SAHİPSİZ ELAZIĞ'DA KİMİN BORUSU ÖTÜYOR?
Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'in 1967 yılında, 'İş için uzun mesafeleri kat etmenize gerek yok
Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’in 1967 yılında, “İş için uzun mesafeleri kat etmenize gerek yok.Yanı başınıza çimento fabrikası kuruyorum” demesi ile aslında Elazığ ve şehir merkezinde çimento fabrikası bulunduran illerin kaderi değişmişti…
Öyle ki!
Toz ve Hava kirliliği bu şehirlerin değişmez kaderi olmuştu…
İnsanlar için istihdam alanı yaratırken bir taraftan da insanların yaşam istihdamı yok edilmişti…
Peki ?
Neden ‘’Çimento Fabrikası’’ şehir merkezine kurulmuştu?
Amaç, gerçekten insanların uzaklara gitmemesi için mi?
Yoksa Siyasi Rant ya da birilerini zengin etmek miydi?
Konuyu iyi araştırdığımız da Elazığ’da ‘’ÇİMENTO FABRİKASI’NIN’ ’şehir merkezine kurulması Elazığlı vatandaşların uzaklara gidip çalışmaması için değil tamamen çıkar ve menfaat içindi...
Kısacası, Çimento sanayi genellikle hammadde kaynaklarına ve tren garı, liman vb. ulaşım kolaylığı sağlayan çıkış noktalarına yakın yerlere konuşlandırılmaktadır. Çünkü çimento ağır bir malzemedir, kara yoluyla taşınması pahalıdır.
Yani tamamen ‘’PARA’’ içindir…
Karşı taraf ‘’PARA’’ kazanırken bizler ne kazanıyoruz…
Bir ton çimento üretebilmeleri için 0.94 ton karbondioksit’in atmosfere salmaları sonucu ‘’ZEHİRLENİYORUZ’’
Hani ‘’SİGARA’’ sağlığa zararlı diyoruz ya…
SİGARA’NIN verdiği zararın 10 katı zehir şuan ciğerlerimiz de geziyoruz…
Kısacası ‘’SİGARA İÇENİ ÖLDÜRÜR ’’
Çimento fabrikası ise ‘’HEMEN ÖLDÜRMEZ SÜRÜNDÜRÜR’’
Kısa ve net açıklaması budur…
Çimento Fabrikalarının çevreye verdiği zararları başka bir pencereden ele alıp araştırırsak sadece insanlara değil tarım alanlarına da büyük bir zarar verdiğini görüyoruz…
En önemli örneği ‘’KESRİK LAHANASIDIR’’
Elazığlı olup ‘’KESRİK LAHANASININ’’ lezzetini ve şöhretini duymayan yoktur…
Sofralarımızın değişmez lezzeti…
Şimdiler de ise ‘Boynu bükük’’
Sebebi her halde ‘’DEVLETİMİZİN TARIM POLİTİKASI DEĞİL’’
Sebebi ‘’ÇİMENTO FABRİKASI’’
Çünkü, çimento endüstrisi çevreye verdiği partikül, gaz ve metal emisyonlarıyla bitkiler üzerinde doğrudan veya dolaylı olarak zararlı etkilere neden olur. Kısa erimde bitkilerin yapraklarının ölümüne (özellikle toz emisyonu), uzun erimde ise toprağın yapısında oluşturduğu olumsuz değişikliklerle (toprağın doğal yapısını bozarak) bitki hastalıklarına verimin azalmasına ve tarımsal üretimin yok olmasına neden olur.
Şimdi diyeceksiniz ki amaç sadece PARA MI?
Siyasi ‘’RANT’’ konusu da var…
2 Mayıs 1954 Milletvekili Genel seçimlerinde seçilen Milletvekilleri:Fahri KARAKAYA, Mustafa Altın DOĞAN, Celal DURU, Nazım ÖZTÜRK, İsmail Hakkı TALAY, Hürrem MÜFTÜGİL ve Belediye Başkanı Mustafa İSBİR, halkın oylarını garanti altına almak ve arazilerin değerini yükseltmek için ‘’ÇİMENTO FABRİKASI’NIN’’kurulmasını sağlamışlardır…
HALKIN SAĞLIĞINA GELİNCE;
İnsanların sağlığı açısından ise ele alındığında yetkililerin ‘’ÇİMENTO FABRİKASI’’ çevresinde bulunan mahdigereler de geniş bir sağlık taraması yaparak gerçekleri görebileceğine inanıyorum…
Bu saye de Elazığlı vatandaşların en çok hangi ‘’HASTALIKLA’’ mücadele ettiği ortaya çıkacaktır…
Şimdi bazıları kesin ‘’KÜFREDECEK’’
Ya da ‘’AĞA BABALARINIZ KAÇ PARA VERDİ?’’ diyecek…
Ne derseniz hepsine saygım var…
Ama gerçeklerden kaçamazsınız…
‘’ÇİMENTO FABRİKASI’NIN TAŞINMASI İLE KAPANMASI ARASINDA Kİ FARKI BULAMIYORSANIZ’’ bu sizin sorununuz…
Ama bizler ‘’ÇİMENTO FABRİKASI’NIN’’ kapanmasını değil şehir dışında daha güzel bir yer de hizmetine devam etmesini istiyoruz…
‘’BİZİ TANIMIYORSUNUZ DEMEK’’
ÖYLE Mİ!
Borç yüzünden iki arkadaş mahkemeye düşer. Hakim davacıya sorar.
"Sizin hakkınızı kim vermiyor.?"
Alacaklı işaret ederek:
"O"
Hakim borcu olana: "Niye aldığınız parayı ödemiyorsunuz?"
Borçlu alacaklıyı tanımadığını ifade eder.
Duruma çok bozulan alacaklı, hakaretin bu kadarına dayanamayacağına belirttikten sonra:
"Hakim beg, şimdi bu beni tanimi, ele mi? Madem ele ben onu heç tanimim." der…