Turizm bütçesindeki öncelikler doğru mu?
AK Parti Elazığ Milletvekili Ejder Açıkkapı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2026 bütçesi görüşmelerinde söz alarak Elazığ'ın kültür yatırımlarını gündeme taşıyıp yeni kütüphane binası, arkeolojik ve etnografya müze projesi, arkeolojik kazılar, Harput Kalesi'ndeki çalışmalar ve Palu'ya kültür evi talebinin şehrin kültürel gelişimi için önemli ve kritik olduğunu söyledi.
Açıkkapı, Elazığ’daki kültür-sanat hareketliliğine değinerek Devlet Korosu’nun yıl boyu konserler verdiğini, Devlet Tiyatrosu’nun haftada iki kez sahne aldığını, Özel tiyatro ve yapım ekiplerinin Nurettin Ardıçoğlu Kültür Merkezi’nde etkinlikler yaptığını belirtti.
Açıkkapı yine Elazığ’ın marka etkinliklerinden Uluslararası Hazar Şiir Akşamları’nın Bakanlık himayesine alınması durumunda çok daha geniş kitlelere ulaşacağını söyledi.
Palu ilçesinde bir kültür evine ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Açıkkapı tüm bunların hayata geçmesi için Bakanlık desteğine ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.
Açıkkapı’nın dile getirdiği bu konuların birkaçına yönelik söylenecek birkaç kelam olsa da konuşmasının genel künhüne ve iklimine bakıldığında Bakanlıktan önemli bir bütçe alındığı yansımış durumda. İlimizin müzeye, kütüphaneye, tarihi arkeolojik kazılara elbette ihtiyacı var. Elbette bun çalışmalar kent kimliğinin oluşması yanında turizmi besleyen ana konular…
Ancak şurası da bir gerçek ki ilimizin turizm konusundaki en büyük eksikliği bunlar değil.
Elazığ olarak bizler bir turizm hikâyesi yazamadığımız gibi önceliklerimizi belirleyip bu hedeflere ulaşacağımız bir turizm kırmızı kitabımızın olmadığını söyleyegeliyoruz.
Her gelen valiye göre değişen bir turizm anlayışı ile yıllarımızı kaybediyoruz ve patinaj yapıyoruz.
Elazığ’ın tüm turizm ve resmi sayfalarında “görmeden gitmeyin” bölümüne bir bakın lütfen.
Buzluk mağarası, kanyonlar, Hazar Gölü, Hazarbaba Kayak Merkezi, Hazarbaba Macera Parkı bu bölümde ilk sıralarda yer alan tarihi ve turistik mekanlarımız olmasına rağmen bu mekanların halinin içler acısı olduğunu yüzlerce kez yazıp çizdik bu sayfalardan.
Saydığımız bu mekânlara il dışından gelen bir misafirimizi götürmek şöyle dursun kendisi gitmek istediğinde ya yolunun olmadığını ya da çevre kirliliği ve pislikten yanına yaklaşılmadığını söyleyerek bizzat biz vazgeçiriyoruz.
Siz, kazıları yapsanız da bunun için önemli bütçeler harcasanız da Tadım Kalesine gidecek bir heyetin oturup dinleneceği bir tesisi yapmadıysanız, kanyonları izlerlerken çay içeceği bir alan oluşturmadıysanız ve daha da önemlisi tabelalar koysanız da yolunu hala yapamadığınız bir mekana turist çekemediğiniz gibi kendi şehriniz insanını hafta sonları bile bu güzel mekanlara çekemezsiniz.
Turizm, il ekonomilerinde son yılların en önemli gelir kaynağı olmasına rağmen ve tedarikçi sektörlerle birlikte önemli bir istihdam oluştururken Elazığ olarak bizler mevcut tarihi ve turistik mekanları dahi en iyi şekilde değerlendiremezken yeni kazılara ciddi kaynaklar akıtmak önemlidir belki ama vaktin vacibi değildir. Ekonomiye ve şehri öne çıkaracak bir yapıya dönüşmediği sürece bunların çok da kıymeti harbiyesi olmayacaktır.
Milletvekilimiz Sayın Ejder Açıkkapı’nın komisyon üyesi olması ünvanını da kullanarak canhıraş bir uğraşla çıkarttığı ödeneklerin şehrin turizm hikayesine bir artısı ve katkısı olur mu bilinmez ama bu anlayış ve zihniyetle çok zor gibi.
Biz bu gidişle turizm hikâyeleri ve atılımları yapmak yerine Diyarbakır, Mardin, Van, Tunceli ve Şanlıurfa’nın turizm konusundaki başarı hikâyelerini daha çok anlatır ve onlara öykünürüz.