PARALEL SİYASETİ GÖMELİM
Askeri vesayet gitti, paralel vesayet geldi
Askeri vesayet gitti, paralel vesayet geldi. Evet, yıllarca askeri vesayet ile ülke de yaşanan dram, tarihe kara bir leke olarak geçti. Orduevlerine giremeyen başörtülü analar, bacılar; başörtüsünden dolayı işlerinden atılan memurlar, başını açmadığı için eğitim hayatı biten genç kızlarımız vs. Bunlar geçti, yeni Türkiye ateş çemberinin içinden tam çıkmak üzereydi ki, paralel vesayet geldi. Yıllarca Hükümetin kan pompalayıp durduğu paralelciler Türkiye’yi aşmış okyanus ötesine ulaşmıştı. Örgütün başındaki ağlayan adam ise ülkenin celladı olmuş, Müslümandan değil, Vatikan’dan, İsrail’den, ABD’den emirler alarak, haçlının uşağı olduğunu beyan etmişti. Evet, şimdi merak ediyorum, paralel vesayet, bana göre derin yapılanma, nasıl bitirilecek? Bu konuda tek kararlı kişinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğu ve gerideki kırıntıların ise acıma refleksleriyle hareket etiği aşikârdır. Sayın Cumhurbaşkanı anlatırken Ak partili vekiller hangi kulaklıkla dinledi, hangi gözle gördü bilmem ama görünen o ki paralelcilerin hala korunup, kollanmaktadır. Eğer öyle değilse; bu adamların neden Elazığ’daki önemli bir kurumda hala konuşlandığı akla geliyor hemen. Kaldı ki Paralel yapının TÜSİAD mensuplarını dinlemesi, her birine birer yafta vurması ve çok ağır itham olmasına rağmen TÜSİAD’ dan hala bir ses çıkmaması çok yaman bir çelişki değil mi? Bu konuda Devletin bütün organları kararlı olsa hamasetle konuşulmaz. Bir tek Polis teşkilatında değil, TSK ‘da, MEB ‘de, Adalet Bakanlığı’nda, Sağlık Bakanlığı’ndaki inleri ortaya çıkar. Görünen o ki paralelcileri kovalayan yanlızca İçişleri Bakanı Efkan Ala. Sayın Efkan Ala da işi ağırdan alırsa, ülkenin kimyası zaten bozulmak üzere, dünya çapındaki var olan imaj ayaklar altına alınacak. Cizre ve Silopi de yapılan iç savaş denemelerin altında yine paralel yapı izlerini görmek mümkün. Açıklamalara bakılacak olursa hem İmralı hem de Kandilinin açıklamaları havada kalıyor. Bir takım egemen güçlerin oyununu PKK ve KCK de fark etmiş olacak ki, talimatlara uyulmuyor diye açıklamalarda bulunuldu. Daha fazla uzağa gitmeden Van’da yapılan gösterilerde bir paralelci polisin TOMA denen araçla sivil bir aracı nasıl iterek yaktığı hafızalardan silinmedi. Şimdi… ABD paralelciler üzerindeki inisiyatifi devir aldı gibi. İngiltere, Vatikan ve İsrail, sömürge Hristiyan-Yahudi konsorsiyumunun diğer demirbaş ortakçısı da paralel oldu gibi. Öyle olmasa 14 Aralık’da Zaman Gazetesi baskını sonrası AB’yi Pazar günü toplatarak sert açıklamalar yaptırırlar mıydı? Öyle olmazsa ABD kongresinden Türkiye’ye karşı sert mesajlar yayınlanır mıydı? Aziz Türk milleti ve İslam ümmeti böyle bir vahşi işgal ve yok oluş sürecine gebe bırakılmak istenirken, şuurlu ülke insanına düşen ise tarihi yakından okuyarak, zalimlere fırsat vermemek olacaktır. El birliği ile paralel vesayeti gömecek güçteyiz öyle değil mi?
