Kendi amaçlarımız için mi, yoksa başkalarının amaçları uğruna mı yaşıyoruz..?
Öyle hayat konusunda derin araştırmalara giren, hayatın ve yaşamın manalarını araştırmaya çalışan biri değilim
Öyle hayat konusunda derin araştırmalara giren, hayatın ve yaşamın manalarını araştırmaya çalışan biri değilim. Ayrıca şuan, yaşama ve yaşamaya türlü türlü anlamlar yükleyecek veya farklı yorumlarla kafanızı şişirecek biri hiç değilim;
Ama bu soruları sormadan da yapamıyorum…
Niçin varız ?
Bu hayattaki amacımız nedir?
Ya da amaçları olan kişiler miyiz?
Doğru soru bu mu acaba, kendi amaçlarımız için mi, yoksa başkalarının amaçları uğruna mı yaşıyoruz..?
Neden mi bu soru?
Çünkü;
Amaçları olmayan insanlar başkalarının amaçlarını gerçekleştirmeye, başkalarının hedefleri ve gayeleri uğruna çabalamaya, ömürlerini tüketmeye mahkûmdurlar.
Amaçları olmayanlar küçük bir esintiyle savrulmaya, karşılaştıkları ilk zorlukta pes etmeye ve henüz limandan ayrılmadan alabora olmaya mahkûmdurlar.
Amaçları olmayan insanlar gün tarafından tüketilmeye, zamanın içerisinde kendilerini, öznelerini yitirmeye mahkumdurlar.
Bu hayatta ki amacını bilen, yaşamına bir gaye yerleştirebilen ve sağlam bir irade ortaya koyup amaç ve gayeleri uğruna savaşa bilen insan…
Geniş bir perspektifte değerlendire de biliyor ise hayatı, kendi var olma sebebini kavramış demektir.
Asıl dünya hayatındaki amaç ili ahiret hayatına ulaşmadaki nihai gayeyi birleştirdi mi insan…
Yani Allah’ın ipine sımsıkı sarıldı mı, sınırlarına riayet etti mi?..
Daha açık bir şekilde ifade edecek olursam…
Allah’ın yardımını da hissetti mi özünde, işte o zaman bu dünyada gerçekleştiremeyeceği hiçbir amaç, ulaşamayacağı hiçbir gaye, isabet ettiremeyeceği hiçbir hedef olmaz.