YANLIŞ ALGI, KÖRDÜĞÜME GÖTÜRMESİN!
Bir dostum anlattı. Cumhuriyet Mahallesi’nde eski olduğu için depremden büyük hasarla çıkan ve yıkına karar verilen bir binanın gece yapılan yıkımını izliyorum. Güvenlik önlemleri eşliğinde iş makinaları yıkım yapıyor ve bunu çok sayıda benim gibi meraklı vatandaşlar da uzaktan izliyor.
Yanımdaki vatandaş bana duyuracak bir ses tonuyla yıkılan binanın yanında bulunan ve neredeyse tüm ışıkları yanan 10 katlı binayı göstererek “bak işte bu kadar yüksek binaya ruhsat veren idarecileri sorguya çekmek lazım” diyerek tepkisini ortaya koydu.
Ben de kendisine; “bak şu anda yıkını izlediğimiz depremde büyük zarar gören bina 4 katlı. Senin eleştirdiğin bina 10 katlı ve depremde hiçbir zarar görmediği ve hasar almadığı için içindekiler güvenle kalıyorlar. Farklı bir yere gitme ihtiyacı bile duymamışlar. Çünkü binayı yıkan kat yüksekliği değil uygulanan proje ve zamanın yapı malzemeleri” deyince beklemediği bir cevap aldı.
Bu cevap onun kafasındaki yüksek ya da çok katlı bina çekincesine bertaraf etti mi bilmem ama halktaki genel kanaat da bu maalesef.
Depremde 28 katlı olarak inşa edilen, bilen ya da bilmeyen herkesin eleştirilerine maruz kalan Park 23 arkasındaki ikiz kuleler de dahil son yıllarda ve fakat yapı yönetmeliğine uygun inşa edilmiş hiçbir yüksek binada bir çizik bile yok.
Depremde yıkılan yüksek katlı binalar değil, 4 ya da 5 katlı binalardı. Bunların hepsinin ortak özelliği en az 40 yıllık olması, eski yönetmeliğe göre inşa edilmesi ve oldukça yorulmuş olmalarıydı.
Neden bunları yazdık. Elazığ’da köklü bir dönüşüm olacaksa ki olmak zorunda, mahallelere nefes aldırmak, cadde ve sokaklarımızı genişletmek, yeterli oranda yeşil alan, oyun alanı ve otopark yapmak istiyorsak önce bitişik nizamdan Hilal kent örneğinde olduğu gibi blok sistemine geçmeliyiz.
Sonrasında da ada bazlı yapılacak kentsel dönüşümlerde eski imarını iki katına çıkartarak hem mülk sahiplerine herhangi bir yük binmesini hem de dönüşümün yürümesi için müteahhitlerin da kat karşılığında bina yapmasının önünü açmalıyız.
Ne demek istiyorum? Mustafapaşa Mahallesi’nde bir ada dönüştürülecekse ve tüm binalar 5 katlıysa bu dönüşlümü yine beş katlı yapmayı düşünmek boşa zaman kaybı olacaktır. 10 kat imar verilirse eğer anca bu dönüşüm olur. Yoksa ne devlet ne de müteahhit kendi hayrına yıktığı sayı kadar bir daire yapıp eski sahiplerine hayrına vermez.
İmar rantı olmadan da bu iş hep sözde kalır. Havanda su döğüp depremde yıkılan 4 katlı binayı görmeyip 10 katlı sağlam binaya laf eden bir zihniyetle bir arpa boyu yol alınmaz. Olan şehre ve hasarlı binaların dışarıya attığı hane halkına olur.