Kurşunlu cami önünde bir çınar
Tarihten nice yaprağa al olur
Ötelere akıp giden bir pınar
Yunus gibi dervişlere kal olur
Anadolu toprağı Türk'e vatan
Bağrında cennet, gazi-eren yatan
Şahadettir, nur üstüne nur katan
Türbe, imaret insana hâl olur.
Kartal yuvası, bir peri masalı
Ulu Cami, Saray hatun tasalı
Camiden içeri adım basalı,
Duvarlar, sütunlar söze lâl olur.
Yesevi dergâhından göç eylemiş
Nice zaman mekân kurup söylemiş
Başını vermeyen şehit böylemiş
Harput, şanıyla tarihe mal olmuş.
Kayabaşı, bütün sırlar sendedir
Kılıç çalıp tepen, Belek sendedir
Her dem dolup taşan öfke sendedir
Toprağın nabzında atan nal olur.
Bir maya dilden dile söylenir
Şair Hayri'deki efkâr küllenir
Hoyratlar, 'buz olup..' cana tüllenir
Zaman içre, mevsim mevsim çal olur
Fırat ötelere yoldur, çağrıdır
Kerkük nice zaman oldu ayrıdır
Maniler hoyratlar içten ağrıdır
Bu belde, devran döner sal olur.
Sözümüz, dünden bugünü kavrayış
Memişoğlu, Sunguroğlu arayış
Adım adımda Harput'u tarayış
Şu fani toprak, maziye şal olur
BİR NEFES HARPUT
Harput dağ üstünde kurulmuş şehir
Sevdasını taşır, bir büyük nehir
Bir yüzü Urfa’dır, bir yüzü Kerkük
Hoyratlar, Hayriler bizlere mehir
Çırası mum, boyu Selvi’ye benzer
Sokağı kum, soyu aslıya benzer
Kokusu gül, bağı İrem Harput’un
Bülbül figan eder; yaslıya benzer!
Gül yüzüne kar mı düşmüş Harput’un
Sözüne efkâr mı düşmüş Harput’un
Beyaz duvaklar içinde süzülür,
Özüne inkâr mı düşmüş Harput’un
Güngörmüş yüzünü aradım durdum
Bahtın zirvesinden hayaller kurdum
Bir nefes Harput, bir içim su gibi;
Bir yanık ezgiye, Hoyrata yordum!
HARPU’UN TAPUSUNDA VATAN YAZAR
Harput’un güneyi surdur, kaledir
Bakarsan yüzüne kıyamdadır
O ne hoyratta ne de işvededir
Vatanın burcunda açan laledir.
Ne virane, ne de içten harabedir
Özü aşk ile dönen pervanedir
Onu göremeyen göz divanedir
Âminlerle, duaların dilidir!
Kurşunlu cami, asırlık çınar…
Her fecir, vuslat ateşi yanar…
Erenler meclisi her dem de konar
Her mekân; manevi harcın elidir
Hakkı Tefekkürdür, beş vakit farzın
Nabzını dinlersin kürre-i arzın
Velilerin ruhaniyetiyle, arzın
Yakarışı, Ayne’l yâkın halidir!
Harput’un tapusunda; Vatan yazar...
Kem söz, kem yüz bu derya şehri üzer...
Bak, hele tarih ötesine nazar
Fermanında Ebed-Müddet âlidir!