YA ELAZIĞ ARZETMEZ, AZLEDERSE !
Bir dönemin sonuna geldik ve yeni bir sabahın arefesindeyiz derken Geçtiğimiz gün Elazığ Valiliği ile Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası tarafından organize edilen
Bir dönemin sonuna geldik ve yeni bir sabahın arefesindeyiz derken Geçtiğimiz gün Elazığ Valiliği ile Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası tarafından organize edilen Cazibe Merkezi Programı bilgilendirme toplantısına Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan’nın “Üstlerine kedi, astlarına aslan kesilen bir protip” yapısı damgasını vurdu.
Toplantıda: ”Hikaye anlatmayın, bak mikrofonu elinden alırım, sorunu sor hadi” sözleri Elazığlıların canını fena sıktı.
Aldığımız terbiye gereği haklı da olsak Devlet büyüklerine hakaret edilmez nasihati ile büyüdük. Lakin eleştiri hakkımızı kırmızı çizgileri geçmeden kullanacağımız, nasihatler arasında.
Bakınız, Kötülüğün de insana öğreteceği şeyler var, lakin sayın bakanın sert ve sinirli sözlerini bu şehrin aziz insanları hiç hak etmedi.
Hele Elazığ insanı, Tarih boyunca Devletinin ve Milletin yanında olan Elazığ insanı, bu sert sözleri hiç hak etmedi.
Sayın bakan Elazığ siyasetinin abisi olmadığını bildiği için “Sayım Suyum” yok diyerek saydırmış. Aynı tablo Malatya’da Bingöl ‘de Hatta Diyarbakır’da olsa yapabilirmiydi ?
Asla ve asla yapamazdı.
Çünkü bizler Elazığ siyasetinin takım abisi olduğu günlerde gelen bakanların ceket iliklediği günlere çook şahit olduk.
Neyse bu olaya artık iş kazası diyerek geçiştirmekten başka çaremiz yok. Referandum öncesi bu olmamalıydı diyeceken,”Keşke gelmeseydi” demekle yetineceğiz artık.
Yalnız Bakan kadar asıl suçlunun orada bulunanlar olduğunu da hatırlatmak isterim. Kaldı ki nezaket kurdigerarı içinde verilecek toplumsal tepki ile bu tür hadiselerin bir daha olmayacağını biliyoruz. Kısacası salonda bulunanlar sessizce salonu terk etselerdi herkes bulunduğu yeri bilirdi. Bizlerde sonradan içimizi çekip biz sahipsiziz diyemezdik.
Bu tepkiyi veya adı neyse refleksi validen, il başkanından beklemek imkansız dı ancak, eski bakan Ömer Çelik benzeri bir vakıa da yaşamamak için sessizce bir tepki vermek bence yeterli kalırdı.
Hatırlarım Mehmet Ağar ve Necati Çetinkaya döneminde gelen bakanlar bazen ağzından kaçırarak, Ağar veya Çetinkaya ya hitaben ”Ağabey” diye hitap edeler söyleyeceklerini iki kez düşünerek söyler, ceketlerini ilikleyerek buradan giderlerdi.
Yine hatırlatıyorum, devlet şefkatli olur.
Devlet merhametli olur. Devlet Kanat önderlerini azarlamaz, şefkatini gösterir.
Devlet karşısındaki cahil olsa da onu azarlamaz sabırla,dinler. Şeyh Edibali ne demiş, ”Ey oğul insanı yaşat ki, Devlet yaşasın”
Evet bu düsturla koca Osmanlı Dünya ya hüküm etti. Siyaset sabır işidir, siyaset anlayış ve hoşgörü işidir. Daha eski Bakan Ömer Kılıç’ın sert sözleri kulaklarımızdan çıkmadan yeniden aynı manzarayı yaşamak beni son derece üzdü.
Ben eminim ki bunun bir telafisi olacak. Eğer telafisi olmaz bu tür şamarlar sürekli aziz Elazığlıların yüzüne gelirse, ”ELAZIĞ ARZ ETMEZ, AZL EDER” yakin siyasi tarihe bakarsanız anlarsınız.
Ak Parti Milletvekilleri il ve ilçe başkanları bu işin içinden çıkamazsa da, eminim ilahi adalet yerini bulur.
Selam ve Dua ile.