Taha Yusuf SARIGÜL

AK PARTİ'DEN BEKLENEN ARINMA VE TOPARLANMADIR

Taha Yusuf SARIGÜL

   2002 yılına kadar toplumun birçok grubu gibi ötekileştirilen, ikinci sınıf vatandaş gibi davranılan ve üvey evlat muamelesi görenler içerisinden en fazla mağdur edilen kesim muhafazakarlar olmuştur. 28 Şubat döneminde sistematik bir şekilde zulme uğrayan, yaşam hakları ellerinden alınan dindar ve muhafazakar kesimlerin yaşadığı mağduriyetler 2002'de Ak Parti'nin iktidara gelmesi ile birlikte peyderpey giderilmeye başlandı. Ak Parti 28 Şubat döneminde en büyük mağduriyeti yaşayan Milli Görüş hareketinin tezahürü olarak iktidara geldi. Mağduriyeti yaşayan Ak Parti kadrolarını iktidara getiren halk 28 Şubatçılara en büyük darbeyi vurmuştu zaten. Darbecilerin bir hesabı var ise Allah'ın da bir hesabı vardır elbet. Ki çoğu darbeci için Mahkeme-i Kübra'da bu hesap görülüyor zaten.

   18 yıllık Ak Parti iktidarında ülkemiz adına sayısız kazanım elde ettik. Başörtüsü ve katsayı zulmü sona erdi. Kamuda görev alamayan muhafazakar çevreler bu mağduriyetlerin giderilmesiyle birer birer hak ettikleri görevlere döndüler. Doğal olarak bürokraside yükselmeye başladılar. Yine Ak Parti ile birlikte kamudan ihale alamayan, kamusal alana dahi giremeyen muhafazakar iş insanlarının da yaşadığı mağduriyetler sona erdi ve onlar da hakları olan işleri yapmaya başladılar.

   Buraya kadar herşey normal ve güzel. Fakat yıllar geçtikçe Ak Parti'nin tabanı olduğunu iddia eden bazı kesimlerin içine düştükleri garabet durumu Ak Parti'nin kurucu iradesine ve kuruluş felsefesine tamamen aykırı bir durum ortaya çıkardı. Ak Parti içerisinde  "AKP'liler" olarak nitelendirilen menfi gruplar veya kişiler Erdoğan'a ve davaya en büyük zararı veriyorlar. Özellikle bürokraside ve siyasette çöreklenen bazı kesimler Ak Parti'nin oy kaybı yaşamasına neden oluyor. Lüks ve israf, gayri islami yaşam tarzı ve millete büyüklenmeler en büyük zararı AK Parti'ye veriyor. Bunun sonucunda da zararı Erdoğan ve dolayısıyla halk görüyor.

   Kolay elde edilmedi bu kadar kazanımlar. Kolay gelinmedi bu günlere. Ne dava adamları, ne çileler çektiler. Şimdi dava adamları değil 'tava' adamları türedi. Bir ihale koparabilmek için siyasetçilere yalakalık yapanlar, bürokraside bir üst makama gelebilmek için kırk takla atanlar, siyasette yükselebilmek için envayi çeşit hileli oyunlar oynayanlar, birbirlerinin kuyusunu kazanlar, kazanmak için her yolu mübah sayanlar... Vay sizin halinize. Hem kendinizi yakıyorsunuz hem davaya ihanet ediyorsunuz. Gerçi sizin dava gibi bir derdiniz yok biliyoruz ama bedeller ödeyerek bu partiyi kuran ve ülkenin yükünü sırtlanmış Erdoğan'ın arkasına saklanarak en büyük zararı Erdoğan'a veriyorsunuz. Sizin bu yaptıklarınızı gören vatandaş "Ak Parti bunlara mı kaldı" diyerek oy vermek istemiyor. Oysa yeni sistemde her oy büyük öneme sahip. Ülkenin geleceğine ihanet ediyor bu mefaatçiler.

   Burada en büyük iş siyasetçilere düşüyor. İlimiz genelinde ise İl Başkanı, Belediye başkanı ve sözü geçen milletvekillerine düşüyor en büyük iş. Sizlerden ricamızdır. Millete tepeden bakan, halktan kopuk, kişisel çıkarlarının peşinden koşanları AK Partide barındırmayın. Bürokraside yükselebilmek için Ak Partiliymiş gibi davranan ve konjonktür gereği Ak Partiye yakın duranlara taviz vermeyin. Lütfen Ak Parti'yi toparlayın. Bunu nasıl mı yapacaksınız. Sizler gayet zeki insanlarsınız. Etrafınıza iyice bir bakın. Kimin Ak Partili olup kimin olmadığını çok iyi bilmeniz gerekir. Bilmediklerinizi de iyi araştırın. Kuvvetli referanslarınız olsun, onlara sorun. Sırf aynı köylüsünüz, aynı ilçedensiniz diye herkese kefil olmayın. Benden olsun çamurdan olsun mantığından vazgeçin. O benim çocukluk arkadaşım, bu benim okul arkadaşım, şu benim uzaktan akrabam demeyin. Önce emanet, ehliyet ve liyakat gelir. Bunlardan sonra sadakati arayın. Liyakati olmayan sadakat size zarar getirir.

   İlimiz bürokrasisinde yaşanan sorunları aleni bir şekilde görüyoruz. Koltuğa kişisel egosunu tatmin etmek isteyen adamları oturtursanız zararı sizinle birlikte Ak Parti ve Erdoğan da görüyor. Adamın Ak Parti ile uzaktan yakından alakası yok. Akşama kadar Erdoğan'a küfür ediyor. Ama bakıyorsun bir Ak Partili siyasinin referansı ile gelmiş bir yere müdür olmuş. Makama oturana kadar siyasilere yağ çekip el ovuşturanlar makama oturduktan sonra milleti aşağılamaya, kendini oraya atayan siyasilerin arkasından konuşmaya başlıyorlar. Liyakatleri olmasını geçtik sadakatleri de yok.

   En alt kademedeki devlet memurunun bir vatandaşa ters davranması bile sizlere eksi puan olarak geri dönüyor. Ak Parti'ye mal ediliyor. Kurumlarımızdaki hantal ve kibirli bürokratları ve vatandaşın memnuniyet durumunu bir gözden geçirmeniz gerekiyor. Yoksa tüm fatura size çıkıyor, çıkacak.

   Yazık oluyor ilimize. Yazık oluyor ülkemize. Yazık Erdoğan'a. Yazık bu millete.

   Haydi!!! Arınma ve Toparlanma vakti. Hemen şimdi...

Yazarın Diğer Yazıları