Kartalkaya'daki otel yangını davasında mahkemenin gerekçeli kararı açıklandı
78 kişinin hayatını kaybettiği, 137 kişinin yaralandığı faciada, otel yöneticilerinin yangını bilmelerine rağmen misafirlere haber vermediği ve tahliye için hiçbir adım atılmadığı belirtildi. Mahkeme, sanıkların bilinçli taksiri aşarak 'olası kastla' hareket ettiğine hükmetti.
78 kişinin yaşamını yitirdiği, 137 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel yangınına ilişkin yargılamada verilen kararın gerekçesi açıklandı. Otelin sahibi Halit Ergül’ün de aralarında bulunduğu 11 sanık, yangında hayatını kaybeden 34 çocuk için 34’er kez müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Aynı sanıklar, yaşamını yitiren 44 yetişkin yönünden ise 44’er kez 24 yıl 11 ay hapis cezası almıştı.
“TAHLİYE İÇİN HİÇBİR ADIM ATILMADI”
Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hazırlanan 406 sayfalık gerekçeli kararda; savcılık mütalaası, sanıkların, müştekilerin ve tanıkların ifadeleri, bilirkişi raporları, olay yeri inceleme ve itfaiye tutanakları, kamera görüntüleri ile diğer deliller ayrıntılı şekilde yer aldı. Kararda, sanık konumundaki otel yöneticilerinin, yangını ilk öğrenen kişiler olmalarına rağmen konaklayan misafirlere bilgi vermedikleri ve tahliyeye ilişkin herhangi bir girişimde bulunmadıkları, kimseye haber vermeden oteli terk ettikleri belirtildi.
“HAYATİ ÖNEME SAHİP DAKİKALAR BOŞA HARCANDI”
Kararda; yangın söndürme sistemlerindeki yetersizlikler, merdiven ve asansör yapısındaki hatalar ile gaz tahliye sistemindeki sorunların, yangın eğitimi bulunmayan personelle birleşmesi sonucu yangının ilk anlarındaki kritik sürenin etkili kullanılmadığı ve bu durumun felaketin büyümesine yol açtığı vurgulandı. Sanıkların uzun yıllardır turizm ve otelcilik sektöründe faaliyet gösterdikleri, bu alanda eğitimli oldukları ve şirket yönetiminde aktif rol aldıkları ifade edildi.
Ayrıca gerekçede, bazı tanık ve müştekilerin ifadelerine göre yöneticilerin “misafirlere haber vermeyin, personeli uyandırın, yangını söndürün” şeklinde talimat verdiği, bu durumun HTS kayıtları ve kamera görüntüleri ile örtüştüğü aktarıldı. Bu talimat nedeniyle “altın zaman” olarak nitelendirilen sürenin misafirleri kurtarmak için kullanılmadığına dikkat çekildi.
“BİLİNÇLİ TAKSİR SINIRI AŞILDI”
Mahkeme, meydana gelen sonucun sanıkların birden fazla kusurlu davranışının sonucu olduğuna işaret ederek, artık bunun basit ya da bilinçli taksir kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirtti. Sanıkların, öngörülebilir ve önlenebilir bir sonucu engellemek adına hiçbir önlem almadıkları, aksine mevcut eksikliklerin giderilmesine yönelik girişimleri engelledikleri, bu nedenle “olası kast” kapsamında sorumlu oldukları kanaatine varıldı.
MAHKEMENİN VERDİĞİ CEZALAR
Mahkeme heyeti; otel sahibi Halit Ergül, genel müdür Emir Aras, yönetim kurulu üyeleri Emine Murtezaoğlu Ergül, Elif Aras ve Ceyda Hacıbekiroğlu, otel müdürü Zeki Yılmaz, Gazelle Otel Genel Müdürü Ahmet Demir, muhasebe müdürü Kadir Özdemir, Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdürü Vekili Kenan Coşkun ve itfaiye eri İrfan Acar’ı, 34 çocuğa yönelik “olası kastla öldürme” suçundan 34’er kez müebbet hapisle cezalandırdı.
Aynı sanıklar, 44 yetişkinin ölümü nedeniyle 44’er kez 24 yıl 11 ay hapis cezasına çarptırılırken, “olası kastla birden fazla kişiyle nitelikli mala zarar verme” suçundan da 3 yıl 12’şer ay hapis cezası aldı.
Bunun yanı sıra çeşitli yaralama suçlarından da hapis cezaları verildi. Bu kapsamda Halit Ergül, Emir Aras, Emine Murtezaoğlu Ergül, Elif Aras, Ceyda Hacıbekiroğlu, Zeki Yılmaz ve Ahmet Demir toplam 41 yıl 721 ay 600 gün; Kadir Özdemir, Sedat Gülener ve Kenan Coşkun 41 yıl 708 ay 590 gün; İrfan Acar ise toplam 41 yıl 679 ay 560 gün hapis cezasına mahkûm edildi.
Diğer sanıklardan bazıları ise “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 18 ila 22 yıl arasında değişen hapis cezaları aldı. Resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin’e 12 yıl hapis cezası verilirken, bazı mutfak çalışanları ve bir iş güvenliği uzmanı hakkında beraat kararı verildi.
Mahkeme, cezalarda herhangi bir takdir indirimi uygulamazken, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, bazı sanıklar hakkında ise tutuklama ve adli kontrol kararlarının sürdürülmesine hükmetti.
