KUTLANILMAYAN BAYRAMLAR
18 Nisan 2016 tarihinde BU SÜTUNDA '23 Nisan Bayramı' başlığı altında bir yazı yayınlamıştım
18 Nisan 2016 tarihinde BU SÜTUNDA “23 Nisan Bayramı” başlığı altında bir yazı yayınlamıştım. Ne yazık ki o gün tam olarak belirli olmayan bu bayramın bugün kutlanılmayacağını öğrendim.
İçimden “Bu yazıyı bir daha yayınla ola ki birileri bir ders alır, ola ki birilerinin milli bayramlarımıza saygısı olur” dedim ve bu günde yayınlıyorum.
İyi okumalar değerli okurlarım;
23 NİSAN BAYRAMI
Çok meşhur bir hikâyedir.
Ayakta duramayacak kadar sarhoş birisi yağmurlu bir gecede evine gitmektedir. Birden bire ayağı kayar ve yere düşer. Yere düşerken de gayri ihtiyari ellerini öne sürerek çamura düşmekten kurtulur. Lakin her iki elide bileklerine kadar çamur içerisindedir.
Ellerini yıkayacak bir su arasa bulamaz.
Tam o sırada yedi sekiz yaşlarında yetim bir çocuk yanından geçmektedir. Sarhoş adam elinin çamurunu o yetim çocuğun başına sürer.
O yetim çocuk bu adamın kendisini sevip okşadığını sanar ve gülümsemeye başlar.
İşte o zaman yerin ve göğün sahibi Yüce Allah bu yetimin gülümsemesinden o kadar hoşnut olur ki bu günahkâr kulununun bu kötü niyetini iyi niyete dönüştürerek bir yetimin başını okşamasından o çocuğun gülmesine vesile olmasından ötürü günahlarını affeyler.
***
Yedi düvel tarafından yedi bölgemiz işgal edilir.
Bu cennet vatanımız yüz binlerce şehidimizin şahadetiyle bağımsızlığına kavuştuktan sonra TBMM kurulur.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve kabinenin ilk üyeleri çanları pahasına bağımsızlığımızı sağlayan aziz ve mübarek şehitlerimizin geride bıraktıkları yetim ve öksüzlerini bir nebze de olsan sevindirmek için bu günü 23 Nisan çocuk bayramı olarak bu çocuklara armağan eder.
O günden bu güne kadar her sene 23 Nisan tarihi 23 Nisan Çocuk Bayramı olarak kutlanılmaya başlar.
***
Elleri çamurlanan sarhoş adam elini temizlemek için ellerini o yetim çocuğun başına sürmesi o çocuğu mutlu ediyor ve o çocuğun gülümsemesine vesile olduğu içinde bu çirkin hareket Yüce Allah’ın nezdinde güzel bir hareket olarak kabul görüyor.
Buradaki ana fikir sevinmeye ve sevindirilmeye muhtaç olan bir çocuğun sevindirilmesidir.
Hele ki bu çocuğun babası vatan ve milleti için şahadet şerbetini içmiş ise bunun geride bıraktığı çocukları bu millete Allah’ın kutsal bir emanetidir.
Şehitlerimizin geride bıraktıkları yetimleri sevindirmek de bu milletin en asli görevidir.
İşte 23 Nisan’ın bu çocuklara bayram olarak hediye edilmesi böylesine mübarek bir duygunun eseridir.
Gerek Yüce Allah’ın bu yüce takdirini,
Gerekse bir yetimi sevindirmekteki espriyi anlayamayan günümüz idarecileri milli bayramlarımızı ertelemeye akabinde de kaldırmaya başladılar.
Bunlardan biriside Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklarımıza armağan etti 23 Nisan Çocuk Bayramıdır.
Söylenecek sözlerin tükendiği, sözün bittiği yerde burasıdır.
MİLLİ ŞUUR
Köyümüzde okul yoktu.
Bu yüzden ben anne ve babamın köyde ikamet etmelerine rağmen şehirde okudum.
Köyümüzde yetim bir çocuk vardı.
Hiçbir şekilde şehirde okuyacak imkânları ve yanında kalacak akrabaları yoktu.
Bu çocuk o kadar başarılı ve akıllıydı ki benimle birlikte okumayı yazmayı öğrendi. Köye gittiğimde defterlerimi kitaplarımı alır okumaya çalışır ve okurdu.
Her milli bayramda şehre gelir çocukların, gençlerimizin kutladığı bayramlara uzaktan uzağa bakar o bayramların kutlanılmasında haz alır, mutluluk duyardı.
İşte bu şuur Yüce Türk milletinin her ferdinde olması gereken bir milli şuurdu.
Bu gün bizler bu milli şuuru, bu milli hassasiyeti kaybettik.
Bizim en büyük kaybımız da budur.
23 NİSAN ÇOCUKLARI
Duyumlarımız arasında bu sene 23 Nisan Bayramının şehitlerimizin varlığı sebep gösterilerek kutlanılmama kararı alınacakmış ben buna inanmıyorum.
Çünkü bu tasarruf inandırıcı değildir.
Sen günün yirmi dört saati çal oynasın vur patlasın yapacaksın, bütün TV kandigerarında karı kız pazarlamasına seyirci kalacaksın milli bayramlarımıza gelince acılarımız var deyip bu bayramların kutlanılmasından vaz geçeceksin
Buna kimse inanmaz.
Bunda amaç başkadır.
Şehitlerimizin geride bıraktıkları çocukların da bütün çocuklarımız gibi 23 Nisan Bayramını kutlama hakları vardır.
Bu hakkı onların elinden alamazsınız.
***
Hani 23 Nisan bayramında valiler, kaymakamlar, bakanlar başbakanlar bir saatliğine de olsa koltuklarını çocuklara veriyorlar ya bu sene bu yetkililer bir saatliğine de olsa o koltuktan kalkmak istemediklerinden yerlerini çocuklara vermek istemiyor olabilirler.
Veya…
Bu yetkililer bu koltuklarını bu çocuklara verirlerse ola ki bu çocuklar bu koltuktan bir daha kalkmak istemeyebilir endişesine kapılabilirler.
VEYA…
Bu yüce millet bu yetkililere “Sizler bu görevi yapamıyorsunuz bırakınızda bu görevi bu çocuklar yapsın. Bunlar bu görevi sizden daha iyi yapabilirler ” diyerek bunları bir daha bu koltuklara oturtmaya bilirler.
İşte bu korku bunun korkusudur.
23 Nisan Bayramının şimdilik ertelenmesine bilahare de kaldırılmasına yönelik bu harekâtın başka bir izahı yoktur.
Milli bayramların kutlanılmaması demek her türlü milliyetçiliğin ayaklar altına alınması ve bu ülkede Atatürk’ten kalan bütün izlerin silinmesi demektir.
Ama bu millet hiçbir zaman böyle bir fırsatı hiçbir iktidara vermemiştir, hiçbir zamanda vermeyecektir.
Yaşasın geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımız,
Yaşasın 23 Nisan.
Kutlayamadığınız bayramınız kutlu olsun çocuklar…