Suiçer: '40 yıllık süreçte Doğu ile Batı Arasında Kopukluk Oldu '
Hüda-Par Elazığ İl Başkanı Metin Suiçer terör nedeniyle ülkenin doğusu ile batısı arasında bir kopukluk oluştuğunu Türk ve Kürtlerin bin yıllık bir kardeşlik bağı olduğunu söyledi.
Hüda-Par Elazığ İl Başkanı bir basın toplantısı düzenleyerek basın mensuplarıyla bir araya geldi. Başkan Suiçer, Elazığspor- Vanspor maçı, pkknın silah bırakması ve yeni anayasa yapılması çalışmaları yönünde gündeme dair açıklamalarda bulundu.
ELAZIĞSPOR- VANSPOR MAÇI
Suiçer “ Hafta sonu oynanan maç öncesi bir Hüda Par olarak Van il başkanlığımızla ortak bir basın açıklaması yapmıştık. Özellikle son dönemler ülkemizin içerisinde bulunduğu konjonktürde barış sürecinin ön plana çıktığı bir dönemde Elazığ ve Van’ın bütün siyasi parti başkanları statta yan yana oturup maçı seyretseydik böyle bir barış sürecine belki daha büyük bir katkı sunmuş olacaktık ama maalesef olmadı. Belki kazanacağımız maçı kaybettik. Biraz daha işi sanki provoke edildi. Yani ben buna inanıyorum. Elazığ halkının bu konuda cömertliğini, misafirperverliğini biliyoruz. Hem Avrupa Avrupa'da hem Türkiye içerisindeki diğer illere gittiğimiz zaman Elazığlıyım dediğin zaman biraz daha farklı davranıyorlar. İşte cömert, misafirperver. Keşke biz bu maçta da biz bu cömertliğimizi, bu misafirperverliğimizi gösterseydik ama maalesef olmadı. Tabii önümüzdeki yıllara bakacağız artık. İnşallah yani spor kardeşliktir, birlik beraberliktir. İnşallah bunu önümüzdeki yıllarda da işi provoke etmeden aynı ülkenin işte şehirleri bile eğer böyle provake ediliyorsa bu dış mihrakların bile bu işin içerisinde parmağının olduğuna yani biz inanıyoruz. Çünkü; aynı coğrafyanın insanları işte birbirine düşman ediliyor. Ya işte spor üzerinden ya başka bir ırk üzerinden veya siyasi partiler üzerinden birbirine düşman ediliyor” dedi.
BÜTÜN PARTİLER ONURLU SİYASET YAPMALI
Suiçer “Hüda-Par önce insan öncelik adalet dedik. İnsan ve adalet birbirinden ayrılmaz iki büyük kavramdır. Velev ki bizim siyasi rakibimiz de olsa yapmış olduğu doğru şeyleri biz doğru doğrularına doğru diyeceğiz. Yanlışlarına da yanlış diyeceğiz. Biz istiyoruz Türkiye'deki bütün siyasi partiler kendi rakibini ben kazanayım diye diğerlerinin onuruyla rencide edecek, kötü duruma düşürecek hatta bazen şu anda aileler üzerinde bile yapılan bir siyaset var. Biz bu siyaseti doğru bulmuyoruz. İnsanın o onuruna yakışır izzetli, şerefli bir siyaset. Bütün partilerden bunu bekliyoruz. Biz de bunu yapacağız. Dediğim gibi doğruya doğru, yanlışa yanlış diyecek bir anlayışımız olmalıdır” diye konuştu.
BİN YILLIK KARDEŞLİĞİMİZ VAR
Bizim açımızdan bütün siyasi partiler, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bütün partileri, Türkiye Cumhuriyeti Devletini içeriden bulan bütün şehirler. Türkler ve Kürter 1000 yıllık bir kardeşliğimiz var. Özellikle son bu barış sürecinde bunu daha da pekiştirecek futbolla, turlarla, inanç turizmiyle birlikte bu şekilde bütün illerimizin hiçbir farkının olmadığını batıdan işte doğu nasıl görünüyor? Doğudan nasıl görünüyor? Devletin bunu desteklemesi bu tür organizasyonları çoğaltması lazım. Yani bugün Hakkari'nin Diyarbakır'ın, Batman'ın, İstanbul'un, Tekirdağ'ın, Edirne'nin buradaki insanları oraya, oradaki insanları da buraya getirmek gerekiyor. Gerçekten bu son 40 yılda çok büyük bir kopuş oluştu. Ama inşallah diyoruz bu son süreçte bütün kardeşlerimiz bir arada 1000 yıllık kardeşliğimizi tek tekrar pekiştirerek barış da olur inşallah güzel şeyler de olacak. Biz hep birlikte bu ülkenin sahibiyiz”
SAVAŞIN KAZANANI YOKTUR BARIŞTA HERKES KAZANIR
Basın mensuplarının pkknın silah bırakması yönünde sorusunu üzerine Suiçer “ Savaşın kazananı yoktur ama barışta herkes kazanır. Ülkemiz kazanır, memleketimiz kazanır. Türkiye'nin 8 kat bütçesi kadar para teröre harcandı. Eğer bu paralar halka, bu memlekete harcansaydı emin olun şu anda insanlarımız Avrupa'ya gitmezdi, gurbete gitmezdi. Ve bugün son geldiğimiz noktada Diyarbakır'da, Hakkari'de herkes halaylar çekiyor. Kendi köyüne geri dönmek istiyor. Şiddet, baskı görmek istemiyor. İnşallah biz bunun başa gideceğine inanıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti ile Suriye, Amerika o bölgenin dinamikleri şu anda görüşüyor ama biz eminiz ki silahları bırakacaklarına inanıyoruz. Ama yine de eğer dışarıdaki özellikle dış güçler, Türkiye'nin barışını istemeyen, Türkiye'de barış ve huzurun olmasını istemeyen güçler ypgyi, pkkyı elinde bir koz olarak tutmak düşüncesi olur.
Şimdi Sayın Devlet Bahçeli de orada bir açıklama yaptı. O bırakılan silahlar Türkiye'ye getirilsin diye. Çünkü bırakıldığı takdirde orada başka grupların eline geçip tekrar Türkiye'ye dönebilir dedi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin istediği şey budur. MOSSAD ve CIA’in pkk üzerinde çok büyük etkisi olduğunu ve bunu ileride koz olarak bulunduracaklarına inanıyorum. 40 yıllık süreçte ne Kürtler ne Türkler hiç kimsenin faydasına olmadı. Köylerimiz boşaltıldı. Binlerce insanımız yurt dışında 5-6 milyon insanımız sadece terörden dolayı batıya göç etti. Almanya'ya, Fransa'ya veya başka ülkelere göç etmek zorunda kaldı” diye aktardı.
YENİ ANAYASA TOPLUMUN HER KESİMİNİ KAPSAMALI
Anayasa değişikliği sorusu üzerine başkan Suiçer “1982 anayasası darbe anayasasıdır. Bütün siyasi partiler karşı olmasına rağmen hem iktidarın hem muhalefetin hem halkın da razı olmadığı bir anayasanın hala dokunulmaz olduğunu tabii ki bu bir siyasi olarak biz de merak ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da belirttiği gibi işte bütün siyasi partilerin katılımını sağlayacak bir şekilde komisyon oluşturulup yeni bir anayasa yapılabilir. Bir anayasa yapılırken bir halkın inancı, kültürü, yaşam biçimi göz önünde bulundurulur. Maalesef 100 yıldır Batı’dan aldığımız bu anayasayla bir yere varamadık. Gerçekten ne Müslümanca yaşayabildik, ne demokrasi yaşayabildik. Yani o yasalar Avrupa'da geçerli olabilir. Çünkü; Avrupa kendi kültürüne göre, kendi inancına göre bir yasa yapmış. Biz de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde inşallah yeni bir anayasa yapılacak. Bu anayasada bütün partilerin de katkısı olacak. Ama öncelikle özellikle Türkiye’deki yaşayan halkların inançları, kültürleri göz önünde bulundurarak inşallah halkın huzuruna menfaatine olacak bir anayasa olur. Türkiye Cumhuriyeti'nde herkes rahat yaşayacak. Kimse kendini ötekileştirmeyecek şekilde olacak buna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.