Faruk YILDIZ

HAÇLI ORDUSU ORTADOĞU'DAN ÇEKİLEBİLİR

Faruk YILDIZ

Birinci Dünya Savaşı’yla yıkılan Osmanlı İmparatorluğu’ndan sonra başta İngiltere ve ABD olmak üzere Batı’nın Sömürgeci Orduları Ortadoğu’da yaklaşık 120 yıldır vasal krallıklar inşa ederek bölgenin siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik kaynaklarını canavar gibi tüketmeye devam ediyor.

Bugüne kadar kan ve gözyaşı bu coğrafyadan eksik olmadı. Onlarca Müslüman devlet kukla yönetimleri yüzünden olanlara seyirci kalmaktan başka bir şey yapamadı.

Ne güçlü ordularımız vardı ne de ileri teknolojik silahlarımız. Kısacası her yönüyle onlara bağımlıyız.

En acı tarafı ise teknoloji üretmek için aklımızı kullanmayı, bilim ve düşünceye önem vermeyi bile akıl edemedik.

Etnik ve mezhep tartışmaları ile Batı’nın oyununda farkında olmadan figüran olduk, olmaya da devam ediyoruz.

Ama öyle görünüyor ki Birleşik Batı ve ABD kuvvetleri COVİD-19 karşısında tutunamayıp geride çok az bir kuvvet bırakıp Ortadoğu’yu terk edecek. Manzara öyle görünüyor.

Aynı şekilde Trump, ABD seçimlerini COVİD-19 yüzünden kaybedebilir ve birçok ülkede siyasi algılar değişebilir.

 

DEVLET İÇİN COVİD-19 İLE MÜCADELEDE KAYNAK ÖNERİLERİ

Türkiye, COVID-19 ile mücadele kapsamında Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde anlamlı bir kampanya başlattı.

En zor zamanlarda her zaman olduğu gibi yine çok güzel bir dayanışma örneği göstererek aynı sorunla boğuşan tüm dünya ülkelerine de bir mesaj vermiş oldu.

Peki, Türkiye'nin yardım kampanyasına ihtiyacı var mı?

Elbette yok!

Çünkü bu bir yardım kampanyasından ziyade bir dayanışma, moral, motivasyon kampanyasıdır.

Sayın Cumhurbaşkanımız hem toplumsal dayanışma, birlik, beraberlik ve kardeşlik duygusunu ön plana çıkararak toplumsal bir yaşama sevincinin moral ve motivasyonunu sağladı bu kampanya ile.

Meseleyi anlamayanlar belki Türkiye'nin ekonomik sıkıntıları baş gösterdi şeklinde düşünebilir.

Aslında bu kampanya ile hem millî birlik ve beraberliğimizi pekiştirmek hem de ölümcül  COVID-19'a karşı tek bir yumruk olduğumuzu ve moral ve motivasyon ile üstesinden geleceğimizin mesajını vermiş olduk.

Ölümcül COVID-19'un yayılımına ve tahrip etkisine bakılırsa dünyada olduğu gibi ülkemizin de her yönüyle ekonomik bir buhrana doğru gitmeyeceğini de kimse iddia edemez.

Onun için bu yardım kampanyası da bu anlamda ayrıca önemlidir diye düşünmek gerekiyor.

Ancak vatandaşlarımızdan ve gönüllü kişi ve kuruluşlardan beklenen yardımlar yaşanma ihtimali yüksek olan COVID-19 Ekonomik Buhranı'na karşı bir kalkan görevi görür mü?

Elbette görmez. Çünkü sürdürülebilir bir özelliğe büründürülmesi gerekiyor.

Peki, çözüm ne?

Bunun için belli başlı çözüm önerileri düşünülebilir.

Örneğin;

1-Çözüm öncelikle kamudaki israfın önüne geçilebilir.

2-Milletvekili, bakan, bakan yardımcısı, üst düzey bürokratlar ve yerel yöneticilerin maaşları yarı yarıya düşürülebilir.

3- En önemlisi de devletimiz tarafından memur sendikalarına üye 1 milyon 702 bin memurun üyelik aidatını devlet bir kararname ile ödemekten vaz geçip aylık ödemiş olduğu yaklaşık 55 milyon (yılda 660 milyon lira-eski hesapla 660 trilyon)  lirayı COVID-19 ile mücadelede ek kaynak olarak kullanabilir.

4-İthal ürünlerde vergi oranını arttırabilir.

5-Altın ve pırlanta gibi değerli yatırım ürünlerine vergi uygulayabilir.

Yöneticilerimiz inanıyorum ki bunları düşüneceklerdir.

Kalın sağlıcakla.

 

Yazarın Diğer Yazıları