Av. Talip Ersöz

Noel Kutlamalarının Tarihsel Kökleri

Av. Talip Ersöz

25 Aralık günü Hazreti İsa'nın doğum günü sanılır ve bu yüzden Hz. İsa anısına 4. yüzyıldan beri "Christmas", yani Hıristiyan âleminin en büyük bayramı olarak kutlanır. Kiliselerde 24 Aralık'ı 25 Aralık'a bağlayan gece her zamankinden daha bir coşkunlukla ayinler icra edilir. Ayinden sonra Hıristiyanlar, evlerinde hindili Noel yemeklerini yerler. Ancak 25 Aralık gerçekte Hazreti İsa'nın doğum günü değildir. Hazreti İsa'nın Beytüllahim'de bir mağarada bahar aylarında yıldızlı bir gecede doğduğu anlatılır. Fakat kaynaklar net bir tarih vermezler.

İkinci yüzyılın sonlarından itibaren Hz. İsa'nın doğum tarihi hakkında farklı tarihler ortaya atılmaya başlandı. Doğu Hıristiyanları Hz. İsanın doğum tarihi olarak 6 Ocak gününü baz aldılar. 6 Ocak tarihinin esası şuydu. Mitolojiye göre Eski Grekler'in tanrılarından Dionysos ile Mısır tanrılarından Osiris, güneşin başak takımyıldızını terk ettiği 6 Ocak'ta yeniden dünyada görünüyorlardı. İnanışa göre Dionysos ve Osiris ölüp yeniden diriliyorlardı. 6 Ocak'ta Dionysos ve Osiris'in yeniden dönüşleri şerefine çeşitli kutlamalar yapılırdı. Doğu Hıristiyanları antik dönemdeki geleneklerini Hıristiyanlaştırarak, 6 Ocak'ı Hz. İsa'nın doğum günü olarak kabul ettiler.

Batı Hıristiyan dünyası ise Hz. İsa'nın doğum günü olarak 6 Ocak tarihini değil de 25 Aralık tarihini esas aldı. 25 Aralık tarihinin esası ise şudur. İran mitolojisinde 24 Aralık'ı 25 Aralık'a bağlayan yılın en uzun gecesidir. Bu tarih gündönümünün başladığı tarihtir. Pers tanrısı Mithra yükselen Güneş’in, anlaşmaların, sözleşmelerin ve arkadaşlığın tanrısıdır. O ayrıca mevsim değişimlerinin sırasını ve düzenini yönetmiş, kozmik düzenin devamlılığını sağlamış ve inançlıların koruyucusu olarak, krallara kutsal lütuf bağışlayıp hükümlerinin meşru hâle gelmesine yardımcı olmuştur. 

Vedik Mitra (bazen Mitra-Varuna olarak da geçer) anlaşmaların, gün doğumunun, iyi mahsul ve yağmurla kendini gösteren bereketliliğin tanrısı ve doğruluğun koruyucusudur. Gün doğumu inancı Mitra’nın güçlü bir gökyüzü tanrısı olan Varuna ile birleşmesi sonrası ortaya çıkmış ve ikilinin, her sabah görkemli at arabalarını sürerek geçtikleri bin tane kapıya sahip olan cennette altın renkli bir mekânda ikamet ettiği düşünülmüştür.

Mithra, beyaz atlar tarafından çekilen parlak tekerlekli bir araba sürer. Kozmik düzeni koruması ve krallık anlayışını meşrulaştırması özelliklerini simgeleyen gümüş bir mızrak, bir yay, altın renkli oklar, hançerler, baltalar ve bir gürz kuşanmış şekilde atını sürerek güneşin yörüngesine girmesini sağlar. Mithra her zaman tetiktedir ve asla kandırılamaz çünkü insanların kalplerini ve gerçek niyetlerini bilir, karanlık güçleri uzakta tutar. Mithra’nın, diğer tanrıların silahlarından daha çok kendi gürzünden korkan İblis Lordu Angra Mainyu’ya (Ahriman olarak da bilinir) karşı duran en büyük kudret olduğu düşünülmüştür.

İranlılar en önemli tanrılarından biri olan Mitra'nın 25 Aralık gece yarısında karanlık bir mağarada doğduğuna ve Güneşin karanlığa üstünlük sağladığına inanırlardı. İranlılar 25 Aralık gece yarısı Mitra'ya hayvan kurban eder ve o günde çeşitli kutlamalar yaparlardı. 

Plutarkhos, Pompei’nin Hayatı isimli eserinde Kilikyalı korsanların “orada, ilk kendilerinin başlattığı, aralarında Mithra inancında yer alıp günümüze kadar gelen bazı şeylerin de olduğu birtakım gizli ayin uygulamaları gerçekleştirdiklerini” söyler. Korsanların bu dinî uygulamaları, Roma lejyonları tarafından benimsenmiş ve oradan başka yerlere yayılmıştır. Diğer bir görüşe göre ise Mithra kültü Roma ordusunda görev yapan İranlı lejyonerler etkisiyle Romalı askerler arasında yayılmıştır. İranlı lejyonerler de 25 Aralık'ı Güneş Tanrı Mitra'nın geceye karşı zaferi olarak kutluyorlardı. Romalılar, ordularındaki askerlerden etkilenip İranlılar'ın geleneğini benimsediler. 

Zamanla Roma'da 25 Aralık günü "Natalis" yani doğum günü olarak bayram ilan edildi. Natalis ismi zamanla Noel'e dönüştü.

Aziz Nikolas, Noel Baba kılığında.

Noel Baba diye bilinen Demreli Aziz Nikolas, Patara'da 260 veya 270 yılında doğdu.

Çok zengin bir tüccarın oğluydu. Babasının ölümünden sonra büyük bir mirasa sahip olmuştu. Nikolas bu mirası fakirlere yardım etmek için kullandı. İyilikleriyle kısa sürede tanındı. Bu yüzden herkesin saygı duyduğu bir aziz haline geldi. Nikolas seyahatler yaparak insanları Hıristiyanlığa davet etti. Bu gezileri Aziz Nikolas'ın ününü her tarafa yaydı.

Aziz Nikolas'ın öldükten sonra da ünü Hristiyan dünyasının dört bir tarafına yayıldı. 

Aziz Nikolas'ın yaşamı ile ilgili efsaneler uyduruldu. Onun evlere bacadan girerek hediyeleri kimi yerde çoraplara, kimi yerde de çocukların tahta ayakkabılarına bıraktığına inanıldı. Sonunda 17. asırda Hollandalılar'da Sinterklaus'a dönüşen Aziz Nikolas efsaneleri, göçmenler tarafından Amerika'ya taşındı.

Bir müddet sonra Amerika'da Aziz Nikolas'ın efsanevi hayatı ile Kuzey Avrupa ülkelerinin Hıristiyanlık öncesi dönemlerine ait mitolojik kahramanı birleştirilerek "Noel Baba" figürü doğdu.

Yazarın Diğer Yazıları