- Haberler
- Yaşam
- Karakaya: Engellilik bir eksiklik değil insan çeşitliliğinin doğal bir parçası olduğunun anlaşılmasıdır
Karakaya: Engellilik bir eksiklik değil insan çeşitliliğinin doğal bir parçası olduğunun anlaşılmasıdır
Her yıl 3 Aralık'ta kutlanan Dünya Engelliler Günü, Birleşmiş Milletler tarafından 1992 yılında kabul edilerek, engelli bireylerin sosyal hayatta karşılaştıkları zorluklara dikkat çekmek ve haklarını korumak amacıyla ilan edilmiştir.
Özel Telepati Özel Rehabilitasyon Müdürü Fasih Karakaya, 3 Aralık Dünya Engelliler Gününde engellilerin katkılarını, yeteneklerini ve başarılarını tanımak amacıyla dünya çapında insanları bir araya getiren etkinlikler, engelli organizasyonları, ticari kuruluşlar, bireyler ve hükûmet organları tarafından düzenlenmektedir. Bugün, sadece bir hatırlatma günü değil; toplumsal bilinç, dayanışma ve eşitlik adına atılması gereken adımları yeniden değerlendirdiğimiz bir dönemeç niteliğindedir. 3 Aralık, Engelli bireylerin farklılıklarını değil; direncini, çabasını, fark etme günüdür.Engellilik, bireyin fiziksel ya da zihinsel farkındalığından ziyade, mevcut çevresel koşulların yetersizliğinden kaynaklanan bir durum olarak değerlendirilmelidir. Engellilik; işitsel, görme, bedensel, zihinsel ya da farklı gelişim özelliklerinden kaynaklanabilir. Ancak önemli olan engelliliğin bir ‘eksiklik’ değil, insan çeşitliliğinin doğal bir parçası olduğunun anlaşılmasıdır”dedi.
NEDEN 3 ARALIK ÖNEMLİDİR?
Fasih Karakaya,”Dünya nüfusunun yaklaşık %15’i bir tür engelle yaşamaktadır. Bu oran, engelli bireylerin hayatın her alanında eşit fırsatlara sahip olmasının ne kadar hayati olduğunu gösterir. Engellilik; doğuştan olabileceği gibi, hastalıklar, kazalar veya yaşlılık gibi nedenlerle sonradan da ortaya çıkabilir.
Bu nedenle engellilik, yalnızca bir kesimin değil, hepimizin ortak meselesidir.
Günümüz modern toplum anlayışı, engelli bireylerin toplumsal yaşama tam ve eşit katılımını sağlamak üzere istihdamdan eğitime, ulaşımdan sağlık hizmetlerine kadar tüm alanlarda erişe bilirlik ilkesini temel almayı gerektirmektedir.
Engelli bireylerin yaşamlarını kolaylaştırmaya yönelik düzenlemeler, bir tercih değil; uluslararası sözleşmeler, kanunlar ve insan hakları ilkeleri çerçevesinde zorunluluktur. Yalnızca bunlarla sınırlı olmayan aynı zamanda toplumun tüm kesimi sorumluluk almaya çağıran bir gündür. Toplumda bulunan her bir birey sorumlulukları üstlenmede rol oynamalıdır. Bireylere düşen sorumlulukların başında şunlar gelebilir: Farkında olmanın da ötesine geçip duygudaşlık yapılmalı ve engelli bireylere kapsayıcı yaşam alanı oluşturulmalıdır. Toplumun engelli bireyleri sadece bir gün hatırlaması yeterli değildir. Asıl önemli olan, yılın her günü farkındalıkla hareket etmek ve onları hayatın her alanına tam katılımla dâhil etmektir. Çünkü bir toplum, en kırılgan kesimlerine sunduğu imkânlarla güçlenir. Her bireyin iç dünyası çoğu zaman gözle görülenden daha zengin ve geniştir.3 Aralık Dünya Engelliler Günü bu gerçeği hatırladığımız, farklılıkların görünür kılındığı, kapsayıcılığın ve erişebilirliğin önem kazandığı bir gündür. Engellilik Bir Eksiklik Değil, İnsan Çeşitliliğinin Bir Parçasıdır. Engeller, ancak birlikte olduğumuzda anlamını yitirir. Sevgiyle, eşitlikle erişilebilir bir dünya için sadece bugün değil her gün beraber olmanın önemine değindi.
Özel Telepati Özel Rehabilitasyon Müdürü Fasih Karakaya bugünün önemine ithafen şunları ifade etti:
‘Bu yıl Elazığ Belediyesi öncülüğünde kutlanan 3 Aralık Dünya Engelliler Gününde hemen hemen Elazığ’ın yüzde altmışlık düzeyinde kurumlar katılım sağladı. Bundan dolayı Elazığ Belediyesine teşekkür ediyoruz. Yalnızca belirtmek istediğim bir husus bulunmakta. Orda gördüğüm eksikliklerden biri fiziksel engelli, görme engelli çocukların sahneye çıkabileceği bir engelli rampasının olmamasıydı.
Bunun dışında Türkiye geneli rehabilitasyon merkezlerinin yaşamış olduğu büyük sıkıntılar mevcut. Ücret düşüklüğü en büyük problem, bununla beraber öğrencilerin devamsızlık sorunu da rehabilitasyon merkezleri için sorun yaratmaktadır.Çünkü bu sorundan kaynaklı kurumlar fatura kesemediği için personel maaşlarını çıkarmada zorlanıyor. Bunun için hükümetin kesinlikle rehabilitasyon merkezlerinin ödeneklerine yönelik iyileştirmede bulunması gerekiyor.
Son iki üç aydır yüz tanıma sistemi kurumlara takılmaya başlandı. Bu yüz tanıma sistemi kalıcı bir şekilde devam edecek, etsin de isteriz. Aksi halde bu sektörde suiistimallerin önüne geçme şansı olamaz. Bu sektörleri denetleyecek en iyi mekanizma özel bireylerin aileleridir. Çocuk kuruma gitmeden fatura kesildiği takdirde kesinlikle çocukların hakları savunulmalıdır. Teşekkürlerimi iletirim”dedi.