Sonel'in Danıştay Sınavı
Tunceli'de 2019 yılı yerel seçimlerinde Belediye Başkanı seçilen Fatih Mehmet Maçoğlu, devraldığı belediyede başlattığı incelemeler sonunda Vali Tuncay Sonel hakkında, birtakım ihale dosyasında 'usulsüzlük yaptığı, kamu zararına yol açtığı, ihaleye katılımı kısıtladığı, belediyeyi zarara uğrattığı' iddiası ile İçişleri Bakanlığı'na şikâyette bulunmuş, yapılan incelemede, İçişleri Bakanlığı'nca 20 Ekim 2020'de 'Şikâyetin işleme konulmaması' yönünde karar vermişti.
Sözcü Gazetesi’nin haberine göre, Tunceli Belediyesi avukatı, bakanlığın kararına itiraz ederek Danıştay’a başvurdu. Danıştay 1’nci Dairesi, “Valilik görüşü dikkate alınarak İçişleri Bakanı tarafından verilen işleme konulmama kararının hem objektifliğe hem de 4483 sayılı Kanun’un düzenlenmesine aykırı olduğu görülmüştür” denilerek İçişleri Bakanlığı’nın ‘işleme konulmaması’ kararının kaldırılmasına karar verdi.
Başkan Vekili Sonel dönemi ile ilgili iddialar şu şekilde sıralanıyor:
1-Belediye idaresinin kayyum vasıtasıyla yürütüldüğü dönemde gerçekleştirilen 2017/612317 numaralı Belediye Hizmet Binasının ve Yeraltı Çarşısının Bakım ve Onarım İşi, 2018/3655 ihale kayıt numaralı Mameki Köprüsü- Mavi Köprü Arası ve Atatürk Mahallesi kıyı düzenlemesi Peyzaj İşi ile 2017/686600 ihale kayıt numaralı İş Makinesi ve Araç Kiralanması işini, ani ve beklenmeyen veya ivedilik arz eden bir durum olmadığı halde mevzuata aykırı olarak 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 21/b maddesi uyarınca ihaleye çıkarak, ihalelere katılacak kişileri önceden belirleyip belli kişileri ihalelere davet ederek, ihalelerin yaklaşık maliyetlerini katılımcıların belirlediği fiyatlara göre ve/veya daha yüksek belirleyerek, gereksiz yere ihtiyaç olmadığı halde birbirine yakın yeni köprüler yaptırmak ve kamu kaynaklarını gereksiz bir şekilde harcayarak rekabet ortamı oluşturmadan anılan ihaleleri gerçekleştirmek suretiyle kamu zararına yol açmak.
2-Tunceli Merkez, Moğultay Mahallesi, Cumhuriyet Caddesi, İsmet İnönü (Zarife Hatun) Parkının 2886 sayılı Devlet İhale Kanunun 45 inci maddesine göre 10 yıl süreyle kiralanması işi ihalesini usulsüz bir şekilde iptal ederek söz konusu parkı ihale yapılmaksızın ve düşük bedelle kiraya vermek suretiyle kamu zararına yol açmak.
3-İhtiyaç olmadığı halde gereksiz yere ve yüksek bedelle 2018/155536 ihale kayıt numaralı Sokak Aydınlatma Direği ve Elektrik Malzemesi Alım ihalesi gerçekleştirmek, ihale kapsamında alınan aydınlatma direkleri ile şehrin siluetini bozmak, söz konusu ihale sürecinde usulsüzlük yapmak.
4-Açık ihale usulüyle yapılması gereken 2017/707457 ihale kayıt numaralı Oyuncak Alım ihalesini mevzuata aykırı olarak 4734 sayılı kanunun 21/f maddesi uyarınca gerçekleştirmek, söz konusu ihaleye katılımı kısıtlamak.
5-Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca belediyelerce yükseköğrenim gören öğrencilere burs verilmemesi gerekirken 2017-2018 yıllarında üniversite öğrencilerine 921.600,00 TL burs vererek belediyeyi zarara uğratmak.
Bu iddialar, Danıştay’ın İçişleri bakanlığının “soruşturmaya gerek yok” kararını bozmasıyla birlikte yargıya taşınacak.
Özellikle 21/b maddesinin şartları oluşmadığı halde aralarında Elazığlı isimlerin de olup olmadığı, adrese teslim ihalelerin yapılıp yapılmadığı ve yapılan ihalelerin normal bedellerden kaç katı yükseğe verildiği yönünde ortaya atılan iddialar araştırılacak ve tespiti yapılacak.
Yargılama sonunda eğer iddialar da doğruluk payı varsa gerek yetkililerden gerekse yüklenici firmalara zimmet çıkartılarak geri ödenmesi talep edilecek. Özellikle iddia edilen peyzaj, oyun gurubu ve tanıtım reklam gibi konulardaki dosyaların açılması ile ortaya atılan iddialar gün yüzüne çıkacak.
Elbette ki konu ile ilgili hukuki süreç devam ediyor. Ortaya atılan iddiaların doğruluğuna yada yanlışlığına mahkemeler karar verecek ama genel olarak usulsüzlük kimden gelirse gelsin yanlıştır. Kayyum da olsanız bürokratta olsanız o makamın vebalini ve kamunun yararını gözetmek zorundasınız.
Medyada yer alan haberler ile öne çıkma gayretleri bir anlam ifade etmez. Eğer bir yanlışlık ve usulsüzlük varsa elbet bir gün ortaya çıkar.