Gürsel Erol: 'Şehir merkezini yaşatmamız lazım'

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, 2020 ve 2023 depremleri sonrasında deprem sonrası TOKİ tarafından Elazığ'da bir başarı hikayesi yazıldığını ancak adeta harabe haline gelen Elazığ şehir merkezinin, kentin tarihi dokusunu, kültürel mirasını ve komşuluk kültürünü yaşatan bir nokta olarak değerlendirmek gerektiğini, depremlerden sonra merkezde hem ekonomik hem sosyal bir çöküş yaşandığını belirterek tükenme noktasına gelen bu lokasyonun yaşatılması için mücadele verilmesi gerektiğini vurguladı.

Gürsel Erol: 'Şehir merkezini yaşatmamız lazım'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Elazığ’ın en eski yerleşim yerlerinden olan, şehrin kadim kültürünü yaşatan, büyük bir ekonomik yapıyı bünyesinde bulunduran, tarihi hafızamız, mahalle kültürümüzün taşıyıcısı şehir merkezi 2020 ve 2023 yıllarında meydana gelen depremler nedeniyle büyük bir yıkıma maruz kaldı. Bu yıkımlar ve hasarlar neticesinde birçok proje konuşulsa da şehir merkezi bugün adeta bir harabe görünümü verirken lokasyonda ekonomik ve sosyal bir çöküş başlamış durumda. Hem esnaflar hem vatandaşlar mahalle için projelere kulak kesilmişken CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol’dan merkez için bir mücadele çağrısı geldi.

ELAZIĞ’DA BAŞARILI İŞLER YAPILDI

Elazığ’da deprem sonrası yapılan çalışmaların başarılı olduğunu ancak şehir merkezinin dönüşümü ve yeni bir ticari merkez için mücadele edilmesi gerektiğini belirten Milletvekili Erol, “Benim siyaset anlayışımı biliyorsunuz. Hataları ve yanlışları dile getirmem yanında doğru işlere teşekkür etmesini bilirim. Elazığ’da deprem sonrası yapılan çalışmalara da her zaman teşekkür ettim. Bu kentte TOKİ tarafından bir başarı hikayesi yazıldı. TOKİ deprem ve afet konutları çok hızlı bir şekilde tamamlandı. Ancak şehir merkezi için bir mücadele vermemiz gerekiyor. Bu doğrultuda şehrin yeni bir ticari alana da ihtiyacı var. Bu merkez Gazi Caddesi’nde sıkışmış durumda. Şehir merkezinin dönüşümüyle birlikte ordu evi ve askeri lojmanların olduğu bölge şehrin yeni ticari alanı olarak planlanmalıdır.” ifadelerini kullandı.

“ELAZIĞ’IN SOSYAL DOKUSU YOK OLUYOR”

Depremler sonrasında şehir merkezinin hafızasız bir alana dönüştüğünü belirten Erol, “Elazığ şehir merkezi, sadece bir coğrafi alan değil; bu kentin tarihini, kültürünü ve insan ilişkilerini taşıyan canlı bir mirastı. Ancak ne yazık ki yaşanan depremler ve sürece dair ortak bir aklın eksikliği, bu şehir merkezini hafızasız bir alana dönüştürdü. Bugün Elazığ’ın kalbinde ne eski sokaklarımız kaldı, ne o sokaklarda yankılanan çocuk sesleri, ne de birbirine omuz vermiş komşuluk kültürümüz. Bu sadece fiziki bir tahribat değil, aynı zamanda Elazığ'ın sosyal dokusunun da zedelenmesidir.” dedi.

“ELAZIĞ ÖRNEK OLABİLİR”

Şehir merkezini yaşatmak için yapılacak projelerle Elazığ’ın Türkiye’ye örnek olabileceğini belirten Milletvekili Erol, “Bu tablo karşısında bir gerçeği hepimizin kabul etmesi gerekiyor. Bu yük, yalnızca Elazığ Belediyesi’nin taşıyabileceği bir yük değildir. Elazığ’ın bu dönüşüm süreci, tek başına bir kurumun sorumluluğuna bırakılacak kadar basit ya da yüzeysel bir konu değildir. Bu şehirde artık her kurumun, her yetkilinin, her bakanlığın ortak sorumluluğu vardır. Çünkü mesele sadece Elazığ’a ait değildir; bu mesele, Türkiye’nin gelecekte nasıl kentlerde yaşayacağının da göstergesidir. Elazığ, doğru bir planlamayla bu konuda örnek olabilir; ama bugünkü gidişatla yalnızca yanlışın sembolü olmaya adaydır.” şeklinde konuştu.

“ORTAK AKLIN OLUŞMASI ŞART”

Merkezin dönüşümü için siyasi değil ortak bir bakış açısıyla hareket edilmesi gerektiğini dile getiren Erol, açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü:
“Kent merkezinin yeniden ayağa kalkması için öncelikle niyetin, sonra da aklın ortaklaşması gerekiyor. Hiç kimse tek başına hareket etmemeli. Siyasi kimlikler, kişisel beklentiler, günü kurtarma refleksleri bir kenara bırakılmalı. Bu şehrin geleceği, günü kurtaran değil, gelecek kuşakları düşünen bir anlayışla planlanmalı. Biz bu sürecin siyasi değil, toplumsal bir mesele olduğunu defalarca dile getirdik. Eğer bu şehir merkezine dair ortak bir irade oluşturulmazsa, kısa vadeli kazanımlar uğruna uzun vadede büyük kayıplar yaşanacaktır. Bu sadece binalarla değil, toplumsal ilişkilerle, aidiyet duygusuyla ve şehir kimliğiyle ilgilidir. Bu yüzden çağrım çok nettir: Tüm yetkililer, tüm kurumlar, Elazığ’ın merkezini yalnız bırakmamalıdır.”

EROL: “BU MESELENİN TAKİPÇİSİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİM”

Şehir merkezi için mücadeleye devam edeceğini vurgulayan Milletvekili Gürsel Erol, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
“Ben bu şehrin çocuğu olarak, burada büyümüş, burada hayal kurmuş biri olarak konuşuyorum. Elazığ’ın merkezindeki kaybı yalnızca siyasi bir gözle değil, kişisel bir acıyla hissediyorum. O yüzden bu konuyu her platformda gündemde tutmaya, gerekli kurumları harekete geçirmeye, Meclis’te ve kamuoyunda bu meselenin takipçisi olmaya devam edeceğim. Çünkü bu şehir yalnızca binalardan ibaret değil. Elazığ, insanıyla, sokağıyla, tarihiyle bir bütündür. Ve biz o bütünü yeniden kurmak zorundayız.”