MCDONALDS SİYASETİ

Dünyada her şey o kadar hızlandı ki… Tüm yaşamsal süreçler hız fetişizmi etkisine girdi

MCDONALDS  SİYASETİ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Dünyada her şey o kadar hızlandı ki… Tüm yaşamsal süreçler hız fetişizmi etkisine girdi. Yaşama ve topluma dair her şey hızlıca üretilip hızlıca tüketiliyor. Tüm teknoloji hız ve zaman kazanımına odaklı olarak gelişiyor. Artık Amerika Başkanı konuşma metnini hıza göre hazırlatıyor. Kısa zamanda çok şey söylemesi gerekiyor. İnsan hızlıca yaşayıp hızlıca ölüyor.

Peki ya siyaset? Artık siyasetin kendisi ve aktörleri hız odaklı bir sisteme entegre oldu. Toplumun kendisi Mcdonalds’a dönüştü. Siyasi gündem ve çıktılar, aktörler Mcdonalds’taki Fast-Food yani  “Hızlı- Yiyecek” gibi hızlıca üretiliyor ve toplum tarafından kısa sürede tüketiliyor. İnsanlar sürekli yeni bir siyasi gündem ve aktör bekliyor. Bu yüzden siyasetimiz ve siyasi aktörlerimiz kendini ve siyasal aktivitelerini her gün yeniden üretmek zorunda. Ürettiklerini güzelce ambalajlayıp sunuyor ve sürekli yeni bir sipariş bekliyor siyasal unsurlar.

Siyasi mekanizmalar tıpkı Mcdonalds’lardaki gibi çalışıyor. Belirlenen siyasi gündem, hazırlanıp paketlenişine, müşterilere(halka) sunuluşuna ve tüketileceği yere kadar önceden belirleniyor.

Mcdonalds’larda her şey hızlı akar… insanlar yemeklerini yer ve hemen çıkarlar. Bakmayın siz Türkiye’deki Fast Food mantığına. Amerika’da fakir ve orta düzeyli insanların hızlıca yemek yiyecekleri mekanlar olan Mcdonals’lar, ülkemizde lüks restoranlar gibi algılanıyor. Mcdonals’lar aslında Kapitalist sitemde hayatı hızlıca yaşamak zorunda olan birey, yemekle zaman kaybetmesin diye düşünülmüş birimlerdir. İnsanlar gelir, siparişini verir, yemeği hızlıca hazırlanır, yer ve gider. Bunlar kısa zamanda gerçekleşir.

Mcdonalds’lar kendi kültürünü de üretir. İnsanları hıza alıştırır. Hizmet eden bir garson yoktur. Herkes kendi alır yemeğini. Kısacası herkes yemek yemek için çaba göstermelidir.

Siyasal kültürümüzün beslendiği ideolojik, milli ve dini kaynaklar yok oldu. Gündem maddelerinden beslenen parti programları, he gün kendini yenilemekle uğraşıyor. Tıpkı kar gibi oldu siyasal organizasyonlar ve siyasetçiler de kardan adam gibi davranmaya başladı. Kar yağıyor ve bu kardan beslenen kardan adamlar yaratılıyor, sonrasında ise güneş doğuyor, sıcaklar geliyor ve karlar erimeye başlıyor, kardan adamlar yok oluyor…

Medya bu konuda siyaset açısından oldukça önemli bir destek kaynağı. Siyaset ve siyasiler medyatikleşiyor. Ana haber bültenlerini açtığınızda siyasi haberlerin magazin programı havasında sunulduğunu görüyorsunuz. Artık siyasilerin de yüzü medya yıldızları gibi eskimeye başladı. Bu yüzden bir siyasi partinin medyatik yüzü sürekli değişmek zorunda. Bir siyasi aktör medya arenasına çıkıyor, halk tarafından tüketiliyor ve yerine yenileri üretiliyor. Herhangi bir gündem maddesi ön plana çıkarılıp, siyasetin ana gündem maddesiymiş gibi lanse ediliyor. Cohen’in medya üzerine söylediği aforizma da bir nevi anlam kazanıyor; “Medya insanlara ne düşüneceğini değil, ne hakkında düşüneceğini söyler”.

Peki bu algı nasıl kırılabilir? Toplum ve siyaset, Mcdonalds’lıktan sıyrılıp kendini nasıl bulabilir?

Günümüz şartlarında bu durum imkansız gibi görünüyor. Çünkü modern(!) siyasal sistemler hıza ayak uydurmak zorunda. Siyasetçiler günde farklı şehirlerde en az iki miting yapacak kadar hızlı olmak zorunda. Siyasetçi dinamik ve ilgi çekici yüzünü yani imajını her gün yeniden üretmek zorunda. Toplum Mcdonalslaşırken siyaseti bu süreçten ayıklamak mümkün değil.  

Son zamanlarda Türk siyasetinde istikrar sağlanmış gibi görünüyor. Çünkü 10 yılı aşkın süredir güçlü bir halk desteğini arkasına almış bir iktidar var. Ama bu istikrarın sağlanması göründüğü gibi kolay değil. Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 yıl önceki fotoğrafı ile şimdiki fotoğrafı arasında dağlar kadar fark var. Zamanın yıkıcı etkisi yüzünden okunuyor. 10 yılda 30 yıl yaşlanmış. Çünkü 10 yılda 30 yıl yaşlanacak kadar hızlı davranmak zorunda. Siyasi gündem hız gerektiriyor. Zaman hızlı akıyor. Hıza ayak uyduramayan kişi geride kalıyor. Mcdonalds siyasetini yakalayamayan siyasiler iflas ediyor. Karşılığında ise erken yaşlanıp, erkenden yıpranıyorlar.

Bakalım Mcdonaldslaşan siyaset daha ne kadar hızlanabilecek…