Her çiçeğin yetiştiği bir bahçenin hikayesi

'Muhtar bile olamazsın' nitelemesiyle önünü kesmek için her yolun denendiği, zindanlarda atılan ve hor görülen bir adamın tüm bu zincirleri kırarak dünya lideri haline gelmesinin ilk adımı olan 3 Kasım 2002 zaferinin üzerinden tam 23 yıl geçti.

Her çiçeğin yetiştiği bir bahçenin hikayesi

Recep Tayyip Erdoğan tarafından yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar üçgeninde kurulan bir düzenin Milletin desteği ile yıkılmasının ilk başlangıç noktası kabul edilen 3 Kasım 2002 seçimlerinin üzerinden neredeyse çeyrek asır geçti. Bu süre zarfında iyisi kötüsü, doğru ve yanlışlarıyla kesintisiz olarak iktidarda bulunan Ak Parti’nin kuruluş sürecini, Elazığ’daki ilk teşkilatlanma hikayesini ve bu başarının sırlarını Ak PArti’nin Elazığ’daki kurucu il başkanı ve ilk Milletvekilinden biri olan Şemsettin Murat Hakimiyet Haber okuyucuları için anlattı. İşte her çiçeğin yetiştiği o bahçenin hikayesi…

AK PARTİ HANGİ PAROLA İLE YOLA ÇIKTI?

Ak Parti kurucu il başkanlarından ve Elazığ’daki il Milletvekillerinden biri olan Şemsettin Murat, AK Parti’nin Elazığ’daki kuruluş sürecini anlattı. Görev yaptığı dönemde Turgut Özal’ın yanında bulunan kişilerin hem destek verdiğini hem de yanlışlarını söylediğini, ancak şimdi “siz ne derseniz doğrudur” denilen bir döneme gelindiğini ifade etti. Ayrıca Recep Tayyip Erdoğan’ın “Halkı kucaklayacağız. Bizim bahçemizde her çiçeğe yer var; rengi, kokusu farklı olan her türlü çiçeği bahçemizde yeşertip büyüteceğiz. Milli birlik içinde bu işi götürmemiz lazım.

Çalışmalarımızı bu yönde yoğunlaştıracağız.” sözünü unutamadığını ve bu ilke ile yola çıktıklarını söyledi.

Elazığ AK Parti il kurucularından Şemsettin Murat, Hakimiyet gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Kendini tanıtan Murat, 73 yaşında olduğunu belirtti. Elazığ Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi Makine Bölümü’nden mezun olduğunu, çeşitli kamu kurumlarında görev aldığını, sonrasında da bir şekilde siyasi sürecin içinde kendisini bulduğunu ifade etti.

“2000’Lİ YILLARDA BİR UMUT ARAYIŞI VARDI”

90’ların sonu, 2000’lerin başında ekonomik sıkıntıların insanları bir umut arayışına sürüklediğini belirten Murat, “O dönemde siyasette de bir karışıklık vardı. Millet bir arayış içindeydi. İşte o dönemde Tayyip Erdoğan böyle bir teşebbüste bulundu. Millet de sanki bunu bekliyormuşçasına, Erdoğan’ın sahneye çıkmasıyla birlikte insanlar bir umut ışığı gördüler.” dedi. Bu teşebbüsün o yıllarda çok önemli olduğunu, insanların hemen bir ümitle işine gücüne sarıldığını ve ülke için önemli bir adım olduğunu söyledi.Her çiçeğin yetiştiği bir bahçenin hikayesi

“BU ÜLKENİN YENİ BİR ŞEYE İHTİYACI VAR”

Ülkedeki ekonomik sıkıntılardan rahatsız olduklarını, arkadaşlarıyla bu konuyu kendi aralarında konuştuklarını ifade eden Murat, bazı isimlerin Ankara’ya iletildiğini, arkadaşlarının Erdoğan’ın yanına giderek bu durumu çözebileceklerini belirttiğini anlattı. Ankara’ya gittiklerinde bazı isimler hakkında değerlendirme yapıldığını, bazıları için “olabilir” denilirken bazıları için “bu işi becermez” denildiğini söyledi. Böyle bir ortamda geri durmanın yakışmayacağını, ülkenin sıkıntıdan kurtulması gerektiğini düşünerek bu işe talip olduğunu ifade etti. Ardından genel merkeze çağrıldıklarında “Biz karar verdik; Şemsettin Murat il başkanı olacak. Şuay Alpay il başkan yardımcısı olacak. Bir de soyadını hatırlayamadığımız Murat isimli bir arkadaş merkez ilçe başkanı olacak.” denildiğini belirtti. Bu şekilde parti teşkilatının kurulduğunu söyledi.

Onay bekledikleri sırada Abdüllatif Bey ile küçük bir tartışma yaşadıklarını belirten Murat, İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz’ün yanına gelerek “Neden bağırıyorsunuz?” diye sorduğunu söyledi. Olayı anlattıklarında Tayyip Bey’in binada olduğunu, yanlarına çağırıldıklarını ve “Bu işte sıkıntı yok, hemen onaylıyorum. Gidin, çalışmaya başlayın.” dediğini ifade etti. Bu şekilde göreve başladıklarını söyledi.

“VATANDAŞ BU ÜLKEYİ BU DURUMDAN KURTARACAKSINIZ”

Parti kurulduktan sonra protokol ziyaretlerinde bulunduklarını söyleyen Murat, vatandaşların “Bu milletin ümidi sizsiniz. Ona göre çalışın, gayret edin.” dediklerini aktardı. Polislerin ise “Artık ümidi size bağladık, bu ülkeyi bu durumdan kurtaracaksınız.” sözlerinin kendisini çok duygulandırdığını ifade etti.

“MİLLETVEKİLLİĞİ GÖREVİ DE YAPTIM”

Siyasete çok yakın birisi olmadığını, meselelere hep teknik ve matematiksel baktığını söyleyen Murat, “Beni dördüncü sıraya yazmışlardı. Bazı arkadaşlarım ‘Bu haksızlık oldu, dördüncü sıraya atmışlar, vazgeç.’ dediler. Ben de ‘Kısa bir dönem il başkanlığı yaptım, şimdi vazgeçmek ayıp olur. Seçime kadar beklerim.’ dedim.” diye konuştu. Seçilme umudunun olmadığını ancak seçildiğini belirten Murat, 5 yıllık milletvekilliği görevinde bulunduğunu söyledi.

“BİZİM BAHÇEMİZDE HERKESE YER VAR”

İl başkanlığı yaptığı dönemde Erdoğan’ın “Halkı kucaklayacağız. Bizim bahçemizde her çiçeğe yer var; rengi, kokusu farklı olan her türlü çiçeği bahçemizde yeşertip büyüteceğiz. Milli birlik içinde bu işi götürmemiz lazım. Çalışmalarımızı bu yönde yoğunlaştıracağız.” sözlerini unutmadığını ve bu sözü bir ilke olarak benimsediğini söyledi.

“AK PARTİ ESKİ RUHUNU KAYBETTİ”

Siyasi partilerin dönem dönem yükseliş ve düşüş yaşadığını belirten Murat, “Süleyman Bey ilk iktidara geldiğinde etrafındaki insanlar hem destek veren hem de hatalarını söyleyen kişilerdi. Turgut Özal döneminde de aynı durum vardı. Ama zamanla etrafındakiler ‘Siz ne derseniz o’ demeye başladı.” dedi. Şu an AK Parti’de de aynı durumun olduğunu belirten Murat, Erdoğan’ın etrafındaki bazı kişilerin bazı konuları kendisine iletmediklerini düşündüğünü söyledi. Bu nedenle işlerin düzelmesi için yeni bir ekibe ihtiyaç olduğunu belirtti.

“BÜROKRASİDE LİYAKATSIZLIK VAR”

Murat, “Bürokraside liyakat sahibi olmayan kişilerin sayısı biraz fazla gibi. Bu doğru bir şey değil. Liyakat sahibi insanların yönetimde olması lazım. Ama görüyoruz ki bazı yerlerde bu olmuyor. Bu da bir handikap.” dedi.

EKONOMİ DÜZELİR, TOPLUMU KURTARMAK GEREK

Murat, son olarak “İnşallah Türkiye bu sıkıntılı günleri atlatacaktır. Biz bu ekonomik sıkıntıları atlatırız, bunlar çözülür. Fakat ülkede bir çürümüşlük var. Bu, ülkemiz için tehlikeli.

Nedir bu? Bir defa gençler arasında, hatta çocuklar arasında korkunç bir uyuşturucu bağımlılığı var. Bunun nasıl önleneceğini bilemiyorum. İkincisi, ülkede bazı şeyler olurken, ülkenin düşmanları da boş durmuyor. Onlar da ülkeyi karıştırmak için her yolu deniyorlar. İnşallah devletimiz bunları da bertaraf eder. Türkiye büyük bir devlettir. Osmanlı’dan bu yana çok badireler atlatmış, büyük bir devlet geleneğine sahip bir ülkeyiz. İnşallah bunları da atlatır, refah ve huzura kavuşuruz.” şeklinde konuştu.