Dr. Öğr. Üyesi Saim Atalay Keleştemur

Yapay zeka çağında siyaset ve ekonomi

Dr. Öğr. Üyesi Saim Atalay Keleştemur

Teknoloji dünyasının nefesini tutarak beklediği an geldi ve OpenAI, dil modeli serisinin yeni harikası GPT-5'i duyurdu. GPT-5 gibi yeni nesil dil modellerinin sahneye çıkışı, yalnızca bir algoritma güncellemesi değil; bilgi üretimi, ikna, emek ve güven kavramlarının yeniden tanımlanması anlamına geliyor. Her yeni sürümle birlikte daha uzun bağlamı anlayabilen, daha sağlam muhakeme yürüten ve daha çok büyük veri analizi yapabilip, birden fazla görevi çalıştırabilen istemler görüyoruz. Peki, bu yeni oyuncu, toplumsal refahın bir aracı mı, yoksa Pandora'nın Kutusu'nun son kilidini açan anahtar mı?

DÖNÜŞÜMÜN EN ÖNEMLİ AYAĞI SİYASET VE EKONOMİ

Yapay zeka modellerinin performanslarını karşılaştıran teknik raporlar, GPT-5’in mevcut koşullarda seleflerini gölgede bırakan akıl yürütme, anlama ve yaratıcılık yeteneklerinden bahsediyor. Telefonlarımızdaki basit asistanlardan çok, artık karşımızda dijital bir beyin var. Bu dijital beyin, şüphesiz hayatın her alanını dönüştürecek; ancak bu dönüşümün en önemli ayağı, siyaset ve ekonomi olacak. Bir siyasi partinin, GPT-5'i kullanarak saniyeler içinde on binlerce sayfalık kamu raporunu, anket verisini ve sosyolojik araştırmayı analiz ettiğini hayal edin. Bu analizle, seçmenlerin gerçek sorunlarına nokta atışı yapan, uygulanabilir ve veriye dayalı politika önerileri geliştirebilir…

***

Karmaşık yasa tasarıları, halkın anlayacağı sade bir dille özetlenerek şeffaflık artırılabilir. Diplomaside, farklı dillerdeki müzakere metinlerini anında çevirip, kültürel nüansları analiz ederek daha yapıcı diyaloglar kurulmasına yardımcı olabilir. Belediyeler için dilekçe ve başvuru süreçlerinde otomasyon, vatandaşla etkileşimde kişiselleştirme ve şeffaf raporlama potansiyeli kulağa oldukça hoş geliyor. Seçmen sorularına anında yanıt veren sohbet hatları, vatandaş ihtiyaçlarını algılayıp ilgili birimlere yönlendiren dijital beyaz masalar ve vatandaşa sunulan daha başka pek çok yenilik, kolaylık…

DEZENFORMASYONLA MÜCADELE ZORLAŞABİLİR

Madalyonun diğer yüzünde ise distopik bir manzara var. GPT-5'in en büyük tehlikesi, dezenformasyonu endüstriyel bir boyuta taşıma potansiyeli. Bir adayın ağzından hiç söylemediği sözleri duymamızı sağlayan kusursuz "deepfake" videolar, rakip partiler hakkında üretilmiş binlerce sahte ama inandırıcı haber metni ve her seçmenin ideolojisine göre özelleştirilmiş propaganda mesajları... Bu silahlarla donatılmış kötü niyetli aktörler, kamuoyunu görülmemiş bir ölçekte manipüle edebilir ve seçimlerin seyrini değiştirebilir. Siyaset, fikirlerin yarışı olmaktan çıkıp, kimin yapay zeka algoritmasının daha başarılı olduğunun mücadelesine dönüşebilir.

***

Ekonomik alanda da durum farklı değil. GPT-5 ve benzeri teknolojiler, muazzam bir verimlilik ve refah artışı vaat ediyor. Pazar analizi, finansal raporlama, yazılım geliştirme, müşteri hizmetleri gibi sayısız beyaz yaka işini otomatikleştirerek, şirketlerin maliyetlerini düşürebilir ve inovasyonu hızlandırabilir. Tüm bu gelişmeler, yeni iş kollarının doğmasına, kişiselleştirilmiş tıp ve eğitim gibi hizmetlerin yaygınlaşmasına olanak tanıyarak ekonomiye taze kan pompalayabilir.

KİTLESEL İŞSİZLİK DALGASI KAPIDA

Üretken yapay zeka, beyaz yaka tarafından yapılan işlerin rutin kısımlarını otomatikleştirebiliyor. Rapor taslakları, özetleme, müşteri yazışmaları, temel veri analizi ve daha birçokları artık eskisi gibi değil. KOBİ’ler için bu gelişmeler, kurumsal ölçekte verimlilik araçlarına düşük maliyetle erişim anlamına geliyor. GPT-5 gibi gelişmiş model kullanımının beyaz yaka tarafından yaygınlaşması ve etkinleşmesi, ihracatta yerelleştirme ve müşteri desteğinde büyük kaldıraç sağlayabilir. Yaratıcı sektörlerde fikir geliştirme ve varyasyon üretimi hızlanırken, kamu sektöründe ihale, ruhsat, geri bildirim gibi süreçlerin sadeleşmesi de mümkün görünüyor.

***

Bu kadar olumlu gelişmelerin yanında ne yazık ki çeşitli tehlikeler de kapıda bekliyor. Yapay zeka modelleriyle birlikte gelen bu verimlilik patlamasının bedeli, kitlesel bir işsizlik dalgası olabilir. Analistler, metin yazarları, hukuk danışmanları, muhasebeciler gibi bugün "güvenli" kabul edilen birçok meslek dalgası, yapay zekanın yetenekleri karşısında savunmasız kalabilir. Bu durum, gelir eşitsizliğini daha da derinleştirebilir. Teknolojiyi üreten ve kontrol eden küçük bir elit kesim servetini katlarken, becerileri değersizleşen milyonlarca insan ekonomik olarak geride kalma riski her geçen gün artıyor.

***

Yapay zeka, kimileri için bir nimetken, kimileri içinse sadece ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda toplumsal barışı tehdit eden sosyal bir tehlike haline gelebilir. Bu tehlikeyi önceden tespit edip, gerekli önlemleri alabilen siyasi partiler, geleceğin seçmenlerince tercih sebebi olacak gibi görünüyor. Geleceğin seçmenlerini kazanmak isteyen partilerin, acilen bu alanda gerekli düzenlemeleri yapması, etik kuralları belirlemesi ve en önemlisi, vatandaşları yapay zeka okuryazarlığı konusunda eğitmesi gerekiyor.
 

Yazarın Diğer Yazıları