Siyasette yeni dönem

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Selahattin Demirtaş'ın tahliyesi konusuna yapılan itirazı da reddetmesiyle kesinleşen kararı, önce MHP Lideri Devlet Bahçeli daha sonra da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarıyla somutlaşmaya başlarken Demirtaş'ın tahliyesiyle siyasette yeni bir dönem başlayacak.

Siyasette yeni dönem
TAKİP ET Google News ile Takip Et

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz aylarda yaptığı tarihi bir konuşmayla başlayan Terörsüz Türkiye süreci kararlı adımlarla hızlı bir şekilde ilerliyor. Daha önce defalarca girişimde bulunsa da silahların susmasına engel olmayan girişimlerin aksine PKK’nın Türkiye’den çekildiğini açıklamasıyla iyice netleşmeye başlayan sürecin yapılacak yasal düzenlemelerle nihayete ermesi bekleniyor. 

Bu durum hem Türk siyaseti hem de tutuklu bulunan başta Selahattin Demirtaş olmak üzere bazı Kürt siyasetçiler için yeni bir dönemin de kapısını aralıyor.

“SÜRECİ BİRLİKTE YÜRÜTECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Terörsüz Türkiye sürecini Cumhur ittifakı ortağı MHP ve Dem Parti ile beraber yürütüleceğini açıkladığı konuşmasının ardından Meclis’te kurulan komisyonun da sürece dahil olmasıyla hızlanan gelişmeler son olarak PKK’nın Türkiye’den çekileceğini açıklaması Terörsüz Türkiye’nin şafağını aydınlattı. 

Ancak her ne kadar Erdoğan ve Bahçeli gibi liderler sürecin hızlı ve etkin yürümesi konusunda ciddi bir rol oynasa da özellikle Kürt vatandaşlara liderlik edecek ve sürecin bu boyutunu da yürütebilecek DEM Parti kanadında etkin bir lider bulunmuyor. Terörist başı Öcalan’ın da rol oynadığı bu senaryo da etkin bir siyasetçinin süreci daha da hızlandırıp etkili bir hale getirebileceği konuşuluyor.

3’TE 3 İÇİN ARTIK ENGEL YOK

Kürtler arasında sevilen ve sayılan bir siyasetçi olan Ahmet Türk, geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin terör belasından ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde kurtulabileceğini açıklaması tesadüf bir açıklama değildi. 
Tecrübeli bir siyasetçi olan Türk, Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra en etkili siyasetçi olarak nitelendirdiği Erdoğan’ın öncülüğünde ve sürecin belki de çıkmaza sokabilecek tek lider olabilecek Devlet Bahçeli’nin fedakarlığı yanında Demirtaş’ın denkleme eklenmesi de faydalı olarak görülüyor. Devlet Bahçeli bunu bizzat partisinin grup toplantısında dile getirdi ve Selahattin Demirtaş’ın tahliyesinin sürece hayırlara vesile olacağını söyledi.

ERDOĞAN:” TÜRKİYE YARGI ÜLKESİDİR”

Devlet Bahçeli’nin Selahattin Demirtaş hakkında yaptığı açıklamalar Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da soruldu. Erdoğan bu konuda, "Bu ülke yargı ülkesidir. Yargı ne derse ona her zaman uyarız” şeklinde bir açıklama yaptı. Bu karar hem geçtiğimiz günlerde Türkiye’yi ziyarete gelen Friedrich Merz'in sözlerine duvar gibi bir cevap hem de tahliyeye ilişkin olumlu bir görüş olarak yayımlandı.

ADALET BAKANI TUNÇ: “KARAR GELİNCE BAKACAĞIZ”

Selahattin Demirtaş’ın tahliyesinin artık an meselesi olabileceğine dair görüşleri kuvvetlendiren bir diğer açıklama ise adalet bakanı Yılmaz Tunç’tan geldi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: "Demirtaş kararı kesinleşti. Karar gelince değerlendirilecek” dedi.

SİYASETTE YENİ BİR DÖNEM

Demirtaş’ın tahliye edilmesiyle birlikte Türkiye’de belki de siyasette yeni bir dönem başlayacak. Terörsüz Türkiye sürecinde etkili bir lider bulmakta zorlanan DEM Parti’nin de sürece eklenmesiyle birlikte toplumun tamamını kapsayan, sürecin önemini ve ülkemize sağlayacağı katkının çerçevesini çizebilecek bir siyasi tablo oluşacak. Bunun yanında en önemli durum yaşananların vicdanlara da oturması ve kalıcı bir barışın sağlanması ile Türkiye’nin refah ve huzura kavuşması adına Terörsüz Türkiye süreciyle başlayan bir ilişki belki de yeni dönemde farklı konularda devam edecek.

AVRUPA BİRLİĞİ’NE YANSIR MI?

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Demirtaş’ın tahliyesine ilişkin görüşleri sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Bu ülke yargı ülkesidir. Yargı ne derse ona her zaman uyarız” vurgusu sadece tahliye sürecine ilişkin bir mesaj değildi. Geçtiğimiz günlerde Türkiye’yi ziyaret eden Alman Başbakan yanında birçok Avrupalı siyasetçi ve bürokratın söylemlerine ve eleştirilerine konu olan yargı konusu belki de Demirtaş’ın tahliyesiyle birlikte farklı bir boyuta evrilecek. Terörsüz bir Türkiye’nin Avrupa’nın yargı konularındaki tereddütlerini ortadan kaldırması ilişkilerin yeniden ele alınmasına hızlı bir katkı sağlayacak. 

CHP’NİN BELİRSİZLİĞİ ÜLKEYE ZARAR

Öte yandan muhalefetin en büyük kesimlerini temsil eden  CHP’de yaşanan iç karışıklık, yolsuzluk ve rüşvet gibi kabul edilemez olaylar hem siyaset hem de Türkiye’nin çözüm bekleyen sorunları konusunda büyük bir handikap. CHP’yi bambaşka bir boyuta ulaştırabilecek gücü ve tecrübesi bulunan Özgür Özel’in mevcut çizgisini koruyup korumayacağı ya da partisini yeniden ayağa kaldırabilecek bir çözüm bulup bulmayacağı gelecekte siyaseti şekillendirecek güçlü etkenlerden biri olarak görülüyor.