Gürtürk: 'Mahkemenin kararı basın camiasını üzmüştür'

Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Serkan Gürtürk, mahkemenin kararının basın camiasında üzüntü yarattığını söyledi.

Gürtürk:  'Mahkemenin kararı basın camiasını üzmüştür'

Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti Başkanı  Serkan Gürtürk, gazeteci Evren Demirdaş’a saldırı davasının görüldüğü duruşmaya katılarak mahkemenin almış olduğu karar sonrası açıklamalarda bulundu. Başkan Gürtürk yaptığı açıklamada “ Bugün gazeteci meslektaşımız Evren Demirdaş’a, geçtiğimiz aylarda bazı şahıslar tarafından organize bir saldırı gerçekleşmişti. Biz de bugün Elazığ Adliyesi’nde yapılan ilk duruşmaya katılarak meslektaşımızın yanında olduğumuzu göstermek istedik. İlk duruşmada çıkan sonuç, basın camiasını üzmüştür. Mahkemenin kararı tahliye yönünde olmuştur. Bu karar bizleri derinden üzmüştür. Çünkü henüz olayın tüm yönleri aydınlatılmamış, azmettiriciler ortaya çıkarılmamışken, olay basit bir yaralama olarak değerlendirilmiştir. Bu durum bizleri tatmin etmemiştir. Bizler, cemiyet olarak meslektaşımızın son duruşmaya kadar yanında olacağız. Hukuki süreç boyunca elimizden gelen tüm desteği vereceğiz. Dileğimiz, bu tür saldırıların bir daha yaşanmaması, gazetecilerin zarar görmemesidir. Çünkü bu karar, bazı kesimlerin iştahını kabartabilir. Son dönemde Elazığ’da basın mensuplarına yönelik saldırıların arttığını görmekteyiz. Bu da bizim açımızdan oldukça endişe vericidir.  Mahkemenin sonucunun hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

SANIKLARIN TAHLİYE EDİLMESİ GAZETECİLER İÇİN TEHDİTTİR

Sanıkların tahliye edilmesine şaşırmadığını belirten gazeteci Evren Demirdaş ise duruşma sonrası yaptığı açıklamada “Çünkü; maalesef Türkiye’de gazeteciler her zaman ölüm tehditleriyle, saldırılarla karşı karşıya kalıyor. Bu davada sanıkların tahliye edilmesi kararı beni büyük bir üzüntü ve endişeye sevk etti. Bu karar sadece şahsıma yönelik bir adaletsizlik değil; aynı zamanda basın özgürlüğüne, halkın haber alma hakkına ve gazetecilik mesleğine vurulmuş bir darbedir. Gazetecilere yönelik saldırıların cezasız kalması, Türkiye’de ifade özgürlüğü ortamını zayıflatmakta ve kamuoyunu susturma girişimlerini cesaretlendirmektedir. Ben bugüne kadar olduğu gibi gerçeklerin peşinde koşmaya, halkın haber alma hakkını savunmaya ve mesleki sorumluluğumu yerine getirmeye devam edeceğim. Adaletin er ya da geç tecelli edeceğine inanıyorum. Kamuoyunu da bu davanın takipçisi olmaya davet ediyorum. Daha geçtiğimiz aylarda bir meslek büyüğümüze silahlı saldırı düzenlenmişti. Bugün bu davada verilen karar, bundan sonra gazetecilere yönelik saldırıların önünü açmıştır. Sanıkların kimisinin adli kontrolle serbest bırakılması, kimilerinin tahliye edilmesi biz gazeteciler için büyük bir tehdittir. Bu kişileri ben tanımam, onlar da beni tanımaz. Ancak bu kişileri azmettirenlerle ilgili hiçbir çalışma yapılmamıştır. HTS kayıtlarına bakılmamış, tutukluluk sürecinde etkin bir araştırma yürütülmemiştir. Bugün bu kişiler, yaptıkları saldırının ödülünü tahliye edilerek almıştır. Türkiye’deki adalet sisteminin durumunu bugün bir kez daha gördük. Biz gazeteciler, her türlü tehdide ve saldırıya rağmen geri adım atmayacağız. Çünkü biz toplumun aynasıyız. Bugün burada toplumun aynasını kırmak istediler ve bunu kısmen başardılar. Ancak biz, halkın hakkını korumaya ve sessizlerin sesi olmaya devam edeceğiz. Bir gazeteci olarak bugün buradan büyük bir utançla ayrıldım. Umuyorum ki benden sonraki gazeteciler için böyle skandal kararlar verilmez” ifadelerini kullandı.