Toplan-Çek-Dağıl
Son zamanlarda birçok kamu kurum ve kuruluşlarında toplantı yapmak, resmini çekmek ve sosyal medyada paylaşmak gibi bir kültür ve teamül oluştu.
Elbette kurumlarımız yaptıkları çalışmaları kamuoyuna duyurmak ve halkımızı bilgilendirmek durumundalar. Ve yine bunu da değişik mecralarda yayınlamak ve haberleştirmek gibi de bir sorumlulukları var.
Bunlara asla itirazımız yok. Ancak yapılan bu toplantılarda; alınan kararlar, bu kararları uygulamakla görevli kamu kurumlarının yapacakları çalışmalar ve bunların hangi sürede sonuçlandırılacağına dair bir bilgilendirme yapılmaması, toplantıları ritüelden öteye gitmiyor.
Bu şehrin yöneticilerinin hepsinin iyi niyetli ve halka hizmet odaklı çalıştıklarına inanıyoruz. Kendilerinin samimiyetinden de hiç şüphemiz yok. Ancak bir Türkiye gerçekliği daha var ki, bürokrasi çok hantal, tembel, ruhsuz ve heyecansız.
Eğer bir tepe yönetici sık sık hatırlatmaz ve süreç hakkında bilgi istemezse kırk yıl da geçse o konuda bir ilerleme ve gelişme olmaz, bilgi de verilmez.
Bugün şehri idare eden büyüklerimiz yarınlarda görevleri başında ve hatta bu şehirde bile olmayacaklar. Bu şehir, halkıyla ve problemleriyle yüz yüze kalacak. Yarınlarda bu şehirde yaşayacağımız ve çocuklarımıza bu şehri emanet edeceğimiz için bizler de kamu adına bazı düşüncelerimizi yazmak ve zikretmekle şehre hizmet ve vefa borcumuzu gerçekleştirdiğimize inanıyoruz. Yoksa kimseye bir garazımız ve kastımız yok.
Dönelim tekrar toplantılara. Bir konu ya da birkaç konunun gündem olduğu toplantının başında bir fotoğraf çekip konu ve katılımcıları yazmakla sorun çözülmüyor.
Yapılan paylaşımlarda ve haberlerde; toplantının amacı, toplantıda alınan kararlar ve bu kararları uygulayacak kurumlara düşen görevler ve bunların ne kadar süre içerisinde sonuçlandırılacağı gibi bilgiler de verilirse hem toplantının amacı hasıl olur hem de toplantıdan çıkan kararları uygulamakla görevli kurum kendisini dahi bir sorumlu hisseder.
Toplantı sonunda bu kararların alındığını ve her kuruma görevlerinin verildiğine inanıyoruz. Ancak bunun kamuoyuna açıklanmasının olumlu sonuçlar getireceğine inanıyoruz.
Bu unsurları yerine getirilen toplantılarda hem üst düzey il yöneticileri, hem kamu kurumlarının müdürleri süreci daha yakından takip etme ve sonuçlandırma gibi bir bilinçle hareket ederler hem de kamuoyu gelişmeleri takip eder ve olası aksamları ilgili kurumlara hatırlatır.
Toplantılar çözüme yönelik ve çözüm odaklı olamayacaksa bunun adı göz boyama olur ki bu da zaman kaybıdır ve vebaldir.