Alparslan Kılınç

Batı'nın Gerçek Yüzü

Alparslan Kılınç

Rusya-Ukrayna Savaşı, sözde insan hakları savunucusu hümanist Batı’nın gerçek yüzünü bir kez daha görmemizi sağladı. Savaş; nerede, hangi ülkeler arasında, hangi dinden, ırktan ve renkten insanlar arasında olursa olsun kınanması gereken insani bir duruştur. Ancak batı, her zamanki gibi bizleri ve Müslüman dünyasını şaşırtmadı. Batı, bir kez daha insanlık adına verilen sınavdan sınıfta kaldı. 

Rusya-Ukrayna Savaşı yüzünden yaklaşık 500 bin Ukraynalı ülkelerini terk ederek, komşu ülkelere sığınıyor. Avrupa ülkeleri, Ukrayna’yı terk eden sivillere ülkelerinin kapılarını sonuna kadar açıyor. Peki, kendisini her fırsatta insan hakları savunucusu, demokrat ve hümanist ilan eden Avrupa, bu misafirperverliğini neden Suriyeli mültecilere yapmadı? Avrupa ülkeleri tam aksine Suriyeli mültecileri ülkelerinde görmek istemediklerini her fırsatta söylediler. Hatta söylemekle de kalmadılar,  çeşitli yollarla Avrupa’ya gitmeyen çalışan Suriyeli mültecilere en sert müdahalelerde bulundular. Yunanistan, deniz yoluyla buldukları küçük botlarla Avrupa’ya gitmeye çalışan Suriyeli mültecilere ateş etmekten tutun da botlarını batırmak ve onları ölüme terk etmeye varıncaya kadar insanlık dışı birçok şeyi yaptı. Tüm bunlara karşı Avrupa ülkeleri ne yaptı? Her zamanki gibi söz konusu Müslümanlar olunca üç maymunu oynamaya devam ettiler. 

Batı’nın, yıllardır Çin zulmüne uğrayan, insanlık dışı işkencelere maruz kalan Uygur Türklerine karşı bir kez dahi olsa sesini çıkardığını hiç duymadık. Onlar da insan değil mi? İnsanca yaşamayı hak etmiyorlar mı? Batı Doğu Türkistan’da soykırıma uğrayan Uygur Türkleri için de Bosna’da zulme uğrayan Müslümanlar için de geçmişte üç maymunu oynadığını gördük.

Avrupa’nın mağdur ve mazlum Ukraynalılara kapılarını açması elbette ki herkesi memnun eden güzel bir davranıştır. Burada üzücü olan aynı Avrupa’nın dünyanın başka bir coğrafyasında zulme uğrayan başka milletlere karşı bir şey yapmaması, sesini çıkarmaması ve zulme uğrayan bu insanlara yardım elini uzatmamasıdır. Üzücü olan Avrupa’nın ırkçı tutumudur. Üzücü olan Avrupa’nın Ukraynalıları “Beyaz Hıristiyan” olarak tanımlayıp Ukraynalılara yardım elini uzatmasıdır.

Biz millet olarak geçmişte de mazlum milletlere yardım elimizi hep uzattık. Bugün de dünyanın neresinde olursa olsun mazlum milletlere yardım elimizi hep uzatıyoruz. Ama hiçbir zaman mazlum insanların dinine, ırkına bakmıyoruz. Bununla ilgi en iyi örneklerden biri belki de Fatih Sultan Mehmet’in oğlu II. Bayezid’in zulme uğrayan Yahudilere yapmış olduğu yardımdır. O günlerde İspanya Yahudilerine sadece, Osmanlı Devleti yardım elini uzatmıştır. Dini, soyu, kültürü, dili farklı olan bu göçmenlere Osmanlı yardım etmekle kalmamış, II. Bayezid tüm eyalet yöneticilerine hitaben yayınladığı emirle şöyle buyurmuştur: “İspanya Yahudilerini geri çevirmek şöyle dursun tam bir içtenlikle karşılamaları aksine hareket ederek göçmenlere kötü muamele yapacaklar veya en ufak bir zarara sebep verecekler ölümle cezalandırılacaktır.”
Şimdi tarihimizden vermiş olduğumuz sadece bir örnekten yola çıkarak söyleyecek olursak, kimin daha adil, merhametli, insan haklarına saygılı ve hümanist bir medeniyet olduğu açık ve nettir.

Bu haftaki yazımızı son günlerde sosyal medyada dolaşan ve her kelimesi, her cümlesi sonuna kadar doğru olan şu cümlelerle bitirelim. “Ukrayna’da insanlık ölüyor.” deniyor. Doğru ama eksik, çünkü o insanlık; Afrika’da aç bırakılmış, Bosna’da tecavüze uğramış, Doğu Türkistan’da unutulmuş, Filistin’de terk edilmiş, Çeçenistan’da görmezden gelinmiş, Hocalı’da duyulmamış, Irak’ta aldatılmış, Myanmar’da yakılmıştı.
 

Yorumlar 2
veysi mahir ekmen 04 Kasım 2022 12:27

değerli hocam, bugün Türkiye'de yaşayan Türk Halkı olarak bizler yardımlarımızı sadece Müslüman yahut Türk kökenlilere yapmaktayız. Atalarımızın din, ırk ayrımı yapmadan mazlumlara yardım etmesini örnek almış değiliz. Oysa yardım yahut iyilik hiçbir ayrım gözetilmeden yapıldığında değerlidir diye düşünüyorum. Çok değil 1994 yılında 800.000 Ruandalı soykırıma uğradıktan sonra geride kalanlara yahut soykırıma uğramış olanların yakınlarına Türk Halkı olarak yardım ettiğimizi hatırlamıyorum. Oysa Müslüman Türk halkı olarak yapmamız gereken; hangi milletten, hangi dinden, hangi kabileden olduğuna bakmadan mazlum Tutsi'lere yardım elimizi uzatmaktı. Biz bunu yapamadık. Atalarımızın yardım kriterini unuttuk. Şu saatten sonra yapabileceğimiz tek bir şey var: çocuklarımıza atalarımızın yardım anlayışını aşılayabilmek.

Yavuz 07 Mart 2022 19:08

Batı hep böyle davrandı, biz gormezden geldik inşallah artik görürüz.

Yazarın Diğer Yazıları