İnsanlık, tarihinin en acı yıllarını yaşıyor!
O acıyı kendi hanemizde de yaşadık…
Babamız, 18 Kasım’da “Covid-19 dan rahmetli oldu!”
Babamızın cenaze namazını mezarı başında kıldık…
Mesafeleri koruyarak, kurallara uygun olarak…
Cenaze namazında, ‘jandarmanın gözetimi…’
Öyle bir durumdasınız ki, ‘acınızı sevenlerinizle paylaşamıyorsunuz’
“Taziyeye oturamıyorsunuz!”
Gelen yakın dostlarınıza, ‘ikramda bulunamıyorsunuz’
Virüs Belası, ‘sosyal dengeleri…’ bütünüyle yerle bir etti!
21 Kasım da bizler kendimizi Hastahanede de bulduk…
Covid, bizleri de yatağa düşürmüştü…
15 gün F.Ü. Araştırma Hastahanesinde tedavi gördük…
Şu anda da, ‘evimizdeyiz…’
21 Aralık tarihinde de amcazademiz Ali Rıza Keleştimur Hakk’a yürüdü!
Aile olarak, eş, dost, arkadaş çevresi bir araya gelemiyor!
İster istemez, ‘Sıla-ı Rahimi de yapamıyoruz…”
Velhasıl ‘garip bir dönemden’ geçiyoruz!
Hadis, “İslam dini garip olarak başladı. Son zamanlarda da garip olacaktır.
Bu garip insanlara müjdeler olsun.
Bunlar insanların bozduğu sünnetimi düzeltirler.”
Asrımızın en büyük kazanımı, “İletişim Teknolojilerinin Gelişmesi!”
Bu dönem farkında olmadan, ‘değişimi de…’ beraberinde getiriyor.
Öyle bir değişim ki, ‘Ofisinizi, evinize taşıyorsunuz’
Öyle bir değişim ki, ‘Eğitimi, evinize taşıyorsunuz’
Öyle bir değişim ki, ‘e-ticarete yöneliyorsunuz’
Öyle bir değişim ki, ‘dijital basın dönemi…’
Artık, ‘evinizden dünyaya açılıyorsunuz’
Evimizi, ‘mescitler…’ edineceğiz!
“Yer ehlini, gök ehlini tefekkür edeceğiz!”
Sözün Özü Nedir, “Hayat Eve Sığar!”
Doğrusu, ‘sıkıntılı bir dönem…’
Evinizden dışarıya adımınızı attığınızda;
Kural Nedir; “Maske, Mesafe, Temizlik…”
Kural Nedir; “Kalabalıklardan ve Kapalı Yerlerden Kaçacaksınız!”
Şehirlerde en büyük sıkıntı, ‘toplu taşımacılık…’
Doktorlar ne diyor, “sağlık için günde 10 bin adım!”
Bilim Kurulu ne diyor; “spor ve sağlıklı beslenme!”
Kanuni Sultan Süleyman ne diyorlardı;
“halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi”
Şu pandemi döneminde, “bir nefes sıhhatin” önemini daha iyi kavradık!
Bu dönem bizlere/ bireye de büyük görevler düştüğünü anlatıyor
O görev nedir; “insanı, aileyi, nesli, hayatı korumak!”
Virüse karşı korunmanın kuralları biliniyor!
O kurallara uymak, ‘insani, ahlaki, hayati bir görevdir’
Bir Covid -19 hastasının kendisini gizlemesi, ‘cinayettir’
Sağlık Bakanlığı, ‘filyasyon uygulaması’ bir takiptir!
Birey olarak, toplum olarak; ‘korunma…’
Sadece bir alışkanlık değil, ‘vicdani bir şuura dönüşecek’
Bu işin şakası yok, “ateş düştüğü yeri acımasızca yakıyor!”
*** ***
Bu dönemde, “Sosyal Medyayı…” daha fazla kullanmaya başladık!
Birçok sosyal medya siteleri yer alıyor…
Bunların aktif kullanıcıları, ‘milyonlarla…’ ifade ediliyor!
“Twitter, Facebook, Instagram, YouTube, WhatsApp, Google…”
Bizim yaşıtlar genellikle, ‘Facebook’ tercih ederler.
Facebook, arkadaş sayısına; ‘5 bin…’ gibi bir sınır koymuş!
Sosyal Medya bir bakıma, ‘paylaşım kültürüdür’
Burada esas ne olmalıdır, ‘bilgiyi…’ paylaşmaktır!
Dahası mı, ‘şiiri, sanatı, edebiyatı, musikiyi…’ paylaşmaktır
Dahası mı, ‘haberi…’ paylaşmaktır
Bizim en büyük sıkıntımız, ‘bilgi kirlenmesi…’
Sosyal Medyayı, ‘irfan ocağına…’ dönüştürebilir miyiz?
İnancımız, “içinizde hayrı söyleyen bir topluluk bulunsun!”
İnancımız, “hayırda yarışınız!”
Üzerinde en fazla durduğumuz kavramlar;
“Sevgi, Selam, Dua, Âmin, Merhamet, Şefkat, Rahmet, İyilik…”
Sadece Selam Sözünde; “muhabbet, rahmet ve bereket,
Sağlık ve Esenlik, Güven ve Emniyet” vardır.
Cenab-ı Allah’ın doksan dokuz esmasından birisi de, “Es-Selam”dır.
“Önce selam, sonra kelam” deriz!
Hadis, “Selam vermek sünnet, selam almak farzdır!”
Bir selam sözünde neler yok ki?
“Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun…”
Selam; mükemmel bir dilek, temenni ve “karşılıklı duadır!”
Yunus bir şiirinde ne diyorlar?
“Biz dünyadan gider olduk, kalanlara selam olsun.”
Allah Resulünün (asv) sıklıkla kullandığımız bir hadislerinden;
“Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki;
İman etmeden Cennete giremezsiniz,
Birbirinizi sevmeden de iman etmiş olmazsınız.
Size yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir işi göstereyim mi?
Selamı aranızda yaygınlaştırınız.”
Selam, “kalbi yakınlığı…” artırır.
Selam, “kırgınlıkları…” siler.
Selam, “muhabbettir…”
Selam, “konuşmadan öncedir!”
Selam, “nezaketin, kibarlığın, izzet ve ikramın…” ta kendisidir.
Cennetin kapısını neler açıyor?
“Tatlı dilli olmak, selamlaşmak ve yemek yedirmek, Cennete götürür” (Hadis)
Birbirimize, “Selam vereceğiz… Birbirimize dua edeceğiz!”
Dua, Manevi telkin ve terbiyedir. Dua, İhlâs ve tevekküldür…
Dua, Hakk’a teslimiyettir… Dua, İç huzuru ve gönül rahatlığıdır…
Dua, Sabır, sükût ve selamettir… Dua, Hak ile beraber olmak…
Dua, Nimete şükran borcunu eda etmek… Dua, kurtuluştur…
Dua, dertlere ve dertlilere şifa kaynağı… Dua, berat ’tır…
Dua, Müslüman’ın zırhıdır… Kelamıdır, selamıdır, yönelişidir…
Yer, gök, kâinatta var olan bütün mahlûkat Yüce Yaratıcıyı Tesbih etmektedir…
Kendi fıtri vazifesi gereği duada ve niyazdadır…
Sosyal Medyada, son aylarda en fazla paylaştığımız kavramlar;
“Sevgi, Selam, Dua, Âmin, Merhamet, Şefkat, Rahmet, İyilik…”
Bütün bu kavramlar, ‘bizim buluşma adresimiz…’
Gayretimiz, hayretimiz, niyetimiz, amelimiz, o adresi,
“Birlik şuuru içerisinde ihya ve inşa etmemizdir!
