Rektör Prof. Dr. Göktaş'tan Elazığ'a müjdeler
Düşüncenin yalnızca akılda değil, mekânda da biçim bulduğunu göz önünde bulundurarak yine harika bir mekanda önemli bir röportaj gerçekleştirdik. Türkiye'nin en yeşil kampüsünde, 50. Yıl Anıtında Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, üniversitede yapılan ve yapılması planlanan çalışmaları Hakimiyet Haber'e özel olarak anlattı.
Atandığı günden bugüne kadar Fırat Üniversitesi’nin sıralamaları alt üst eden başarılara imza atmasına öncülük etmesinin yanında somut ve kalıcı eserler bırakarak şehrimizin en köklü kurumunu hak ettiği yere taşımak adına yoğun bir gayret veren Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, yapılan ve yapılacak olan çalışmaları Hakimiyet Haber için anlattı.
Mekanın ruhunu konunun önemiyle birleştirdiğimiz bu röportajda hem üniversiteyi hem de tüm Elazığ’ı ilgilendirecek konularla ilgili ilk ve eşsiz bilgiler yer alıyor.
PROF. DR. GÖKTAŞ ÖNEMLİ PROJELERİN DETAYLARINI İLK KEZ AÇIKLADI
Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, üniversitenin son beş yılda eğitim kalitesi, araştırma kapasitesi ve fiziki altyapı alanlarında önemli mesafe kat ettiğini söyledi.
1975 yılında kurulan Fırat Üniversitesi’nin bugün Türkiye’deki 23 araştırma üniversitesinden biri olduğunu belirten Göktaş, hedeflerinin 2028 yılına kadar dünya sıralamasında ilk 500’e girmek olduğunu ifade etti.
Göktaş, üniversitenin akreditasyon süreçlerinde ilerleme kaydettiğini, araştırma fonlarının güçlendirildiğini ve yeni sağlık tesisleriyle Elazığ’ın bölgesel bir merkez hâline geldiğini vurguladı. Yeni Diş Hekimliği Hastanesi’nin açılışa hazır olduğunu, ayrıca yazılım-bilişim ve sağlık araştırma merkezleriyle kampüsün önemli yatırımlar kazandığını söyledi.
İşte Rektör Prof. Dr. Fahrettin Göktaş’a ilettiğimiz sorular ve yanıtları:
Sayın Rektör Hocam, sizler göreve geldiğiniz günden bugüne kadar Fırat Üniversitesi için çok önemli çalışmalar gerçekleştirdiniz. Sizlerin döneminde Fırat Üniversitesi hem sıralamalarda büyük ivme kazandı hem de bir araştırma üniversitesi oldu. Bu kapsamda geçtiğimiz ikinci döneminizde yapılan çalışmaları ve elde edilen kazanımları özetler misiniz?
“FIRAT ÜNİVERSİTESİ, FİZİKSEL ALTYAPISINI BÜYÜK ORANDA TAMAMLAMIŞTIR”
“Devletimizin üniversitelerinin geçmiş olduğu bir misyon var. Aslında Türkiye’deki üniversiteler bu misyon çerçevesinde çalışmalarını yürütüyor. Bir taraftan akademik kadrolarını güçlendiriyorlar, bir taraftan da fiziksel altyapılarını geliştiriyorlar. Üniversitemiz, 1975 yılında kurulmuş bir devlet üniversitesidir. Öncesini saymıyorum; 1975 yılından sonra Fırat Üniversitesi ismiyle ilimizde yükseköğretim düzeyinde eğitim-öğretim faaliyetine başlamıştır. Tabii bu üniversite, ilk kurulduğundan beri hep iyi niyetle yola çıkmış ve güçlü bir akademik kadroya sahip bir üniversite olmuştur. Aynı zamanda fiziksel altyapısıyla Türkiye’nin en yeşil kampüslerinden birisidir. Fiziksel altyapısını büyük oranda tamamlamıştır. Dolayısıyla rektör olarak yapacağımız şey, aslında hem akademik altyapıyı hem de güçlü fiziksel altyapıyı kullanarak üniversitemizin Türkiye’de hak ettiği yere gelmesini sağlamaktır.
“FIRAT’TAN MEZUN OLMAK AYRICALIKTIR”
Ben Ağustos 2020 yılında rektörlük görevine atandım. O tarihte Elazığ’da deprem ve Covid vardı. Çok yoğunlaşamadık ama buna rağmen günümüzde insanlar verilerle konuşuyor. Dolayısıyla üniversitemizin sahip olduğu yetkinlikleri verilerle toparlama sürecimiz oldu. Onu da YÖK’te ilgili yetkililere anlatma fırsatı bulduk. Böyle olunca da üniversitemizin hak ettiği yere gelmesini sağlamış olduk. Fırat Üniversitesi bir araştırma üniversitesidir. Araştırma üniversitesinin anlamı, aslında Türkiye’deki üniversitelerin iki gruba ayrılmasıdır. Kanunda verilen görevler bütün üniversitelerde aynıdır ama bazı üniversiteler yetkinlikleri, kabiliyetleri ve performansları dikkate alınarak “iyi grup” içerisinde değerlendirilmiştir. Biz de Türkiye’deki 23 araştırma üniversitesi içerisinde 17. sırada yerimizi aldık. Bu, bir taraftan şehrimiz ve üniversitemiz için iyi bir etikettir. Aslında bir araştırma üniversitesinden mezun olmak ayrıcalıktır. Diğer taraftan, az önce de söylediğim gibi bizim asıl görevimiz eğitim-öğretimde kaliteyi artırmaktır.
“AKREDİTASYON SÜREÇLERİ KISA SÜREDE TAMAMLANACAK”
Göreve başladığım günden beri bunun için emek sarf ediyoruz. Vermiş olduğumuz eğitimin kalitesini artırmak için hem fiziksel altyapıyı iyileştiriyoruz hem de aynı zamanda akreditasyonla birimlerimizin dünya standartlarında eğitim vermesi için yoğun çaba sarf ediyoruz. Bu bağlamda tıp, fen, insan ve toplum bilimleri, veteriner, eğitim ve mühendislik fakültelerimiz akreditasyonlara sahiptir. Veteriner Fakültemiz ayrıca Avrupa Birliği akreditasyonlarına sahip bir fakültemizdir. Diğer taraftan, birçok münferit bölümümüzün akreditasyonlarını tamamlamak üzereyiz. İnşallah üniversitemiz bu yönüyle de ilerleyen hedeflerinde akreditasyon süreçlerini en kısa sürede tamamlayacak.
“PATENTE DÖNÜŞEN ARAŞTIRMALAR ÖNCELİĞİMİZ”
Diğer taraftan üniversitelerin bir görevi de bilimsel araştırma yapmaktır. Günümüzde raflarda kalan teorik bilimsel araştırmaların kimseye faydası yok. Üniversitemizde biz daha çok ürün odaklı, patente dönüşebilen ve ülkemizin problemlerine çözüm sunabilen araştırmalara öncelik veriyoruz. Zaten araştırma üniversitesi olduğumuz için de devletimiz bizi dokuz ana başlıkla öncelikli çalışma alanı olarak belirledi. Biz de bu kritik konularda hocalarımızı hem teşvik ediyoruz, hem mali destek sağlıyoruz hem de çalışmalarının başarıya ulaşması için fiziksel altyapıyı oluşturuyoruz.
“ÜNİVERSİTEMİZİ DÜNYA ÇAPINDA REKABET EDEBİLEN BİR YAPIYA KAVUŞTURMAK İSTİYORUZ”
Dolayısıyla bilimsel araştırmada Türkiye’de rekabet edebilecek hatta onun da ötesine geçebilecek bir düzeye ulaşmak için yoğun çaba sarf ediyoruz. Geçmiş beş yılda bunu ciddi anlamda yaptık ve derecelendirme kuruluşlarının çalışmalarında da bu başarıyı görüyoruz. Yine toplumla etkileşimde önemli bir husus, üniversitelerin toplumun problemlerine çare olması, onlara yol göstermesidir. Hem ulusal hem de uluslararası ilişkilerde Türkiye’nin ticaret ve sosyal alanlarda kalkınmasına katkı sunması gerekiyor. Üniversitelerin kampüsün dışına çıkması gerekiyor. Bu bağlamda da üniversitemizin başta ilimize, sonra bölgemize ve ülkemize hizmet etmesi, problemlere çare olması için elimizden geleni yapıyoruz.
“ÜNİVERSİTEMİZ İYİ BİR NOKTADA”
Geçmiş beş yılda derecelendirme kuruluşlarından bahsedeyim. Bildiğiniz gibi Fırat Üniversitesi hemen hemen bütün derecelendirme kuruluşlarının yapmış olduğu sıralamalarda çok iyi bir noktaya geliyor. En büyük derecelendirme kuruluşları var. Biz her geçen yıl biraz daha sayının küçülmesi anlamlı; 1200’deydik, 1100’e indik. Ama bizim hedefimiz 2028 yılına kadar ilk 500’e girmek. Biz de adım adım o hedefe doğru gidiyoruz. Üniversitemiz şimdiye kadar hiç QS’de yer almamıştı, şimdi QS’de de yer alıyoruz. Üniversitemiz orada da iyi bir noktada. URAP’ın yapmış olduğu sıralama daha geçenlerde yayınlandı. Türkiye’de üniversitemiz her zaman ilk 20’nin içerisinde yer alıyor. Bu sene de yine 17. sırada yer aldı. Devlet üniversiteleri içerisinde de 14. sırada bulunuyor.
“TÜBİTAK PROJELERİNDE İLK ÜÇTEYİZ”
Yine üniversitemizin öğrencileri ve hocalarıyla rektör yardımcılarımız, dekanlarımız ve müdürlerimizle hocalarımızın motivasyonlarını artırıyoruz. Uluslararası projelere başvuru yapmalarını sağlıyoruz. Öğrencilerimiz özellikle 2209 TÜBİTAK yarışmalarında üç yıldır ilk üç içerisinde yer aldılar. Türkiye’de en çok projesi kabul edilen üniversiteler sıralamasında, akademisyenlerimiz TÜBİTAK’ın 1001 projesinde iki yıl üst üste ilk üç üniversite arasında yer aldı, hatta bir yıl birinci olduk.
“FIRAT ÜNİVERSİTESİ BAŞARILARINI TESCİLLEMİŞ DURUMDA”
Geçen sene üniversitemize yakışır, gurur verici bir ödül aldık. Savunma sanayine yönelik yapay zekâ alanında Türkiye’de en çok projesi kabul edilen üniversite ödülünü YÖK Başkanımız ve Savunma Sanayi Başkanımızdan aldık. Dolayısıyla Fırat Üniversitesi’nin başarıları artık tescillenmiş durumda. Kasım ayında araştırma üniversitelerinin sıralaması açıklanacak. Biz yine güçlü bir şekilde hazırlandık. Rakip üniversiteler de güçlü, rekabet ortamı var. Biz yerimizi korumak konusunda ümitliyiz.
Sayın Hocam, sizlerin de bahsettiği üzere her geçen gün yeni bir başarıyla anılan bir Fırat Üniversitesi var. Peki, bu dönem hangi çalışmaları yapacaksınız ve Fırat Üniversitesi’nin hangi çalışmaları manşetleri süsleyecek?
“ALTYAPIYI KALICI HALE GETİRMEK İSTİYORUZ”
Genel olarak Fırat Üniversitesi’ndeki akademisyenlerimize şunu anlatmaya çalışıyoruz: Bilim bizim hayatımızın bir parçası. Akademik çalışma yapmak, proje üretmek, yükseköğretim düzeyinde kaliteli eğitim hizmeti vermek bizim hayatımızın ta kendisi. Dolayısıyla bu faaliyetlerin süreklilik arz edebilmesi için üniversitede altyapıyı kalıcı hâle getirmeye çalışıyoruz. Önümüzdeki süreçte bilimsel araştırmaların önünde engel olan hususları ortadan kaldırıyoruz. Bir taraftan da fiziksel altyapımızı geliştiriyor, hocalarımızın daha rahat akademik çalışmalar yapabilmesi için gün geçtikçe imkânlarımızı artırıyoruz.
“BİLİMSEL ARAŞTIRMALARDA SİSTEMLİ BİR YAPI KURACAĞIZ”
Üniversitemizin bu anlamda ciddi bir kaynağı var. Üniversite hastanemizden her ay yaklaşık 10 milyon TL araştırma fonuna bütçe aktarımı oluyor. Kanun gereği bu parayı hocalarımızın bilimsel araştırmalarını desteklemek için kullanıyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte inşallah hem eğitimde kaliteyi sürdürülebilir hâle getireceğiz hem de bilimsel araştırma çalışmalarında kişisel inisiyatiflere bağlı kalmadan, sistemin bir bütün olarak işlediği bir yapıyı üniversitemizde oturtmaya çalışıyoruz.
“GÜÇLÜ BİR AKADEMİK KADROMUZ VAR”
Bu 1-2 yıl zaman alacak ama ondan sonra Fırat Üniversitesi, Türkiye’nin parlayan üniversitelerinden biri olmaya devam edecek. Rektörlük sürecimin ilk dört yılı, ülkemizde çok ciddi afetlerle geçti. Covid’i saymazsak bile üç büyük deprem yaşadık ve üçü de ilimizi ciddi anlamda etkiledi. Allah bir daha göstermesin. Aslında bu olumsuzluklar olmasaydı üniversitemiz o sıralamalarda ilk 10 içerisinde de olabilirdi. Akademik personelimizin her birini tebrik ediyorum, çok kaliteli işler yapıyorlar. Dolayısıyla daha iyi bir noktada olabilirdik. Ama bu bir bahane değil. Devletimiz büyük bir devlet, bütün olumsuzluklara rağmen desteğini hissettik.
Fırat Üniversitesi sizlerin döneminde sadece sıralamalarla değil somut eserlerle de gücüne güç katacak. Bu doğrultuda Elazığ’a kazandırılacak yeni hastane çalışmaları, diş hekimliği fakültesi ve hastanesi ile diğer çalışmalar hakkında son durumu özetler misiniz?
“DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ VE HASTANESİ AÇILIYOR”
Diş Hekimliği Fakültemizin temelini ben geldiğimde attık. İnşallah şu anda hastanemiz 1-2 hafta içerisinde tamamlanacak ve ilimize çok iyi hizmetler verecek bir hastane olacak. Diş hastanemiz yaklaşık 17 bin metrekare alan üzerine kurulu. Bunun yaklaşık 2 bin metrekaresi otopark, geriye kalan 15 bin metrekarelik alan kapalı şekilde iki bloktan oluşuyor. Biri dekanlık ve eğitim amfilerinin olduğu alan, diğeri hastane kısmı. Sekiz amfi ve klinik öncesi eğitim verecek gelişmiş laboratuvarlar mevcut.
“ELAZIĞ ÖNEMLİ BİR SAĞLIK HİZMETİ ALACAK”
Mevcut Ağız ve Diş Sağlığı Merkezimizde 80 ünit ile hizmet veriyoruz ama bu yeni hastanemizde 165 normal ünit ve 18 VIP odamız olacak. Böylece ilimize önemli bir sağlık hizmeti sunmuş olacağız. Çevre düzenlemesi tamamlanıyor, iç düzenlemeleri bitti. Hastanenin açılışını birkaç hafta içerisinde yapacağız.
“HER ALANDA GÜÇLÜ LABORATUVARLARA SAHİP OLACAĞIZ”
Üniversitemizde Harput Kampüsü’nde bulunan merkezi araştırma laboratuvarının yeterince verimli çalışmadığını gördük. Bu nedenle yazılım ve bilişim AR-GE merkezi olarak yeniden yapılandırıyoruz. Sağlık bilimleriyle ilgili “tek sağlık” çatısı altında, yapay zekâ ve bilişim sistemlerini de kapsayacak yeni bir bina inşa ediyoruz. Fizik, kimya, mühendislik ve tıp fakültelerinin araştırma hocalarının kullanacağı genel merkez araştırma laboratuvarımız tamamlandı. Sağlıkla ilgili merkez araştırma laboratuvarı da birkaç ay içinde bitirilecek. Böylece üniversitemiz, tıpkı Erciyes Üniversitesi gibi her alanda güçlü laboratuvarlara sahip olacak.
YASEMİN AÇIK’TAN ÖNEMLİ DESTEK
Yazılım-Bilişim AR-GE merkezimizin binasının maliyetini, hayırsever ve üniversitemizden emekli hocamız Yasemin Açık karşıladı. Bu merkez üniversitemize ciddi katkı sunacak çünkü Fırat Üniversitesi yazılım ve bilişimde çok güçlü bir merkez. 7/24 açık olacak bu merkezde öğrencilerimiz rezervasyonla çalışabilecek; kendi bilgisayarlarıyla veya hazır sistemlerde araştırma yapabilecek.
“HARPUT KAMPÜSÜ GELİŞİYOR”
Diğer tarafta Harput Kampüsü’nde İktisat Fakültesi binamızın temelini benim dönemimde attık. Yarım kalan binamızın ihalesi 18 Kasım’da yapılacak. O da tamamlandığında fakültemiz modern bir yapıya kavuşacak.
Göreve başladığımda Sayın Cumhurbaşkanımızdan tüm üniversite ve sağlık tesislerine gelen yazıda, hasta odalarının tek kişilik olması talimatı vardı. Mevcut hastanemiz 1059 yataklı. Tüm odaları tek kişilik hâle getirdik. Bakım ve onarımlar devam ederken deprem oldu. Elazığ depremi ve ardından Kahramanmaraş depremleri hastanemize ciddi hasar verdi. Bu nedenle hastanenin bir bölümünün uzun süre hizmet vereceği, bir bölümünün ise tasfiye edilmesi gerektiği ortaya çıktı.Şehir hastanelerinde odalar 30 metrekare. Bizim mevcut odalarımız 14 metrekare. Bu farkı dikkate alarak, gerçekten emeği geçen Rektörümüz Mehmet Yılmaz Hocamıza, Başhekimimiz İrfan Hocamıza ve ekiplerine teşekkür ediyorum. Öncelikle yatırım programına alınması için temaslarımız oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın onayıyla yatırım programına alındı. İhalesi 20 Ekim tarihinde yapıldı. Şu anda süreç olması gerektiği gibi ilerliyor. Düşük teklif veren iki firmadan savunma bekliyoruz; 10 Kasım’a kadar süreleri var. Sonrasında kazanan firmayı ilan edip sözleşmeyi imzalayacağız.
“ELAZIĞ NEZİH BİR HASTANE DAHA KAZANACAK”
Amacımız şu: Elazığ, bölgede sağlık alanında ağırlığını giderek daha fazla hissettiren bir merkez hâline geldi. Şu anda üniversitemizde kendi alanlarında Türkiye’nin en iyi hocaları görev yapıyor. Artık sağlık tesislerinde konfor da önemli. Yeni teknolojilerin kullanılması gereken bir dönemdeyiz. Hocalarımız çok yetkin olsa da hemşehrilerimiz Fethi Sekin Şehir Hastanesi’ndeki nezih ortamı görünce bizden de beklentiye giriyorlar. Yeni hastanemiz muhtemelen üç, en fazla dört yıl içinde tamamlanacak. Deprem kodlu bir yatırım olduğu için devletimiz buna öncelik verecektir. Yeni hastanemiz tamamlandığında odalarımız 24 metrekare olacak ve oldukça nezih bir yapı kazandırılmış olacak.
“ELAZIĞ, SAĞLIKTA GELECEĞE HAZIR”
Sağlıkla ilgili tüm alanları düşünerek hastane yönetimi ve hocalarımızla istişare ettik. Elazığ zaten bölgeye üçüncü basamak sağlık hizmeti veriyor. Bingöl, Muş, Tunceli, Malatya’nın Arapgir ilçesi ve Erzincan’ın Kemaliye ilçesi bu hizmetleri Elazığ’dan alıyor. Üniversite hastanemizin tamamlanmasıyla bu durum resmiyet kazanacak. Devletimiz üçüncü basamak bölgelerini yeniden oluşturabilir; Elazığ da buna şimdiden hazır olacak.
“ÜNİVERSİTEMİZE BÜYÜK BİR KONGRE VEYA KONFERANS MERKEZİ KAZANDIRACAĞIZ”
Üniversitemizle ilgili bir hususu daha belirteyim: Büyük çaplı kongre veya konferans düzenlendiğinde maalesef yeterli büyüklükte bir konferans salonumuz yok. Mevcut salon 1979 yılında yapılmış ve artık ihtiyaca cevap veremiyor. Önümüzdeki süreçte, imkânlarımız elverirse bir kültür merkezi hem konferans salonu hem de cep salonları olan modern bir merkez kazandıracağız.
“ÜNİVERSİTEMİZİ DAHA İYİ BİR NOKTAYA GETİRECEĞİZ”
Rektörlük görevimde önümde üç yıl var. Bu sürede de üniversitemizin eğitim, araştırma ve fiziki altyapısıyla ilgili elimizden gelen gayreti göstererek daha iyi bir noktaya getireceğiz. Üniversitelerde biz hocalarımıza moral ve motivasyon verip onların bilimsel çalışmalarında daha da başarılı olmaları için gayret ediyoruz. Şehirlerin de üniversitelerine bu şekilde destek olmaları, üniversitelerin önünü açmaları gerekiyor. Bu idari görevde olduğum sürece, başta sizin gazeteniz olmak üzere birçok Elazığlı hemşehrimiz bize bu konuda ciddi anlamda destek verdi. Ben, üniversitesine sahip çıkan herkese çok teşekkür ediyorum.


