Prof. Dr. Görür uyardı: Bu bölge kırılırsa büyük yıkım olur
Prof. Dr. Naci Görür Türkiye'nin en tehlikeli deprem riski taşıyan yer olarak o ili işaret etti.

DAYANIKLI BİNA BAŞKA, DEPREM DİRENÇLİ KENT BAŞKA
Prof. Dr. Görür “Deprem dirençli kent demek, büyük bir deprem sırasında ve sonrasında minimum can ve mal kaybıyla ayakta kalabilen kent demektir. Ancak Türkiye'de, bir kentin bu şekilde hazırlıklı olması için 10-15 yıl boyunca gece gündüz çalışılmış bir örnek yoktur. Kentsel dönüşüm ile deprem dirençli kent aynı şey değildir. İstanbul'u isterseniz spor kenti yapabilirsiniz. Her yanına spor sahaları inşa edin, stadyumlar kurun; olur size spor kenti. Aynı şekilde, İstanbul’un her köşesine banka genel müdürlüklerini kurarsanız, finans kenti olur. Tarihi dokuyu öne çıkarırsanız, tarihi kent olur. Ama bir kenti deprem dirençli hâle getirmek istiyorsanız, sadece bina yapmak yetmez. Altyapıyı, halkın bilinç düzeyini, yapı stokunu, çevresel koşulları ve ekonomik yapıyı bir bütün olarak güçlendirmek zorundasınız. Bunun adı "deprem dirençli şehir hazırlığıdır. Sadece bina dikmekle iş bitmiyor. Diyelim ki Hatay’da eviniz yıkılmadı. Peki, o şehirde hayat devam edebilir mi? Yol yok, köprü yok, su yok, kanalizasyon, içme suyu, doğalgaz, iş yerleri yok… İnsanlar ölmüş, travma içinde. “Benim evim sağlam kaldı” diyerek orada yaşam sürdürebilir misiniz? İşte bu nedenle kentsel dönüşüm, deprem dirençli kent yapmak değildir. Deprem dirençli kent, depremin ardından toparlanabilen, ayakta kalabilen, halkının barınma, ulaşım, sağlık ve ekonomi gibi temel ihtiyaçlarını karşılayabilen kenttir” ifadelerini kullandı.