ORUÇ TUTMAKLA İŞ BİTMİYOR...
Bir Ramazan ayı daha geldi
Bir Ramazan ayı daha geldi. Öteden beri bu mübarek ay, tamamen Oruç ibadeti ile anılır ve bu yönü hep ön plana çıkarılır.
Ramazan ayı, her ne kadar Oruç ibadeti ile bilinip anılsa da en az onun kadar FİTRE, ZEKÂT gibi farz ibadetlerini içeren bir aydır. Malum çevremizde birçok ihtiyaç sahibi aile bulunmaktadır.
Gözlemlediğim kadarı ile hayırsever, üzerine ZEKAT ibadeti farz olan, yükümlülüğünü yerine getirebilecek durumda olan birçok kimse yapacağı yardımları maalesef Ramazanın ortasına yada sonuna bırakmaktadır.
Bilinmelidir ki; Yardımların ulaşacağı o ana kadar birçok insan açlık, yoksulluk içinde sefalet çekmektedir. Çoğu aile iftar ve sahurunu yapmak için gıda malzemesi bulamamaktadır. İki gün önce hayır sahibi bir takım kimselerin yardım dağıtımında bulundum. İnsanların ne denli zor koşullarda olduğuna şahitlik ettim. Bu yardımların erken dağıtılmasının büyük önem arz ettiğini yaşayarak gördüm.. Bu nedenle, Zekât ve yardım kolisi desteğinde bulunmak isteyen kişiler, kurumlar elinden geldikçe yardımlarını Ramazan ayının başında yapsınlar. Eminim daha çok makbule geçecek ve anlam bulacaktır..
Zamanında yapılmayan bu bağışlar geç gelen ambulans niteliğindedir. İş işten geçtikten sonra hiçbir anlam ifade etmeyecektir. Ayrıca yardımlar yapılırken, zekat ve fitreler verilirken hali vakti yerinde olan akraba, eş dosttan ziyade mahdigerelerimizde, çevremizde en mağdur kişiler gözetilmelidir. Bir çok insan gurur ve onurundan kendini deşifre etmemektedir. Bu nedenle en az yardım kadar doğru tespitte önem arz etmektedir. Öncelik evine ekmek dahi girmeyen kimselere verilmelidir. Bu durumda olan haberdar olmadığımız o kadar çok aile var ki.. Çevrenize bakınma zahmetine girdiğinizde göreceksiniz...
Bu vecibelerinizi yaparken, param, malım azalır düşüncesi ile hareket etmeyin, çekimser davranmayın. Unutmayın ki; Allah yolunda harcanan mal 70 katı ile geri iade olunur.. Belediye ve valiliğimizin sosyal yardımlaşma birimlerine de çok iş düşmektedir. Umarım bu merciler ihtiyaç sahibi aileleri tespit eder ve en azından temel gıda ihtiyaçlarını giderirler. Birinci dereceden sorumlular şehrin mülki amirleridir.
Ne diyordu Hz Ömer; '' Halifeliğim esnasında, Fırat'ın kenarında kurt kuzuyu parçalasa vebali benim boynumdadır '' '' Dağlara buğday serpin müslüman beldesinde kuşlar aç kaldı demesinler '' Oruca gösterdiğiniz hassasiyetin aynısını yine farz ibadeti olan Zekâta da göstermeniz dileği ile Ramazan ayınız şimdiden kutlu mübarek,dua ve ibadetleriniz kabul olsun...