TFF Yumruk Yedi

Sporun beden sağlığı yanında ruh sağlığına ve insanların sosyalleşmesine iyi geldiğine, sporun kardeşlik duygularının geliştirilmesine vesile olduğuna dair bir söylemi hemen her yerde duyar ve işitiriz.

TFF Yumruk Yedi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Oysa spor, özellikle futbol böyle bir karakter göstermediği gibi tam tersi şekilde ezeli düşmanlıklara, kin ve nefrete sebep oluyor. Malum dün gece oynanan Ankaragücü-Rizespor karşılaşması, Türk futboluna  adını "kara" harflerle yazdırdı. Maçın 1-1 bitmesinin ardından hakem Halil Umut Meler'e öfkelenen Ankaragücü Başkanı Faruk Koca, sahaya girdi.

Öfkesine yenik düşen Koca, hakem Halil Umut Meler'e yumrukla saldırdı. Yere düşen Meler, bir süre tekmelendi. Yaşanan olayın ardından hakem Meler, tedavisi yapılmak üzere hastaneye kaldırıldı.

Faruk Koca ise çıkarıldığı mahkemede tutuklanırken, verdiği savunma ile herkesin bir kez daha tepkisini çekti.Faruk Koca, olay sonrası ilk ifadesinde kendini skandal bir şekilde savundu. Üzerine atılı suçlamayı reddeden Koca, şu ifadeleri kullandı; “Hakemin verdiği yanlış kararlar ve tahrik edici davranışlarından dolayı bu olay gelişmiştir. Benim amacım hakeme sözlü tepki gösterip, yüzüne tükürmekti, bu esnada hakemin yüzüne bir tokat attım. Benim atmış olduğum tokat kırığa sebebiyet vermez. Benim atmış olduğum tokattan sonra hakem yaklaşık 5-10 saniye ayakta durdu. Daha sonra kendisini yere attı. Kalp rahatsızlığım bulunması sebebiyle de beni olay yerinden hemen uzaklaştırdılar. Ben bunun dışında gerçekleşen hiçbir olaydan haberdar değilim.”

Adamın savunması bile facia. Amacı yüzüne tükürmekmiş hakemin, onun attığı yumruk yaralamazmış. Hakem kendini yere atmış. Kalp rahatsızlığı varmış. Olan bitenden çok da haberdar değilmiş.

Adam hem görüntülerle hem de on binlerce seyircinin bizzat izlediği manzarayı inkar ediyor, tüm ülkenin aklıyla alay ediyor. Üstelik maç 1-1 sona ermiş. Ortada ciddi bir hakem kusuru da yok.

Tüm bunlara rağmen adamın canı sahaya inip hakem yumruklamak istemiş. Bu olay da gösterdi ki taraftarlar kadar kulüp başkanlarının da sporun ruhuna ve kamplaştırmasına değil kaynaştırmasına önem vermesi ve davranışlarını  değiştirmesi lazım.

Hiçbir skor, hiçbir mağlubiyet, hiç bir şampiyonluk bir kişinin burnunun kanamasından daha önemli değildir. Spor böyle yapılacaksa hiç yapılmasın.  Bu olay sonrası tüm maçların süresiz ertelenmesi belki ağır bir karar oldu ama TFF’nin bu konuda kendisinden başlayarak bakış açısını değiştirerek gerekirse yönetimi sil baştan oluşturarak bu yönde ciddi adımlar atması lazım. Bu tür olumsuzluklarda suçu ve kabahati farklı yerlerde aramak ve günah keçisi aramak yerine TFF’nin önce kendisinin aynaya bakması ve sorunun çözümüne kendinden başlaması gerekir ki toplum da bunu bekliyor ve istiyor.

Son olay da gösterdi ki yumruğu hakem değil TFF yedi!