İlişkilerde Öfkeyi Yönetmek İçin 4 İpucu
Çiftler genellikle öfkeyi olumsuz bir yolun başı olarak gördükleri için öfkeyi göstermekten çekinirler.
Bastırılan her türlü duygu- durum gibi bunu ötelemek de bir süre sonra maalesef kötü sonuçlar doğuracaktır. Konu hakkında Psikolog Hilal Sarıbay Göçer gazetemize açıklamalarda bulundu.
ÖFKE KORGI VE KAYGIYI KONTROL EDEMEDİĞİMİZDE ORTAYA ÇIKAN BİR DURUMDUR
Hilal Sarıbay Göçer,”Öncelikle öfkenin aslında korku ve kaygıyı kontrol edemediğimizde ortaya çıkan ikincil bir durum olduğunu bilmeliyiz. Bağıran- öfkeli birini gördüğünüzde aslında onun neyden korktuğunu, neyin sonucu olarak bu tepkiyi verdiğini düşünebiliriz. İlişkilerde de öfke patlamaları kavganın en hırslı noktalarında genellikle görülür ve geri dönülemeyecek sözlerin söylenmesine sebep olabilir. O anki sinir ile karşıdakinin kalbini kıracağı en derin sözleri sarf ederler ve sonrasında sakinleşince özür dilerler. Kırılan bir kalp ve geçirilen öfke krizi her defasında ilişkiye zarar verir ve ardından bir şeyleri götürür eksiltir. Öyleyse öfke ile ilişki içerisinde nasıl başa çıkabiliriz dört temel adımda buna bakalım.
1- Öfkenizi kabul edin. Kabul edilen şeyler yönetilebilirler.
Öfkeyi bastırmak, onunla baş etmek açısından doğru bir yol değildir. Öfke ifade edilmeli ama yönetilebilir olmalıdır. Eğer öfke sizi tamamen ele geçirip konuşmayı bastırıyorsa, bu ilişkinize zarar veriyordur ve siz bunu aslında ifade etmiyorsunuzdur. Öfkemiz doruğa ulaştığında, anlaşılabilmek için onu partnerimize veya başka bir aile üyesine yönlendirmek istediğimiz için bu durum mantık dışı görünebilir. Ancak bu tam olarak partnerinizin bundan en çok zarar göreceği zamandır. Bu nedenle öfkenizi ifade etmeden önce, bunun yönetilebilir olduğundan emin olun, yani sadece onun aracılığıyla değil, onun hakkında da konuşmaya hazır olun. Eğer hazır değilseniz bu konuşmayı bir süre bekletmenizde fayda var. Öfkeniz ikincil bir duygudur ve ona asıl sebep olan ilk duygunuz sakinleştikçe ortaya çıkacaktır Asıl mesele ne üzüntü mü ? hayal kırıklığımı? Bunu anladıktan sonra çözmekte fayda var.
2. Öfkenin varlığını ve kökenini kabul edin.
Partneriniz kızgın olduğunda onunla konuşmak zorunda değilsiniz çünkü bu her zaman iyi sonuçlara yol açmayacaktır. Karşıdakinin öfkesini sizde öfke ile karşılarsınız ve bu bir yıkıcı kavgaya gidebilir. Bu durumda karşıdakinin öfkesini öfke ile karşılamamayı öğrenmeliyiz çünkü öfke aslında ona ait bir duygu ve durum. Peki biz öfkelenmeyip nasıl tepkiler verebiliriz ?
Burada iki seçenek söz konusu. Bunlardan biri, "Kızgın olduğunu görüyorum" veya kızgın olan kişi için "Şu anda kızgınım" duygusunu dile getirmektir.
İkinci yol, partnerinizi neyin endişelendirdiğini, yani öfkenin kaynağını anlamak ve kabul etmektir. Öfkenin kaynağı her zaman ortadan kaldırılamaz, ancak partnerinizin onun için bir sorun olduğunu bildiğinizin farkında olması ve onun nasıl hissettiğinin sizin için önemli olduğunu bilmesi önemlidir.
3. Sınırları belirlemek ve öfkeyi önlemek için "hayır" demeyi deneyin.
Pek çok çift "hayır" demenin partnerlerini kızdırdığını düşünüyor ve bu yüzden bunu kullanmaktan kaçınmaya çalışıyor. Ancak bunun tersi de olabilir. Hayır demek bazen bizi ve ilişkimizi koruyabilir. Hayır diyemediğinizde öfke ortaya çıkar. Hayır'ı uygulamak çok önemlidir, çünkü bu sınırlarımızın doğal bir ifadesidir . Partnerler hayır demeyi öğrendiğinde, bunun etrafında güzel şeyler büyür, çünkü her iki partner de gitmek istemedikleri bölgenin ana hatlarını çizer ve bölgede buluşmalarına olanak tanıyan ortak zemini görmeye başlar. Dolayısıyla ortak müzakere edilen bir alanda buluşurlar.
Hayır demek, farklı insanlar için farklı ifadelere sahip olabilir. Size en uygun olanı bulmalısınız. "Bu, ilgilenmediğim bir şey" veya "Düşündüğümü zaten söyledim ve bu tartışmayı sürdürmek istemiyorum." Kibar ve saygılı ama kararlı olduğunda sorunlar çözülecektir. Bu zamanla öğrenilen bir beceridir ve kişisel sınırlarımıza saygı göstererek öfkeyi etkili bir şekilde önler.
4. Öfkeyi yapıcı hale getirerek değişimin başlangıç noktası haline getirin.
Öfke kötü bir üne sahip olsa da değişim için iyi bir başlangıç noktası olabilir. Öfke, bireyin hoşlanmadığı bir şeye artık katlanmak istemediğinin bir işaretidir. Bu nedenle öfke çok yapıcı olabilir. Sizi yararlı bir şey için harekete geçirebilir ve bir çift olarak ortak bir değişim için harekete geçirebilir. Aslında size neye ihtiyacınız olduğunu gösterir ve bu konuda değişime açık olursanız yapıcı bir süreç başlayacaktır. Sonuçta öfke, bazı şeylerin değişmesi gerektiğinin ve bu duyguyu yaşayan kişi tarafından artık tahammül edilmediğinin bir göstergesidir. Önemli olan ona karşı bakış açımızı doğru belirlemek ve her zaman pozitife odaklanmak”dedi.
