TANIYINCA SEVMEK

Bulunduğunuz yeri yaşadığınız çağı ve içinde olduğunuz toplumu iyi okumak, sağlıklı bir şekilde bilgilenmek ve aldığımız haberi doğrulamak zorundayız

TANIYINCA SEVMEK
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Bulunduğunuz yeri yaşadığınız çağı ve içinde olduğunuz toplumu iyi okumak, sağlıklı bir şekilde bilgilenmek ve aldığımız haberi doğrulamak zorundayız. Şahid olmak ve şahadette bulunmak için… Bazı şeyleri insan tanıyınca bazılarınıda tanıyıncaya kadar sever sayar ve anlar.

Sureten tanımak ve sireten tanımak. iki boyutuyla tanıdıktan sonra doğru bir değerlendirmeye tabi tutmak.Ve anlama faslına geçmek…

Doğru okumak ve bilgilenmek. Ondan sonra yorumlamak ve bu hakkı kendimizde görmek…

‘’Doğruyu doğru olarak bilip doğrulamak ne kadar doğruysa, yanlışı yanlış olarak bilip doğrulamak o kadar doğru olmalı’’

Bu tespitten sonra yalanla iman bir arada olmaz. Niçin mi? Yalan imanın zıddıdır. İman hakkı hak olarak bilip inanmak, daha sonra ikrar etmek daha sonra yapmak. Birbirini tamamlayan bir unsurun bir sürecin mütemmimidirler. Yalan bu sürecin gidişatını ahengini bozar. Yalan söylemin yalan eylemin bir menfi sonucunu doğurur.

Kuşku, endişe, şüphe ve zanla yola çıkılmaz. Yalanla bir yere varılmaz,maksat hasıl olmaz. Asolan doğru ve dürüst olmaktır. Yalanla ihanet adı konulmamamış bir yaşam şeklidir; hayat değildir realitede bunun adı yoktur.

Allah resulüne sorulmuş bir mümin içki içermi?kumar oynarmı?hatta zina yaparmı ? yapar. Peki ya yalan ? Asla…

Biz başta kendimiz düzenli,düzgün,duyarlı ve sorumluluk bilincini taşımalıyız. Birbirimize hakkı ve sabrı tavsiye etmeliyiz.Buna hayatımız ve geleceğimiz için mecburuz. Çünkü hayat için olmazsa olmazlarımızdı bu iki unsur.tavsiye ederken kendimiz hak yolda olmalıyız.Ve bu yolda hakkı hak olarak tutarken sabırlı yani direnmeliyiz.Sabrı tavsiye ederken sabırda en ileri olmalıyızki karşı tarafta bu makes bulsun.Yine tavsiyede bulunurken bir başkasının hakkını kendi hakkımız gibi görmeliyiz.

Hakkı tavsiye ederken sabırlı yani dayanıklı ve haksızlığa karşı direnmeli ve dirençli olmak kaydıyla hakkı en üst düzeyde tutmalıyız.Haklı olduğumuz zaman güçlü,güçlü olduğumuz zaman haksızlık yapmamalıyız ve özellikle haddimizi aşmamalıyız.Sabrı tavsiye ederken haktan,hakkı tavsiye ederken sabırdan asla vazgeçmemeliyiz.

Hayattan hayat bulmalıyız.Ve hayata hayat katmasınıda bilmeliyiz.Özellikle yaşadığımız çağın hakkını… Geçmişten ders alarak geleceğimizi hazırlamalıyız.

Ne okuduğumuzu nasıl okuduğumuzu ve niçin okuduğumuzu bilmeliyiz. Ögrendiklerimizi yanlış anlamaya asla meydan vermeden doğru ve tam anlamaya çalışmalıyız.Anladığımızı kavramalı,korumalı,kollamalı,yaşamalı ve yaşatmalıyız.Bütün bu aşamalardan sonra kendimize ait kılmalıyız.

Hayatın hakkını vermeliyiz yani emek vermeliyiz ki büyüyebilelim.Hayata ve hayatın içindekilerine bir anlam kazandırmazsak hayattan ne bekleyebilir ki…

Bütün bunları başarmanın tek bir yolu var oda akıllı olmak.Yani aklı fonksiyonel olarak kullanmak.Bütün bu oluşumun başarı sağlamanın en reel yönü ahlaklı olmak.Ahlaki olarak zirveye çıkmanın tek yolu da Hz. Peygamberin:sıradan insan olmayınız deyişi karşısında sahabi ya Resulullah nasıl olur sıradan insan:Birileri size iyilik yaptığı zaman sizde iyilik yaparsınız,kötülük yaptığı zaman sizde karşılık verirsiniz.

Peki sıradışı insan olmak oda nasıl? Birileri iyilik yaptığı zaman daha fazla iyilik kötülük yaptığı zaman ona iyilik yapmanızdır.yani kötülüğü iyilikle savmak. İşte meydan kaç kişi çıkar.Bu babayiğit işi.

Gücü yettiği halde iyilik yapan Hz.Ali örneği…Söylemesi anlatılması kolay ama iş yapmaya yaşamaya geldimi işte o zaman imtihan büyür.Büyümenin bedelide o nisbette büyüktür.

Önemli olan bu yolda olmak olabildiğince fedakarlık,emek vererek, katkı sunarak,iyilik yaparak,yatırım yapmak işte geleceğe hazır olmak ve geleceği hazırlamak.

Bu tespitleri hayatın içinden çoğaltmak mümkün…

Bende sizden biri olarak ideal olmaktan öte realiteyi görmeye çalışan bir kişiyim.fikri olarak haddimi aşmamaya azami derecede dikkat ediyorum.Bildiklerimi değil yaşadıklarımı sizinle paylaşıp payıma düşeni söylemek.

Yüreğim ancak buna yetiyor.

Bilğinin bedelini bilselerdi insanların çok şeyi öğrenmeye yürekleri yetmezdi belki…