ŞÜKÜR NİMETİ ARTIRIR

Yaşı müsait olmayanları muaf tutabiliriz

ŞÜKÜR NİMETİ ARTIRIR
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Yaşı müsait olmayanları muaf tutabiliriz. Onların hafızalarında bizlerin yaşadıkları tablolar yer almayabilir. Ama yaşı müsait olanlar ve geçmiş 20 yılı televizyon ekranlarındaki o dönemleri anlatan görüntülerden hatırlayanların bir vicdan muhasebesi yaparak kararını ona göre vereceği tarih 1 Kasım Pazar günü olacaktır.

Geçmişi hatırlatıp günümüz ile mukayese etmek bazen siyasi propaganda yapılıyor gerekçesiyle çok dikkate alınmasa da yaşananların ayniyle vaki olması, hatta abilerimizin, babalarımızın kendi anlatımlarıyla doğrulanabiliyor.

Ne olmuştu geçmişte diye başlayıp ekonomik yönden başlayıp özgürlüklerden çıkmak istemiyorum, başörtüsü yasağından başlayıp katsayı engelinden çıkmak istemiyorum. İnancından dolayı görevinden ve üniversiteden atılan insanlardan da bahsetmek istemiyorum.

Ben sadece geçmişle günümüzün her alanda bir mukayesesinin yapılmasını istiyorum. Her ne kadar birileri fakirlik edebiyatı yapsa da eskiye göre oturduğumuz evlere, bindiğimiz arabalara, giyimimize eve yeme içmemize bakmayı öneriyorum.

Şu an evi ve arabası olmayan aile kalamadı gibi. Hatta bazı evlerin 2 ya da daha fazla aracı var. Oturduğumuz evlerin maddi değeri geçmişte bir araba alabilecek bir meblağa yükselmiş.

Kıyafet dolaplarımız dolmuş taşıyor. Her birimizin 5-10 çift ayakkabısı var. Oturma guruplarımızın parasıyla orta segmentte bir araba bile alınabilir.

Tamam da herkes bu konumda mı diye bir soru gelebilir. Evet, herkes bu konumda değil elbet. Ama çoğunluk bu durumda. Fakir ve yoksul olanların yanında da güçlü devletimiz var. Yaşlımız, gencimiz, dul ve yetimlerimiz devletimizin şemsiyesi altında. Onların hamisi de koruyucusu da devletimiz oldu.

Bazı kesimler çok itibar etmese de ülke olarak geldiğimiz nokta azımsanamayacak derecede önemli bir nokta. Batılı ülkeler sağlık alanında geldiğimiz noktayı bilimsel olarak inceleyip örnek almaya başladı. Sosyal devletin müşfik yüzü tüm insanımızı kuşattı. Milli uçak yapmaktan söz eder hale geldik. Uzaya uydu fırlattık.

Kısaca geldiğimiz noktayı ve bunu sağlayan siyasi kadroyu küçümsemek ve itibarsız hale getirmek vicdanla bağdaşmaz. İçinde bulunduğumuz konumun kıymetini bilmek durumundayız. Çünkü “şükür nimeti artırır.” Şükrümüz hem dille, hem dua ile hem de sandığa gidip oyla yapılandır. Vaktin vacibi kavli ve fiili duadır. Allah bizi şükredenlerden etsin.