde çığlık, fırtınalar kopar
Sana vurulacak her prangaya
Turfan öksüz, Yarkent, Gulca hüzünlü
Ata Yurttan Anadolu’ya selâm
Nedim ol gönül can içredir vatan!”

Acaba diye düşünüyorum, bizim tarihimiz kadar, “Acılarla dolu bir tarih var mı?”
18 Mayıs 1944 Kırım Türklerinin yaşadığı vahşet tablolarıyla dolu sürgün hayatı!
250 bin Kırım Türk’ü, aç ve susuz üç günde Orta Asya'ya sürgün edilirler…

14 Temmuz 1959 Kerkük Katliamı… Üç gün üç gece devam eden katliamlarda
onlarca Irak Türk’ü vahşice katledileceklerdi… Evleri ve İş yerleri
yağmalanacaktı… Bu bir aydın katliamıdır!
Kim der ki, gün gelir; “acılar unutulur!” diye.
Bu milletin sabır ve tahammülü, ’acıları bağrına gömer…’
Gün gelir, o acılarla dertleşir, kederlenir, hüzünlenir…
Dua ve Fatihalarla gönlünü yüce Yaratan’a yöneltir

Yazarın Diğer Yazıları