YA İSTEDİKLERİ BUYSA
Eskiden beri memleket meseleleri ve yaşadığımız her kötü olay için beylik bir cümlemiz vardır: 'Arkasında dış güçler var
Eskiden beri memleket meseleleri ve yaşadığımız her kötü olay için beylik bir cümlemiz vardır: “Arkasında dış güçler var.”
Bu tespit genelde izahta zorlandığımızı, konuya tam hakim olamadığımızı gösterirdi. Doğruluk payı olmadığını söylemek istemiyorum. Dış güçler denen odaklar bir şey yaptığında öyle gözümüze sokar gibi, senin benim anlayacağımız basitlikte, ayan beyan yapmazdı.
Artık durum çok farklı. Adamlar her şeyi aleni olarak yapıyor. Misal mi?
15 Temmuz darbe/işgal girişiminin faili olan sahtekâr, sümüklü vaiz Fetullah’ı ABD iade etmiyor. Hem de gerekçeye bile ihtiyaç duymadan.
Veya ABD’nin PYD militanları eğittiği görüntüleri çarşaf çarşaf medyada yer alıyor, doğru düzgün açıklama gereği bile duymuyorlar…
Örnekleri çoğaltabilirim ama yazıyı uzatmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Bir yerde malumun ilamı benim yaptığım. Hiç saklama gereği bile duymadan her şeyi aleni yapıyorlar.
Hal böyle olunca da ister istemez Türkiye’nin Batı ile ilişkileri eskiye nazaran daha bir kötü duruma giriyor. Bu kadar açık seçik yapılan olaylara tepkisiz kalmak mümkün değil tabii ki.
Bu kısmı unutmamak kaydıyla başka bir konuyu anlatmam gerekiyor. Kuracağım denklemin sağlam temellere oturtmalıyım.
*****
ABD’nin ve AB’nin Ortadoğu politikasının çöktüğüne dair onlarca yazı okudum. İddia şu ki, ABD’nin başta Suriye olmak üzere bölgedeki tüm stratejileri çöktü. Güç dengesi Rusya, İran ve Türkiye lehine değişti.
Müttefikleri tarafından sürekli aldatılan Türkiye Rusya’ya yakınlaştı. Şangay Beşlisi AB’ye karşı alternatif olarak kullanılmak isteniyor. Ve dahi Türkiye’de NATO sorgulanır oldu…
Rus elçisi suikasta uğruyor. Fail, körün gözüne parmak sokar gibi FETÖ’cü çıkıyor. ABD 35 Rus diplomatı, Rusya’yı rencide edercesine sınır dışı ediyor. Rus uçağını FETÖ’cü askerlerin düşürdüğü iddia ediliyor…
Her olay Rusya/Türkiye yakınlaşması sonucunu doğuruyor. Dolaylı sonucunu da ABD’nin Ortadoğu politikasının iflas etmesine bağlıyoruz!
Peki ama neden böyle olsun ki?
ABD bilmediğimiz hangi krizi yaşıyor ki, bölgedeki hakimiyetini kaybetsin? Ekonomik gücü aynı şekilde devam ediyor, askeri olarak halen daha tartışmasız dünyanın en güçlü ordusuna sahip… Ve de bölgede yıllara dayanan bir istihbarat tecrübesi var.
*****
Denklemi oluşturmaya başlayabiliriz…
Acaba bizim çöktü dediğimiz ABD’nin Ortadoğu politikasının temel hedefi de bu olmasın?
Yani…
Yanisi şu, Irak param parça oldu. Suriye’nin hali ortada. Eğer sırada Türkiye varsa, ABD ve Batı bunu nasıl yapacak?
15 Temmuzda yapılmak istenenin darbe olmadığını iddia ediyorsak ve asıl hedefin iç savaş çıkartmak olduğunu söylüyorsak meseleyi daha iyi anlayabiliriz.
NATO’ya bağlı, Batı ili ilişkileri çok iyi olan, AB konusunda gelişmelerin rutin seyrinde devam ettiği bir ülkeyi Batı nasıl karıştıracak? Bunun için Batıdan uzaklaşmış, NATO’dan ayrılmış, Rusya/Çin eksenine kaymış bir ülkeyi karıştırmak daha kolay değil mi?
Onlara göre demokrasi ekseninden kaymadan ülkemize özgürlükleri getirmek bahanesiyle nasıl müdahale edecekler ki?
İşte sevgili okur, sanki Batıyı fazla hafife alıyoruz gibi geliyor bana. Ortadoğu politikaları iflas mı etmiş, yoksa asıl onların istediği raya mı girmiş, zaman gösterecek.
Tüm bu denklemde terör devleti İsrail’in durumuna hiç girmedim bile. İsrail’in dahli olmadan bu bölgede tek kurşun bile sıkılmaz. Değil ki, Ortadoğu’da eksen kaysın!
Başkanlık sistemi bu denklemi nasıl etkileyecek, bir başka yazıda değiniriz artık.
