Ahmet KIZILKAYA

SOSYETE KÖPEKLER

Ahmet KIZILKAYA

Sizin de dikkatinizi çekmiştir, son birkaç yıldır Elazığ’ın cadde ve sokaklarında süs köpekleriyle dolaşan her yaş grubundan insanlar görüyoruz. Sevimli, minyatür görünümlü köpekler kadar insanda ürperti uyandıran yırtıcı cinsten köpekler de var sahibiyle birlikte dolaşan.

Bu bir moda akımı mıdır, yoksa insanlarda gerçekten bir hayvan sevgisi mi var diye merak ettim ve caddelerde köpekleriyle dolaşan bu insanların birkaçıyla konuştum.

Kimileri insandan daha çok hayvanlara güvendiklerini belirtti, kimileri de köpek sevgisinin bir tutku olduğunu ve köpekleriyle aralarında sağlam duygusal bağlar olduğunu söyledi.

Pekinez cinsi köpeğiyle dolaşan genç bir kızın söyledikleri ise daha da ilginç gelmişti bana. Hayvanlara karşı önceden ön yargıları olduğunu bu önyargısının kırılması için kuzeninin kendisine minyatür bir köpek hediye ettiğini, o gün bugündür köpeğinden ayrılmadığını belirtmişti.

Yaşamı boyunca ön yargılarıyla hareket eden insanoğlunun bu önyargılardan kurtulduğunda hayatına ne tür zenginlikler katılabileceğine somut bir örnekti bu genç kızın söyledikleri.

Ben bu sohbeti yaparken bizi dinlediğini daha sonradan fark ettiğim bir amcanın ‘’Oğul bunlar sosyete köpeği. ‘’ şeklindeki sözleri nedendir bilinmez zihnimde hayli yer etti. Sosyete köpekler!

Aslında neresinden bakarsanız bakın hayvan beslemenin ve hayatı bu sessiz dostlarla paylaşmanın belli sorumlulukları var. Hem ekonomik yönden hem de sosyal anlamda yerine getirmeniz gereken ödevleriniz var.

Kalacak ve barınacak yer anlamında bu hayvancıklara mekânlar bulmak, bulsanız bile çevrenize ve insanlara bunu anlatabilmeniz kolay değil. Hele bizim gibi toplumlarda hiç kolay değil.

Bu anlamda bir köpeğe, kediye yahut benzer evcil bir hayvana sahiplik eden, sağlığıyla, barınmasıyla, beslenmesiyle ilgilenen her kim varsa kendi adıma onlara teşekkür borcum var. Nihayetinde saygı duyulacak, takdir edilecek erdemli bir davranışın içerisindeler bu insanlar.

Tabi bir de madalyonun öteki yüzü var. Kendisiyle ilgilenen bir sahibi olan köpekler kadar sokaklarda yalnız, aç ve sağlıksızca dolaşan garip kediler, köpekler de var. İnsanların dünyasındaki eşitsizlik, galiba sessiz dostlarımızın dünyasında da görülüyor.

İşin ilginç yanı tam ben bu yazıyı satırlara dökecekken, kendisi de iyi bir hayvan sever olan değerli büyüğüm Sayın İhsan Tarakçı, ki kendisi Elazığ Belediye Başkanı Sayın Şahin Şerifoğulları’nın danışmanıdır, güzel bir projeyi hayata geçirmek üzere oldukları bilgisini paylaştı benimle.

İhsan Tarakçı Bey, sanki benim bu yazıyı yazacağımı hissetmiş ve beni de kamuoyu gibi bilgilendirme ihtiyacını hissetmişti. Ne tevafuk!

Hakikaten hayat tevafuklarla ya da güzel rastlantı ve tesadüflerle daha da güzelleşiyor.

 

Gelelim Elazığ Belediyesi’nin planladığı ve uygulamaya koyduğu projeye. Bu projeye göre sokaklarda başıboş gezen kedi ve köpeklerle sahipsiz hayvanlar okulların bahçelerinde oluşturulan bölgelerde Elazığ Belediyesi tarafından imalatı yapılan sevimli kulübelerde, kedi-köpek evlerinde misafir edilecek.

Amaç hem bu garip hayvanları sağlam mekânlarda koruma ve kontrol altına almak, hem de ilk ve orta dereceli okulların öğrencileri arasında hayvan sevgisi bilincini artırmak.

Milli Eğitim Müdürlüğü ve okul yönetimlerinin de bilgilendirilip bu projeye dahil edilmeleri uygulamanın başarı şansını ve sürdürülebilirliğini artırıyor bana göre.

Türkiye’de görmediğim, gezmediğim kent hemen hemen kalmadı. Bazı şehirlerde hayvan barınaklarına, bazı şehirlerde de sivil toplum örgütlerinin organizesiyle hayvan gönüllülerinin gerçekleştirdikleri hizmetlere tanıklık ettim.

Ama bu türden bir uygulamayı ilk kez duyuyorum. Başka şehirlerde de benzer uygulamalar varsa onları da takdir etmek gerek.

Özellikle öğrencileri işin içine katmak, hayvan sevgisi bilinciyle büyüyen nesiller yetiştirmek adına önemli. Elazığ’daki ilk etap uygulamada 60-70 hayvanın bu şekilde okullarda ve öğrencilerin himayesinde barındırılacağı ve sokaklardan kurtarılacağı söylendi.

Devamı gelecek mi, uygulama ne kadar devam edecek şimdiden kestirmek güç.

Ancak bu projenin hayata geçirilmesi gerçekten saygı duyulacak ve takdir edilecek cinsten. Belediyelerin yol, park ve temel altyapı hizmetleri üretmek kadar bu türden sosyal projeleri yapmaları da şart.

Bu anlamda hem Sayın Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları’nı hem de Sayın İhsan Tarakçı’yı kutlamak gerek.

Dilerim, süs köpekleri kadar şanslı olmayan ve ‘’sosyete köpeği ’’ denilemeyecek bu hayvanlar hiç değilse öğrenci ve öğretmenlerin ellerinde daha iyi koşullarda yaşamlarını sürdürürler. Ve Elazığ, hayvan dostu bir il olarak literatüre girer.

Bir sonraki yazımda buluşuncaya kadar sevgiyle ve huzurla kalın.

Yazarın Diğer Yazıları