Kimmiş asıl milli ve yerli olan?
Son yıllarda 'milli ve yerli' kelimelerini sıklıkla duyuyoruz. Özellikle savunma sanayi başta olmak üzere stratejik ürünlerin üretiminde milli kaynak ve kendi beyinle yapılan buluş ve yeniliklerde gururumuz olan bu tür ürünlerle birlikte, düşünce de eylemlerde de milli ve yerli olmak değerli ve anlamlı görülüyor.
Özellikle ülkemizin milli bütünlüğü ve bekası adına görüş ortaya koyup fikir belirtenlerin de milli ve yerli olmak gibi bir zorunluluğu var.
Ancak bu kelimeler zaman zaman farklı cenahlardan farklı açıklamaların gelmesiyle kimin yerli ve milli olduğu, kimin olmadığı yönünde zihin bulanıklığına sebep oluyor.
Milli ve yerli olduklarını ifade eden birçok cenahtan terör örgütü liderine kurucu önder ifadeleri zikredilirken, bazı çevrelerce milli olmamakla itham edilen kesim ve isimlerden milli çıkışlar gelmesi Türk siyasetinde ezber bozan ve yine bazı sözde milli cenahları mahcup eden görüntüler olarak öne çıkıyor
Bunun en somut ve ender örneği; özellikle terör örgütüne yönelik sert çıkışlarıyla öne çıkan CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol oluyor.
Daha önce PKK tarafından şehit edilen Necmettin Öğretmenin cenazesine giden, terör örgütü ve elebaşı hakkında sert açıklamalarda bulunan CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit'in TBMM'de kullandığı ifadelerine sert tepki gösterdi.
TBMM'de düzenlenen DEM Parti Grup Toplantısı'nda Grup Başkan Vekili Gülistan Kılıç Koçyiğit'in "Kürdistan'a selam gönderiyorum" ifadelerine ve "Apo" lehine atılan sloganlara CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, sert tepki gösterdi.
PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın terör suçundan yargılanıp mahkum olduğunu hatırlatan Erol, "Terör örgütlerini ve bölücü yapılanmaları öven, ülkemizin birliğini hedef alan bu tür provokatif açıklamalar asla kabul edilemez" dedi.
Erol, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Bugün DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit’in grup toplantısı açılışında ‘Kürdistan’a selam gönderiyorum’ söylemiyle birlikte, toplantıya katılanların terör suçundan yargılanarak mahkûm olan Apo ile ilgili terör örgütünün kullandığı ifadeleri kullanarak TBMM çatısı altında slogan atmalarını doğru bulmadığımı ifade etmek isterim. Anayasal kurallar çerçevesinde ifade özgürlüğü bir haktır. Ancak terör örgütlerini ve bölücü yapılanmaları öven, ülkemizin birliğini hedef alan bu tür provokatif açıklamalar asla kabul edilemez.”
CHP’li Erol açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: "Bu ülkenin 85 milyon yurttaşı olarak etnik kimliğimizin, soyumuzun, kültürümüzün birbirinden farklı olması; ayrışmamızın değil, zenginliğimizin göstergesidir. Sünni, Alevi, Kürt, Türk, Çerkez, Laz olabiliriz; hepimizin kökü, kültürü, onuru ve şerefi vardır. Bunlar vazgeçilmez gerçeklerimizdir.
Ortak değerlerimiz, ulusal birliğimizin temeli olan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığıdır. Bu ülkenin bir tek ismi vardır; Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’dir. Apo ise benim için dün de bugün de yarın da bir çocuk katilidir. Hepimizin ortak değeri, Cumhuriyetimize, üniter devlet yapımıza ve Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in değerlerine sahip çıkmaktır."
Bu açıklamadan sonra son yıllarda anlam kayması ile mana aşınması ve erozyonuna uğrayan siyasette milli ve yerli kavramlarının hal-i pürmelalini varın siz değerlendirin.
Kırmızı çizgilerin ve milli hassasiyetlerin beklenmedik çevreler tarafından artık çok öneminin kalmadığı bir süreçte CHP Milletvekili Gürsel Erol, son açıklamalarıyla aslında kimin yerli ve milli olduğunu bir kez daha çok net bir şekilde ortaya koymuş ve bu konuda hassasiyeti olan tüm vatandaşlarımız ile Elazığlı hemşerilerimizin gönlündeki özel yerini kuvvetlendirmiş ve perçinlemiştir.