STK'lar gündemden düştü

Elazığ'da sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarının uzun süredir kent gündeminden uzak kalması, çözüm bekleyen birçok sorunun görünmez hâle gelmesine neden oluyor. Şehir, yalnızca siyasi ve bürokratik mekanizmanın taşıdığı bir yükle ilerlemeye çalışırken yerel dinamiklerin etkisizliği demokratik dengeyi zayıflatıyor.

STK'lar gündemden düştü
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Elazığ, bir süredir ekonomik, sosyal ve altyapısal anlamda çözüm bekleyen sorunlarla mücadele ederken; normal şartlarda bu alanlarda toplumsal baskı oluşturması beklenen, sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarının sessizliği dikkat çekiyor. 

Şehirde siyasetin ve bürokrasinin tek belirleyici olduğu, diğer tüm aktörlerin geri planda kaldığı bir yönetim iklimi hâkim. Bu durum hem vatandaşın sesini zayıflatıyor hem de kentin sorunlarının çözümünü geciktiriyor. Kamuoyunda, “Bu şehirde neden kimse konuşmuyor?” sorusu giderek daha yüksek sesle dile getiriliyor.

STK’LARIN SESSİZLİĞİ TOPLUMU YANSITMIYOR

Elazığ’daki sivil toplum kuruluşları geçmiş yıllarda kent gündeminin en güçlü bileşenlerindendi. Ancak son dönemde bu kurumlar neredeyse tamamen geri çekilmiş durumda. 

Şehrin sorunları konusunda ciddi bir STK çıkışı görülmüyor. Toplumsal sorunlara karşı sessiz kalan STK’ların bu tutumu, şehirde demokratik bir baskı mekanizması oluşmasını engelliyor. Kamu kurumları üzerindeki doğal denetim zayıflıyor, vatandaş ise kendini temsil eden bir sivil yapı bulamadığı için tepkisini bireysel kanallarla sınırlı tutmak zorunda kalıyor.

STK'lar gündemden düştü

KENTİN ÇÖZÜM BEKLEYEN KRİTİK BAŞLIKLARI RAFLARDA BEKLİYOR

Elazığ’da yıllardır çözüm bekleyen birçok kritik sorun bulunmasına rağmen bunların büyük kısmı güçlü bir toplumsal takip olmadığı için gündemde yeterince yer bulmuyor. 
Şehrin kritik sorunlarının arka planda kalması, hem şehrin bugününü hem de geleceğini olumsuz etkiliyor. Kentin bu konuları siyasetin tek kanadına bırakması, demokratik dengeyi zedeliyor ve çözüm süreçlerini ciddi biçimde tıkıyor.

STK'lar gündemden düştü

SESSİZLİK LÜKS DEĞİL, RİSK

STK’ların toplum adına refleks gösterememesi Elazığ’da çözüm üretme kapasitesinin daralmasına yol açıyor. Şehir artık yalnızca siyasi iradenin omuzlarına yüklenmiş bir yönetim modeliyle ilerlemeye çalışıyor. 
Oysa demokratik bir kent yapısında yerel aktörlerin güçlü, bağımsız ve etkili olması zorunluluktur. Elazığ’ın sesi ne kadar çeşitli ve güçlü çıkarsa, çözüm üretme kapasitesi de o kadar artacaktır. Bugünkü sessizlik ise şehrin geleceği açısından ciddi bir risk olarak büyümeye devam ediyor.